Takımı strese sokmamak için maça gelmemek?

Hafta başından beri başkanın bu maça gelmeye imtina ettiğini biliyorduk. Başkan gelerek maça ekstra bir önem verildiği yorumunun yapılmasını istemiyor. Sonuçta bu maçta alınacak 3 puanın, diğer maçlarda alınacak 3 puandan farkı yok. Bu yüzden takımı strese sokmamak için gelmemiştir

Beşiktaş Basın Sözcüsü Mete Düren

Madrid yorgunu

Başlık hem benim için hem de Galatasaray için aynı anlamı ifade ediyor. Madrid’den geldikten 1 saat sonra derbiyi izlemek için televizyonun karşısına oturdum. Galatasaraylı futbolcular da 3 gün önceki zorlu Atletico Madrid mücadelesinden sonra sahadalardı. Takımdaki yorgunluk özellikle ilk yarıdaki şaşkın futboldan belliydi.

Madrid’den özellikle ikinci yarıda oynaması gerektiği gibi oynayarak avantajlı skoru alan Galatasaray için derbide yenilmemek çok önemliydi. Bu kısıtlı kadroyla 2 maçta da nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynayarak yenilgisiz çıktık. Özellikle derbinin ilk yarısını beraberlikle atlatınca 3 puan bile gelebilir dedim ama son 10 dakika dayanamadık. Neo Leo Franco’nun topu yere doğru yumruklayası geldi. Gerçi Beşiktaş’ın ilk yarıda oynadığı futbolun da hakkını vermek lazım. Eğer bu maçta bir taraf 3 puanı hakettiyse o Beşiktaş’tı denebilir ancak Galatasaray da üst üste oynadığı zorlu maçlarda ortaya koyduğu mücadeleyle alkışı hakediyor.

Beşiktaş derbisinin ardından Atletico ile oynayacağımız rövanş maçında eğer turu geçersek ki bence kesinlikle geçeceğiz, önümüz açık. Jo’nun sakatlıktan kurtulmuş olması, Kewell ve Baros’un mart ayının 2. yarısında takıma katılacak olmalarıyla beraber uzun zamandır beklediğimiz ivmeyi yakalayacağız.

Madrid ile ilgili izlenimleri, videoları ve fotoğrafları zaman içinde paylaşacağım. Ancak maç öncesi ve maç sırasında yaşadığımız çirkinliklerden kısaca bahsetmek istiyorum. İspanyol polisinin bizlere yaptığı terörist muamelesi, tribünlerde açılan pkk bayrakları ve yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz “Türkiye Avrupa değildir” pankartı sinirlerimizi çok gerdi. Tüm yaşananlara rağmen olayların büyümemesi Galatasaray taraftarının sağduyusu sayesindedir. Şahsen sakin bir adam olan ben bile maç öncesi yapılan üst aramasında polise saldırmamak için kendimi zor tuttum. Afedersiniz ama kıyafetimin içine el sokularak dokunulmayan yerim kalmadı(!)

Eğer bunları yapanlar kendilerini Avrupalı zannediyorlarsa aynen devam etsinler. Zamanı gelince biz yine gider oraların kralı oluruz. O zaman kim Avrupalı kim değil daha iyi anlarlar.

*Bu arada fotoğrafı Madrid günlerini beraber geçirdiğimiz Emir Ko’nun yakaladığını belirteyim.

Fener gecenin golüyle avantajlı

Fenerbahçe Lille deplasmanında 2-1 mağlup oldu ama oynadığı oyunun karşılığında bunu elde edebilmesi bence iyidir. Maçın hemen başında Volkan, Arsenal kalecisi Fabianski’ye özenip sıfıra yakın çaprazdan çok basit bir gol yedi. Nooluyo lan? derken, noolduğunu sen de 40, ben diyeyim 45 metreden attığı gol ile Vederson gösterdi. Bu arada iyileşti, iyileşmedi derken meğersem Lugano iyileşmemiş. 10. dakikada çıkmak zorunda kaldı. Umarım sakatlığı daha kötü olmamıştır. İlk yarı Lille oynadı, Fener baktı ama bir pozisyon var ki…

Guiza tam One Way Ticket adam. Giden top geri dönmüyor, heba olup gidiyor. Alex’in harika getirdiği topta hadi kaleye vurmadın, pas vermeyi seçtin, o nasıl pas be? Bana kimse bir daha Guiza falan demesin.

İkinci yarıda da değişen pek birşey yoktu. Lille oynadı, karşılarında Emre ve Gökhan savaştı. Alex yine aralara altın paslarını attı ama attığı adam Guiza olunca zırt tabi. Sörfçü Deniz’in bir an asist yapası geldi, kafa ile Frau’nun önüne indirdi. Frau da affetmedi tabii. 2-1 avantajlı skor. Hele bu oyuna.

Emre açık ara sahanın en iyisiydi. Maçın sonunda sanırım Alex’in de kasığı sakatlandı. 2-1 avantajlı skor diyoruz ama Alex ve Lugano’yu uzun süre kaybettiysek, geçmiş olsun. Guiza denyosu kendi kendine oynar artık.

¡Hola! Madrid

Galatasaraylı’sı Fenerbahçeli’si hepimize Avrupa’da bol şans! Pazartesi günü Galatasaray – Beşiktaş derbisinin ardından güzel anılarla birlikte görüşmek üzere…

Bu arada derbi demişken o bilet fiyatlarının durumu nedir öyle? Tüpe zam mı gelmiş?

Yeni açık: 75,00 TL – Eski açık: 75,00 TL Kapalı alt: 200,00 TL – Kapalı üst 250,00 TL Numaralı kenar: 225,00 TL – Numaralı orta: 250,00 TL VIP alt A-F: 250,00 TL – VIP alt B-E: 320,00 TL – VIP alt C-D: 400,00 TL VIP üst A-F: 450,00 TL- VIP üst B-E: 550,00 TL

Avrupa’daki en iyi Brezilyalı

Geçen sezon Kaka’nın kazandığı Samba Gold ödülünün bu seneki sahibi Sevilla’nın forveti Luis Fabiano oldu. Ülkemizden Elano ve Andre Santos‘un da aday olduğu ödül 3 ayrı grupta verilen oylar neticesinde sahibini buldu.

Birinci grupta sambafoot.com okuyucuları, ikinci grupta sambafoot.com derneğinin seçtiği Brezilya’nın önde gelen eski futbolcuları, oyuncu menajerleri, teknik direktörleri ve diğer liderlerinden oluşan 11 kişilik resmi seçmen grubu, üçüncü grupta ise sambafoot.com derneğinin kendi üyeleri yer alıyordu.

Madrid’te bayram havası

Barcelona sezonun ilk mağlubiyetini 2-1’lik skorla Vicente Calderon’da Atletico Madrid’ten aldı. Bütün hafta bahsedilen defansif sorunlar yetmezmiş gibi maçın daha 1. dakikasında Keita’nın da sakatlanması ve Pedro’nun oyuna girip Iniesta’nın ortaya çekilmesi Tiago-Assunçao ikilisi karşısında Barca orta sahasını oldukça yumuşattı. Araya atılan topla gelen Forlan golü ve Simao’nun frikiğinden sonra Ibra Barca’yı ümitlendirdi ancak alıştığımız rakibi pas ambalesi yapan Barcelona’dan bugün eser yoktu.

En son 9 ay önce Osasuna’ya yenilen Barcelona eninde sonunda ligde maç kaybedecekti. La Liga’nın ez zor deplasmanlarından birinde ve Atletico gibi Barca’ya hep ters gelen bir takıma yenilmesi normal karşılanabilir. Şehrin diğer takımı Real’in bugünkü skora Atletico’lulardan bile daha çok sevindiğini tahmin edebiliyorum. Puan farkı 2’ye indi ama heyecena gerek yok, Bernabeu’da telafisi rahat olur.

4 gün sonraki rakip Atletico için kuralar ilk çekildiğinde “şu an sürünüyorlar ama 2 ay sonra ne olur bilinmez” demiştik. Hem de ne bilinmezmiş(!) Adamlar dünyanın en iyisi olarak kabul edilen Barcelona’yı yenmenin moraliyle karşımıza çıkıyorlar. Agüero-Forlan zaten bir dert ama Reyes de çok etkili bu ara.

Defansif anlamdaki sıkıntılarını es geçmeyelim yanlız. Ben orada gol bulacağımıza çok inanıyorum. Sonuçta bize karşı Barcelona’ya oynadıkları gibi oynamayacaklar. Barcelona’yı beklediler, üstlerine çektiler ve araya attıkları toplarla pozisyon buldular ki bu Agüero ve Forlan’ın en verimli olduğu oyun stili.

Madrid’te moraller yerindeyse eksiklere rağmen haftayı dinlenerek ve liderliği alarak geçiren Galatasaray’da da moraller yerinde. 4 gün sonra el mi yaman bey mi yaman Madrid’de hodri meydan.

4. isim kim olacak?

Sakatlıklar yüzünden defans hattını kurmakta zorlanan Guardiola’nın bugün Atletico Madrid karşısında kime görev vereceği merak konusu. Stoperde Puyol ve Milito’nun yeri garanti ancak bekler hala meçhul. Katalan basını Maxwell’in geçen haftaki gibi sağ bek oynayacağını sol bekte ise Keita’nın görev yapacağını iddaa ediyor. Genç isimlerden Bartra ve Muniesa da 18 kişilik kadroda. İlk 11’ler açıklandığında bu iki gençten biri kadroda yer bulursa sürpriz olmayacak.

Saat 22.00’de NTV’den naklen yayınlacak olan Atletico Madrid – Barcelona maçı öncesi muhtemel ilk 11’ler şöyle;

Atletico Madrid; De Gea, Ujfalusi, Perea, Domínguez, López, Assunçao, Tiago, Reyes, Simao, Agüero, Forlan

Barcelona; Valdes, Maxwell, Puyol, Milito, Keita, Busquets, Xavi, Iniesta, Henry, Messi, Ibrahimovic

Barcelona defans hattı bu kadar yamalıyken “en iyi savunma hücumdur” diyerek saldıracak, Atletico ise Forlan ve Agüero ile boşlukları kovalayacak. Tabii Real Madrid’lilerin de gözü kulağı bu maçta olacak.

Canales resmen Real Madrid’de

Kaç zamandır Real Madrid’e gitti gidicek denilen Sergio Canales 6 milyon euro bonservis bedeliyle resmen Real Madrid’de. Sezon bitimiyle birlikte Real Madrid’in futbolcusu olacak olan 19 yaşındaki Canales’in 1 ya da 2 sezon daha kiralık olarak Racing Santander’de oynaması bekleniyor.

Bu sezon başında parlamaya başlayan Canales’in şimdilik biraz fazla abartıldığını düşünüyorum. Evet yetenekleri var ama şu haliyle önümüzdeki sezon Real kadrosunda olsa şans bulması çok çok zor. Zaten Real Madrid de “senin tapun bizde olsun, kendini daha da geliştirip değerlenirsen bakarız” demiş…