Callejon!

Mallorca deplasmanında Real Madrid’e galibiyeti getiren golü atan Mourinho’nun yeni prensi an itibariyle dakika başına gol konusunda La Liga’nın en efektif ismi. Callejon 75 dakikada 1 gol atıyor. Takipçileri ise aşağıda;

Messi 76 dakikada 1 gol. Higuain 80 dakikada 1 gol. Ronaldo 91 dakikada 1 gol. Benzema 101 dakikada 1 gol.

Tabii bu isimlere oranla şimdilik daha süre alıyor olması bu istatistikte onu üst sıralara taşıyor ama gidişata göre kendisini daha sık 11’de görmeye başlayacağız.

Ruh nerede? Karakter nerede?

Dün Swansea karşısında alınan sezonun 6. deplasman mağlubiyetinin ardından Henry, takım arkadaşlarının tribüne gidip taraftarlara geldikleri için teşekkür etmelerini istemiş. Taraftarlar arasından bir kişi teşekküre gelen futbolculara “ruh nerede? karakter nerede?” diye laf atınca Henry abileri takım arkadaşlarına sahip çıkarak “ne olursa olsun bu takıma destek vermelisiniz, negatif olmayın” demiş.

Maçı izlediniz mi bilmiyorum ama taraftarın sözlerinde haklılık payı oldukça yüksek. Arsenal taraftarı olsam dün çıldırırdım. İstek, arzu, hırs takımda hiç birşey yok. Tam 2-2’yi yakaladılar hadi bakalım diyorsun, saniyeler sonra yine gol yiyorsun. Özellikle o Arshavin efendiye tahamül etmek zor. Ramsey de bir başka sinir krizi sebebi. Walcott desen gol atmasına rağmen bal yapmayan arı. Defans hattına kelimeler yetmez. Gelen giden içlerinden geçiyor. Bir Van Persie var. O lambadan cin çıkaracak da Arsenal kazanacak.

Arsenal taraftarları için yine zor günler. Onlar adına Henry’nin geri dönmesi sezonun en heyecan verici gelişmesiydi. 2 ay ara ara keyfine varırlar. Eski günleri hatırlarlar. Gelecek pek parlak değil maalesef.

Arsenal’i bu kadar gömdükten sonra Swansea’ye selam etmeden olmaz. Kendi potansiyelleri içerisinde maksimumu veriyorlar. Tıkır tıkır kendi çaplarında total futbol. Helal olsun.

Hindistan’da veteranlar ligi

Haberi Fabio Cannavaro’nun Twitter hesabından öğrendim. Fabio “sahalara geri dönüyorum, Hindistan’a gidiyorum” dedi. Bunun üzerine küçük bir araştırmanın ardından Hindistan futbol federasyonun sponsorların da katkısıyla 6 takımlı 10 haftalık bir veteranlar ligi oluşturduğunu öğrendim.

Robbie Fowler, John Barnes, Robert Pires, Hernan Crespo, Juan Pablo Sorin, Fernando Morientes ve Jay Jay Okocha gibi isimlerin de bu ligde yer alacağı söyleniyor. Bir kısmı oyuncu olarak bir kısmı ise teknik direktör olarak görev yapacak. Her takımda en az bir efsane oyuncu olmak zorunda. Maçlar çarşamba ve pazar günleri arasında oynanacak. Televizyon yayınının ise hem Asya hem Avrupa hem de Amerika’da olacağı söyleniyor.

Hindistan’da futbola olan ilgiyi arttırmak adına güzel düşünülmüş bir organizasyon. Efsane olmuş veteranlardan güzel video malzemeleri önümüzdeki dönemde bizim bloga da düşer diye tahmin ediyorum.

El Clasico öncesi kayıp yok

An itibariyle dünyanın en formda takımı olduğunu düşündüğüm Real Madrid, Mallorca deplasmanından belki de sezonun en vasat topunu oynayarak galibiyetle dönüyor. Vasat olmasına rağmen de 1-0 yenik durumdan maçı 1-2’ye çevirerek…

Hafta içi oynanacak kupa El Clasico’su öncesi alınabilecek en güzel galibiyet şeklini aldılar diyebilirim. Son dakikalarda gelen gollerle geri dönüş. Takipçi Barcelona’yı son dakikaya kadar heyecanlandırıp, galiba puan kaybecekler dedirtip sonunda hayallerini yıkarak.

Bu arada ikinci gol sonrası dikkatimi çeken bir nokta yukarıdaki fotoğrafta. Pepe, Callejon ve Higuain gol sevinci arasında ellerindeki kağıttan birşey okuyorlar. Maç anında ne olduğunu çözemeyip merak etmiştim ancak sonradan öğrendik ki Mourinho son dakikalar için hazırladığı taktik kağıdını ellerine tutuşturmuş;

“Tekrar dörtlü defansa geçiyoruz beyler!”

FIFA Ballon d’Or oyları

Awards Men Player Countries

Türkiye Milli takım kaptanı olarak Hamit Altıntop’un 5 puanlık oyu Real Madrid’deki takım arkadaşı Ronaldo’ya gitmiş. Dönemin teknik direktörü Hiddink ise 5 puanı Messi’ye verirken hemşeri kontenjanından Sneijder’e ise 3 puan çalışmış. Basın adına Selçuk Manav’ın oyu da Messi’ye bu arada…

Return of the King!

68’de girdi, 78’de yazdı, kelimeler kifayetsiz… Henry geri döndü, hem de haftalardır hayalini kurduğumuz uzak köşeye ayak içi ince plaseyle!

Tüyleri diken diken etti, gözleri doldurdu! Çok yaşa kral! Arsenal:1 Leeds:0

Bu arada maç öncesi bir diğer Arsenal efsanesi Martin Keown’nun başına gelene bakınız:) Sen de geri dön defansı toparlarsın anasını satayım.

link: http://youtu.be/BFqsoraZdmU

Chris Foy?

90 dakika öncesiyle başlayalım. Dev sürpriz Paul Scholes futbola geri döndü! Kadrolar açıklandığında bir baktık ki Scholes, United yedekleri arasında. Antremanlı mıdır hazır mıdır bilmem ama ilerleyen dakikalarda oyuna bile girdi. Henry’den sonra Scholes derken kendimi yeniden 2004 yılında hissetmeye başladım. Tecrübeye sarılmak da bir yere kadar. Beckham, Roy Keane, Bergkamp filan da geri dönsün bari de tam olsun.

Maça gelecek olursak Rooney’nin harika kafasıyla başladık. Ardından hakem Chris Foy’dan oyunun tüm seyrini değiştiren enteresan bir kırmızı çıktı. Niyete bile kırmızı çıkmasına eyvallah derim ama bu kırmızıyı hakkaten hiç çözemedim. Sir Alex bundan sonra hakem makem hiç atıp tutmasın. Kırmızının ardından gelen nefis Welbeck volesi ve Rooney’nin 3’lemesiyle 45 dakikanın ardından bu iş bitti dedik. Ancak tüm bunlara rağmen geçen senelere oranla bu sezon gerçekten takım olmayı başaran City, yoğun yağmur ve ağır zemine aldırış etmeden harika bir direniş gösterdi ve ikinci yarıda maçı 2-3’e kadar getirmeyi başardı. Turu tekrar maçına taşıyacak olan 3. gol 90+3’te Kolarov’un frikik vuruşuyla son dakikada bile gelebilirdi ama olmadı.

FA Cup’ta tur United’ın ancak City’nin 80 dakika 10 kişilik mücadelesine ayakta alkış. Dediğim gibi bu sezonki takım oluşları onları Premier League şampiyonluğu için gerçek anlamda favori yapıyor benim gözümde.

link: http://www.dailymotion.com/video/xniymo_manchester-city-vs-manchester-united-kompany-red-card_sport