Zan!

İstediği kadar bonservis bedelsiz olsun, istediği kadar Milli takım oyuncusu olsun ben bu adamı Galatasaray formasıyla hayal edemiyorum. Bizim bir Sabrimiz vardı, o yetiyordu bize. Bu da yanında bonusu oldu. Umarım ben yanılırım, Gökhan beni mahçup eder ama hiç mi hiç inanmıyorum bu adamın Galatasaray’ın futbolcusu olduğuna.

Beşiktaş taraftarı bile ne hissedeceğini şaşırmış durumda. Beşiktaş yönetimine giydirenler de var, oh be kurtulduk diyenler de. Mutubet Football güzel yazmış.

David Villa kalıyor

Kaç zamandır Villa‘nın nereye gideceğine takmış ve konuyla ilgili 2-3 tane post yazmıştım. Dün Valencia başkanı Manuel Llorente, David Villa’nın menajeri Jose Luis Tamargo‘ya yıldız golcüyü satmama kararı aldıklarını bildirmiş. Villa’nın menajeri başkanla yaptığı görüşme sonrası şöyle demiş;

“Sezon sonunda beni çağırdılar ve ekonomik kriz nedeniyle Villa’yı satmaya mecbur olduklarını, gelen teklifleri değerlendirmek istediklerini söylediler. Bunu üzerine 3-4 tane kulüple görüşmelerimiz oldu ve Konfederasyon kupası sonrası imzaya hazırlanıyorduk. Şimdi verdikleri satmama kararı bizi diğer kulüplere karşı zor durumda bıraktı. Umarım herkes için hayırlısı olur, David Villa Valencia’da mutlu olduğunu her zaman söyledi ancak Konfederasyon kupası dönüşü kafasının karışık olacağı bir gerçek.”

Valencia’nın bu yaptığına “gösterip vermemek” denir. Bu saatten sonra Villa’nın Valencia’da eskisi kadar mutlu olacağına hiç inanmıyorum.

200 milyon euro

La Liga’da oynayan bütün futbolcuların kontratlarında belli bir bonservis bedeli yazar. Bir takım oyuncusunu satmak istemese de eğer oyuncusu için kontratta belirtilen bonservis bedeli teklif edilirse kabul etmek zorundadır. O dakikadan sonra karar tamamen futbolcuya kalır. Gitmek isterse gider, kalmak isterse kalır.

La liga’daki kontratlarda belirtilen bonservis bedellerinde rekor şu anda 150 milyon euroyla Messi‘de. Ancak Real Madrid başkanı Florentino Perez, 94 milyon euro ödediği Ronaldo günü gelir dansözlük yapar da gitmek isterse diye kontratına 200 milyon bonservis bedeli yazdırmaya çalışıyormuş.

Bu zontaya kimse 200 milyon euro vermez de maksat şov olsun işte.

Di madara

Biliyoruz 1982’deki Rossispor’dan beri yenemiyorsunuz Brezilya’yı ama eskiden bir çekişme olurdu, maç gider gelirdi. Şimdi o da yok. Koymuşun Toni’yi ileriye şişir babam şişir… Vialli, Del Piero, Totti, Baggio, Mancini ve Schillaci gibi isimlerin içi acımıştır herhalde bu akşamki maçı izlerken…

Bu arada maçı sunan TRT spikeriyle Ömer Üründül ne Robinho düşmanıymış haberimiz yok.

Yıl 1994 Yer California

İtalya-Brezilya deyince benim aklıma direk bu sahne gelir. O zamanlar 11 yaşında Baggio delisi bir çocuktum, gözlerimin dolmuşluğu vardır…

Konfederasyon kupasının her ne kadar çok ciddiyeti olmasa da İtalya-Brezilya maçları hep keyiflidir. 21.30’da TRT1’de Vuvuzela‘ya rağmen kaçırmayın derim.