McCarthy ve Halil

Ocak ayı transfer döneminde adı Galatasaray’la da anılan iki forvet Blackburn’lu Benni McCarthy ve Schalke’li Halil Altıntop kulüplerinden ayrıldılar.

Güney Afrika Milli takımında da görev yapan 32 yaşındaki McCarthy’nin bir süredir kulüp içinde kişisel problemleri vardı. Son olarak cuma ve pazartesi yapılan antremanlara izinsiz olarak katılmadı. El değiştirdikten sonra transferde forvet arayışına yönelen ve geçici bir çözüm arayan West Ham de bu problemden yararlanmayı bildi. Blackburn’le 2.25 milyon pound karşılığında anlaşma sağlandı. Carlton Cole ve Diamanti’nin yanında McCarthy de tecrübeli bir isim oldu. Kümede kalma şansını arttırmak için güzel hamle.

Bizlere daha yakın olan, her transfer döneminde medyamıza göre 3 büyüklerden birine transferi direkten dönen Halil Altıntop ise sezon sonuna kadar satın alma opsiyonuyla birlikte Skibbe’nin takımı Eintracht Frankfurt’a kiralandı. Schalke’nin başına Felix Magath geldiğinden beri fazla şans bulamıyordu. Buna rağmen her fırsatta takımdan ayrılmak istemediğini söyleyen Halil’in bu transferi oldukça sürpriz oldu. Madem ayrılacaktı bari kiralık olarak Galatasaray’a gelseydi, Avrupa’da da oynardı demeden edemiyorum kendi kendime… Aklındaki asıl amaç sıradan bir takımda bile olsa kariyerine Avrupa standartlarında devam etmek heralde. Haksızsın da diyemem kendisine.

Cevap Marc Valiente’den

Hafta sonundan beri konuşulan Ronaldo’nun rakibine dirsek atarak kırmızı kart görme hadisesi var. Ben de bu konu hakkında iki video yayınlayıp 3 hafta önce aynı tip bir pozisyonda Messi’nin nasıl tepki verdiğini anlatmaya çalışmıştım. Kimine göre Messi de dirseğini sallıyordu ama tutturamıyordu bana göre ise Ronaldo’dan çok daha şiddetli ve sürekli biçimde çekilmesine rağmen kollarını kullanarak rakibinden kurtulmaya çalışıyordu. Tabii herkesin bakış açısı ve yorumu farklı olabilir. Ancak konuyla ilgili İspanyol medyasında cevap hakkını kullanan bir kişi daha var. O da o pozisyonda Messi’yi formasından çeken Marc Valiente.

“Messi’yi formasından çektim o da kurtulmak için kollarıyla beni göğsümden itti. Suratıma doğru kasıtlı hiç bir hamlesi olmadı. Buna rağmen maçtan sonra yanıma gelip benden özür diledi ama biliyorum ki Messi’nin kimseye kasıtlı bir hareketi olmaz.”

Marc Valiente’nin Barcelona altyapısından yetiştiğini ve bu sezon başında Sevilla’ya transfer olduğunu da belirteyim. İsteyenler Barca’ya yaranmak için öyle demiştir desinler;)

Rafa Benitez ve Juventus

Hem İngiliz medyasında hem de İtalyan medyasında Benitez için Juventus ve Juventus için Benitez iddiaları ciddi anlamda konuşuluyor. Benitez’in menajeri de “futbolda ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz” diyerek işi daha da sulandırmış durumda.

Bu dedikodular gerçekleşir gerçekleşmez bilemem ama Juventus ve Benitez isimleri yan yana gelince nedense kafamda başarı adına hiç bir şey belirmiyor. Sezonun iki “loser’ı” aynı çatı altında ne yapar? Nasıl yapar  bilemedim…

Son Roma mağlubiyeti sonrası Ferrara’dan desteğini tamamen çeken Juve yönetimi Perşembe günü Inter ile oynanacak kupa maçının sonucunu dikkate almadan takımın başına yeni bir hoca getirebilir. Liverpool ise Benitez’e sezon sonuna kadar süre verdi. İlk 4’e giremezse o da paket… Yani şimdilik bu birlikteliğin olması uzak bir ihtimal gibi gözüküyor. Sezon sonu böyle bir gelişme olursa ki bana o da uzak bir ihtimal gibi geliyor oturur yine konuşuruz…

Onlar da Haiti için oynadı…

Her yıl Birleşmiş Milletler kalkınma programı kapsamında yoksullar için oynanan hayır maçlarından biri dün akşam Haiti’deki depremzedeler için oynandı. Zidane, Ronaldo ve arkadaşların takımıyla Benfica’nın gelmiş geçmiş en iyi isimleri Lizbon’da karşı karşıya geldi.

Kaka, Pires, Nedved, Hierro, Davids, Kluivert, Laudrup, Figo, Henry, Hagi, Poborsky, Rui Costa, Javier Saviola ve Nuno Gomes bu önemli gecede forma giyen isimler arasındaydı. Organizyonun gerçekleşmesinde rolü olan Ronaldo ise Brezilya Ligi başladığı için sahadaki yerini alamadı.

Futbolda duygusallığa yer var mı yok mu?

Konu her Galatasaraylı gibi benim de ayrı bir aşkla sevdiğim, Orduspor maçında sakatlanan ardından düzeldi diye çıktığı antremandan aynı yerden daha da ciddi şekilde sakatlanan, şu anda tedavisi için Avustralya’da bulunan ve ameliyat olup Nisan ayına kadar sahalardan uzak kalması gündemde olan Harry Kewell…

Galatasaray’ın şu anda Rijkaard’ın Barcelona’dan eski öğrencisi Giovani Dos Santos‘la ilgilendiğini ve büyük ölçüde anlaştığını bilmeyen yok. Ancak bu transferin gerçekleşebilmesi için kadromuzdaki 8 yabancıdan biriyle ya yolların ayrılması gerekiyor ya da sözleşmesinin dondurulması gerekiyor. Bu dedikodular ilk ortaya çıktığında herkesin gider dediği isim Nonda’ydı. Daha sonra sakatlığı uzayacak Mart ayına kadar takımdan uzak kalacak denilen Baros’un sözleşmesinin dondurulması gündeme geldi. Ve son olarak sezon sonu sözleşmesi biten ve hala yenilenmeyen, taraftarın gitmesin diye şarkılar yazdığı, pankartlar yaptırdığı, uzun senelerdir kimseyi sevmediği kadar sevdiği Kewell’ın adı ağızlara alınmaya başlandı.

Kewell’ın Galatasaray’la olan sözleşmesini daha yenilememiş, sezon sonu gitme olasalığı varken bile husursuz olan, yönetime “hadi artık neyi bekliyorsunuz yenileyin” diyen Galatasaray’lılar bu haberlerden sonra ben de dahil “olmaz olamaz Kewell’ın sözleşmesi dondurulamaz,fesh edilemez” diyerek tepkilerini değişik ortamlarda dile getirmeye başladılar.

Kewell konusunda hepimiz duygusalız, hakikaten uzun zamandır kimseyi bu kadar sevmedik, ısınamadık ancak ne kadar acı da olsa işin bir gerçeği var. Dos Santos doğru isimdir değildir geçtim. Yapılacak yabancı bir transfer için birinin gitmesi lazım. Nonda her ne kadar formsuz da olsa, izlemeye dayanamasak da Avrupa’da oynayabilecek gerçek anlamda forvet tek isim. Diğer eksiğimiz değerini sakatlandıktan sonra daha da çok anladığımız Baros ise Mart ayında sahalara dönecek yani sevgilimiz Kewell’dan 1 ay önce…

Önümüzdeki 48 saat içinde Galatasaray yönetimi ve teknik heyeti bir karara varacaklar. Başkan Adnan Polat’ın da bugün yaptığı altlıktan sonra Kewell’ın kaderini belirleyecekler. Kewell’ın sözleşmesi dondurulur sezon sonu tekrar oturulur konuşulur uzatılır oralarını bilmem ama teknik açıdan baktığımız zaman ne yazık ki en mantıklı karar bu gibi duruyor. Yanlız bir de dipnotum var. Dos Santos isminin dışında açıklayamayacağım ancak olma olasılığı az bir isim daha var ki işte o zaman ne Kewell’ın ne de bir başkasının gitmesine gerek kalmayabilir. Önümüzdeki saatlerde bütün dualarım bu olasılığın gerçekleşmesi ve Kewell’ın gidecek bile olsa en azından Nisan ayından sonra 4-5 maç daha sarı kırmızı parçalıyı giymesi için olacak…

Toni’nin şanssızlığı

Tam Van Gaal’den kurtuldum memleketime döndüm kendimi Roma’da tekrardan ispatlayıp kalıcı olacağım hatta belki yazın İtalya Milli takımıyla Güney Afrika’ya gideceğim derken gelen sakatlık. Juve maçının ilk dakikalarında sakatlanan Luca, 1 ay sahalardan uzak kalacak. Ranieri’nin sahada görmek için sabırsızlandğı Totti&Toni hayali yine ertelendi.