Manchester United’tan bir sponsorluk anlaşması daha

Daha önce Manchester United’ın Amerikan finans şirketi AON ile yaptığı futbol tarihinin en karlı forma sponsorluğu anlaşmasını yazmıştım.

İngiliz kulübü şimdi de Çin’de üretim yapan “Aigo” isimli elektronik markasıyla 5 yıllık sözleşme imzalamış. Bu anlaşmayla birlikte Çinli firma Manchester United adı altında kameralar, multimedya oynatıcalar vs. üretecekmiş. Kırmızı şeytanların efsane ismi Sir Bobby Charlton ve pazarlama direktörü Richard Arnold da anlaşmanın tanıtımı için bugün Beijing’de yapılan basın toplantısına katılmışlar.

Bu arada Manchester’ın Temmuz ayında sezon öncesi kampı için Çin’e gideceğini ve Aigo’nun bu kamp süresince Manchester’ın ana sponsoru olacağına belirteyim.

İzmir alev alev haberimiz yok

14 Haziran gecesi Göztepe’nin 84. kuruluş yıldönümü kutlamalarında 10.000’e yakın taraftar 3km.’lik Güzelyalı sahilini sarı kırmızı renklerle donatmış. Böylesine önemli tarihe sahip olan Göztepe camiasının kutlama görüntülerinin ulusal basınımızda yer bulamamış olması gerçekten üzücü.

Ben de kutlamaların yapıldığını goztepemiz.net‘te okudum daha sonra da www.göztepe.com‘dan fotoğraflara ulaştım. Görüntüler gerçekten muhteşem. Nice 84 yıllara Göztepe, umarım en kısa zamanda layık olduğun noktaya gelirsin.

İmaj hakların batsın

Real Madrid’le Ronaldo arasındaki kontrat görüşmelerinde sıkıntı varmış. Ronaldo’nun menajeri Jorge Mendes, oyuncusunun imaj hakları gelirleri konusunda Real Madrid’den %50’den daha fazla pay istediklerini açıklamış.

Bu imaj hakkı konusunda Real’in standartının her futbolcu için aynı olduğunu ve imaj hakkıyla kazanılan gelirleri %50-%50 paylaştıklarını daha önce duymuştum. Hatta zamanında imaj kralı Beckham’la bile aynı şekilde anlaşmışlardı.

Tabii senede 13 milyon euro gibi bir rakam alacağı konuşulan şımarık Ronaldo daha da fazlasını istiyor. Florentino Perez de standartı bozmak istemiyor. Bir şekilde imzalayın artık şu anlaşmayı da herkes bi’ rahatlasın.

Galatasaray’ın yeni teknik direktörleri

“Frank Rijkaard’la beraber bir yola çıktık. Barcelona’dan sonra da Galatasaray’a gelmeden önce beni aradı. Galatasaray’dan bir teklif var dedi. Böyle bir kulübü tabii ki seve seve değerlendireceğimi söyledim. Tabii ki zor olacak. Farklı bir ülke, farklı alışkanlıklar… Hiç bilmediğimiz bir yer ama Rijkaard’la bir yola çıktım ben. Ona çok güveniyorum. O da aynı şekilde bana… Karşılıklı saygımız var. Kesinlikle 1. antrenör, 2. antrenör gibi bir hiyerarşi yok diyebilirim.”

Johan Neeskens