Eee Diyarbakırspor küme düşmüş…

İstanbul Belediye – Diyarbakırspor maçının 87. dakikasında başlayan olayları daha yeni gördüm. Hakem maçı tatil etmiş. Normal kararın hükmen mağlubiyet olması lazım. Geçen hafta da Bursa maçı yarım kalmıştı. Bu durumda bir sezon içinde 2 kere hükmen mağlup sayılan Diyarbakır’ın küme düşmesi lazım.

Futbol müsabaka talimatında yer alan 20. maddenin 4. fıkrası çok açık ama yer mi?

“Aynı sezonda ikinci kez müsabakanın tamamlanamamasına sebebiyet veren takımlar, bulunduğu sezonda müsabakalardan çıkarılarak, bir alt lige düşürülür ve bu takımla müsabakası olan takımlar müsabaka yapmaksızın hükmen galip sayılırlar. Bu durumda olan takımların takip eden sezonda müsabakalara alınıp, alınmaması konusunda TFF Yönetim Kurulu karar verir. Alt lig bulunmaması halinde kulüpler bir yıl (sezon) müsabakalara alınmazlar.”

link: http://www.dailymotion.com/video/xckuo7_ibb-diyarbak%C4%B1rspor-ma%C3%A7%C4%B1-tatil-edild_sport

Hatalar oyunu futbol

Skor 3-0 ancak oyuna baktığımız zaman hiç de bu net skoru hak edecek bir performans yoktu sahada. Ankaragücü bütün maç bal yapmayan arı misali topla oynadı durdu. İlk yarıda 2 tane hata yaptılar 2 tane yediler. Son gol ise 90+3’de artık ne olacaksa olsun modundayken geldi.

Erken gelen gol Galatasaray’ı biraz tembelliğe itti. Uzun zamandır bu kadar top yapamadığımız bir maç izlememiştim. Devamlı uzun top. Arda’nın yokluğu tabii ki bunda en önemli etken. Aklı başında topu taşıyan, oyuna ağırlığı koyan bir ismin eksikliğini çektik.

Keita’nın bu aralar sadece top oynamayı düşünmesi güzel. Jo’nun Baros girdikten sonra solda da etkili olabildiğini görmek güzel. Baros’un golle dönüp moral kazanması güzel. Neil zaten geldiği günden beri en güzel.

Bir kez daha söylüyorum; 3-0 güzel ama oyun yeterli değil. Dikkatleri çekmek lazım. Kendi sahanda rakibe bu kadar topla oynama fırsatı verilmez. Bir gün biri gelir Ankaragücü gibi bal yapmayan arı olmaz iğnesini batırır gider. Ligin şu son haftalarında da çok can acıtır.

Lionel Messi vs. David Villa

La Liga’nın bu sezonki en golcü iki ismi bu akşam Camp Nou’da karşı karşıya.

Barcelona’nın tartışmasız en önemli ismi Messi’nin bu sezon 22 maçta 19, Valencia’nın herşeyi David Villa’nın ise 24 maçta 17 golü var. Messi gollerin 14’ünü sol ayakla, 3’ünü sağ ayakla ve 2’sini kafayla atmış. Villa ise 11 golü sağ ayakla atarken sol ayak ve kafayla 3’er golü bulunuyor.

Messi’nin 19 golün yanı sıra 9 asisti var. David Villa ise sezon başından beri 2 asist yapmış. Son olarak bir istatistik daha; Messi sezon başından beri oynadığı 22 maçta sadece 6 kere ofsayta yakalanırken David Villa 24 maçta 35 kere ofsayta yakalanmış.

La Liga’da senelerdir hatrı sayılır miktarda gol atan iki isim de bugüne kadar “pichichi” yani gol kralı olmayı başaramadı. Özellikle oynadığı pozisyon itibariyle Villa’nın daha önce hiç gol kralı olamaması ilginç. Hem İspanya Milli Takımının hem de Valencia’nın en önemli gol silahı.

Gerçi “pichichi” olunca n’oluyor diyenler de çıkabilir. Haklılar bakınız Güiza.

Bu arada maç öncesi iki takımın muhtemel 11’leri ise şöyle;

Barcelona: Valdes, Dani Alves, Puyol, Pique, Maxwell, Xavi, Busquets, Iniesta, Messi, Pedro, Henry

Valencia: Cesar, Miguel, Dealbert, Alexis, Bruno, Fernandes, Banega, Joaquin, Silva, Mata, Villa

Hertha kümeye

15 puanla Bundesliga’nın son sırasında yer alan ve 12 maçtır kendi sahasında maç kazanamayan Hertha Berlin’de dün Nürnberg’e karşı alınan mağlubiyet bardağı taşıran son damla oldu.

Berlin Olimpiyat stadında ağırladığı rakibi karşısında 1-0 öne geçmesine rağmen 60. ve 90. dakikalarda yediği gollerle 1-2 yenilen Hertha Berlin işi iyice zora soktu. Maçın son düdüğüyle sinirlerine hakim olamayan bir grup taraftar sahaya inerek futbolculara ve teknik ekibe saldırmaya çalışırken polis olayların daha da büyümesini engelledi.

Bundesliga’nın bitimine 8 hafta kala küme düşme potası şöyle;

15- Nürnberg 24 puan 16- Hannover 23 puan 17- Freiburg 20 puan 18- Hertha Berlin 15 puan

Nesta’nın sakatlığı

Dizinden geçirdiği sakatlık yüzünden yaklaşık 2 ay sahalardan uzak kalacağı açıklanan Nesta’nın dizindeki problem futbolcularda çok çok ender rastlanan bir rahatsızlıkmış. Aynı zamanda Lazio’nun doktoru da olan Profesör Stefano Lovati, dizin popliteal bölgesinde yer alan sakatlık nedeniyle Nesta’nın hem ameliyat olması gerektiğini hem de yoğun fizik tedavi görmesi gerektiğini söylemiş.

Tabii doktor değiliz sakatlığı ender görülür denilmiş bizim de ilgimizi çekti ancak bu Nesta’nın başına gelen ikinci hadise. Daha önce de Play Station oynamaktan baş parmağında bir sorun çıkmış ve olduğu ameliyat sonrası uzun süre sahalardan uzak kalmıştı. Sakatlandım mı cins sakatlanırım diyo’ arkadaş.

Ne şiş yansın ne Fener

Fener, Lugano – Bilica ikilisi bozulunca zırt pırt gol yiyordu. Şimdi iki deli yanyana geldi; gol yemiyor ama atamıyor da. Antalya maçında iki şut, Gençlerbirliği maçında neredeyse o bile yok. Hayatta en nefret ettiğim şey uyuz 0-0 maçlardır, bu akşam ikinci yarıda televizyonun sesini dahi açmadım. Yaşama sevincimi emdi vallahi Fenerbahçe bu akşam…

Başka birşey yazmayacağım. Ne yazayım ki?

Florentino Perez nerede?

Real Madrid’in Lyon’a elendiği günden beri başkan Perez ortalarda yok. Ne kulübe gelmiş ne de basket takımının oynadığı maça gitmiş. Taraftarla aynı ortamda olmak istememiş. Tabii ki şok büyük. Sezon başında harcanan yaklaşık 300 milyon euronun acısı var. Şampiyonlar Ligi finaline giden yolda sponsorlardan, UEFA’dan ve maç biletlerinden gelmesi beklenen 60 milyon euro da hayal olmuş. Seneye başkan seneye…

Bu arada İspanyol basını faturayı Pellegrini’den sonra Higuain’e kesmeye karar vermiş. Maç 1-0’ken boş kaleye kaçırdığı gol ve 2 pozisyonda Ronaldo’ya pas vermemesinde bahsedip duruyorlar. Ayıptır ayıp. Sezon başından beri adam attığı gollerle takımı sırtlıyor. Vefa bir semt adı anlaşılan.