Gary Neville bırakıyor

Kariyerine stoper olarak başlayan ancak kısa boyu nedeniyle zaman içinde Sir Alex Ferguson tarafından sağ beke monte edilen 34 yaşındaki Gary Neville’in sezon sonunda sözleşmesi bitiyor ve Manchester United’dan yeni bir teklif yok. Takımın diğer veteranları Scholes ve Giggs‘e yeni sözleşme öneren United, Neville’a önermeyerek sessiz şekilde sen artık bırak bu işi demiş.

18 yıllık Manchester kariyerinde 583 defa kırmızı şeytanların formasını giyen Neville, 7 Premier League, 3 FA Cup, 1 Şampiyonlar Ligi, 1 Kıtalararası kupa ve 1 İngiltere Kupası şampiyonlukları yaşadı.

Isınamadığım, bir türlü sevemediğim oyunculardan biridir Gary Neville. Kardeşi Phil Neville her zaman daha sempatik gelmiştir. Hatta Phil Gary’den daha iyi ve çok yönlü bir futbolcu olmasına rağmen Manchester’dan neden gönderilmiştir hiç bir zaman anlayamamışımdır. Ama Gary Neville’ın Manchester için bir efsane olduğunu kabul etmemek de ayıp olur. Son dönemlerde özellikle dizinden yaşadığı sakatlıklar olmasa 2-3 sene daha kadroda yer bulabilirdi.

Tahminim ilerki dönemde Sir Alex Ferguson’un teknik ekibinde yer bulabileceği. Sir pek sever Gary’i…

Dünya kupası diyeti

Şişmanaldo’yu severiz. İlk piyasaya çıktığı dönemde özellikle Barcelona ve Inter’de izlemeye doyamazdık. Daha sonra en bela futbolcu sakatlığı diz bağları Ronaldo’ya bulaşınca işin tadı kaçtı. Inter’den sonra Real Madrid’e gitti ama hiç bir zaman eskisi gibi olamadı.

Tekrarlayan diz sakatlıkları ve ardından yokuş aşağı giden bir kariyer. Alınan kilolar ve şu anda Brezilya’da eski günlere dönme çabaları…

Bu sezon 38 maçta Corinthians forması giyen ve 2 kupa kaldıran Ronaldo’nun son isteği 2010 Dünya Kupasında Brezilya Milli takım forması giyebilmek. Bunun içinde ilk yapması gereken o göbeği eritmek. Ronaldo’nun 3 basamaklı kilolarda takıldığı hatta son 3 senedir 106 ile 101 kilo arasında gidip geldiği söyleniyor. Bu kadar kiloyu o dizler hala nasıl taşıyor o da enteresan tabii.

Herneyse, Ronaldo Brezilya’da sezonun sona ermesiyle kilo vermeyi kafaya takmış ve askeri profesyonellerden yardım almaya başlamış. Disiplinli bir şekilde antreman yapıp, yediklerine dikkat edecek olacak Ronaldo ayrıca psikolojik yardım da alacakmış. Hedef 90 kilo. Ardından da Dunga’nın gözüne girmeye bakacak Ronaldo.

Ancak kendisine bir uyarı. Roberto Carlos kendisini çok özledi diye yanına gitti. Konsantrasyonu bozmasın, saha dışında fazla takılmasınlar.

Bi’ işiniz düzgün olsa şaşarım zaten

Newcastle kulübünden resmi açıklama;

“Basında çıkan Geremi’nin Ankaragücü’ne transfer olduğu haberlerine istinaden belitmek isteriz ki Geremi’yle ilgilenen bir kaç kulüp var ancak Geremi’nin takımdan ayrılması şu anda oldukça uzak bir ihtimal. Futbolcumuz Geremi Afrika Uluslar Kupasında mücadele etmek için Kamerun Milli takım kampında bulunuyor.”

Afrika’ya giderken Ankaragücü kongresi üzerinden aktarma yaptı heralde Geremi…

Roberto Carlos basın karşısında

Transfer zaten resmen bitmiş ve imzalar haftalar öncesinde atılmıştı. Bugün ise basın karşısında bir tören yapılmış. Roberto Carlos 15 sene sonra Brezilya’da top koşturacak. Şişmanaldo‘yla Corinthians’da eski günleri anacaklar.

Bu arada son birkaç gündür basında Roberto Carlos’un açıklamalarını okuyoruz. Carlos hakikaten uzaktan sert vuruyor. Bir ara ona da değinmek lazım sanki…

Kısa kısa…

Yılbaşını fırsat bilip 3-4 gün dağ havası alalım dedik ve Palandöken’in yolunu tuttuk. Nefis bi’ tatil sonrası yorucu İstanbul hayatına geri dönüyoruz. Futbol dünyasında enteresan gelişmeler var. Nereden başlasam bilemedim. Yavaş yavaş toparlayacağız artık.

Kayserispor yönetimi Ali Turan transferinde yine Mehmet Topuz stilini benimsemiş. Fiyat arttırmak için birbirine düşürmece taktikler. Bu arada dengesizin biri çıkmış; “Galatasaray’la dalga geçtim” demiş. Dengesiz dediğim kişi de Kayserispor basın sözcüsü. Yılbaşı akşamından kalmaydı heralde bu sözleri söylerken…

Fener genç Semih’e ayıp etmiş. Sormadan etmeden, doğru düzgün arttırma yapmadan sözleşmesini uzatmışlar. Semih de federasyona itiraz etmiş. Haklı tabii, gurur meselesi. Bunca senedir sesini çıkarmadan yeri geldi kulübede oturdurdu, yeri geldi son dakika girip golünü attı ve ne kadar iyi bir Fener’li olduğunu gösterdi. İnsan biraz saygı duyar.

Şenol Güneş ve Mustafa Denizli’ye yılbaşı hediyesi transferler gelmiş. Beşiktaş’ın Hoffenheim’dan kiraladığı Ramazan’la ilgili pek bi’ fikrim yok ama Trabzon’un Murat Tosun ve Sezer Badur transferleri iş yapar. Bu arada Ankaragücü de Geremi’yi Başkent’e geri getirmiş bugün. Gençlerbirliği’yle çıkışa geçen kariyeri Ankaragücü’yle sona erer büyük ihtimal.

Avrupa transfer piyasasının en hareketli takımı ise Bayern Münich. Geniş kadroyu daraltmaya çalışıyorlar. Toni’yi Roma’ya, Breno ve Ottl’ı Nürnberg’e kiralanmışlar. Baumjohann’ı ise Schalke’ye satmışlar. Bunun dışında şu 3 gün içinde başka önemli resmi transfer henüz yok ancak dedikodular devam ediyor.

Yılbaşı sonrası La Liga da start aldı. 2009’un takımı Barcelona için 2010 iyi başlamadı. Camp Nou’da maç öncesi 6 kupayla yapılan şov sonrası Villarreal ile 1-1 berabere kaldılar. Villarreal de Barca partilerinin havasını dağıtmayı seviyor. Geçen senede şampiyonluğu bir maç erteletmişlerdi. Real bu akşam Osasuna deplasmanında kazanırsa Barcelona ile puanları eşitliyor ve averajla lider oluyor. Saat 22.00’de oturup izleyelim, özledik maç izlemeyi de…