Bernabeu da patates tarlasıysa…

“Bu şartlar altında memnunum çünkü patates tarlasında oynamak kolay değil…”

Dün geceki 3-0’lık Espanyol galibiyetinin ardından böyle demiş Mourinho. Bernabeu’nun zeminini eleştirmiş. Keşke gelip bizimkileri bir görseydi…

Madem konu açılmışken bizim stadlarımızdaki zeminlere de kısaca bir dokunduralım.

İnönü en bilinen zaten rezillik. O kadar kadro kurup yatırım yapıp sahanın bu halde olması çok yazık. Bir de Kasımpaşa’ya burada maç oynatıp daha da beter olması sağlandı. Bu hafta Kasımpaşa-Fenerbahçe maçını Sami Yen’e vermişler. Orası bir nebze daha iyi 2 gün üst üste maç oynatarak orayı da bozalım güzel(!) mantık. Ver Olimpiyat’a ne olur?

Buca-Galatasaray maçında İzmir Atatürk’ü de gördük. Bırakın top oynamayı yürümek bile zor. 40 yılda bir maç yapılan saha nasıl bu hale gelir anlayamıyorum. Hiç mi bakım yapılmaz ilgilenilmez? Sakatlanmamak mucize.

Kadıköy senelerce altından geçen dere yüzünden sıkıntı yaşadı ama bu sezon başında alınan önlemler biraz olsun işe yaramış gibi. Fenerbahçe’nin zamanında bu işten çok canı yandı.

Hatırladığım kadarıyla lige yeni çıkan Karabük’ün sahası da keza tarla gibi. Federasyon da sezon başında yapması gerekeni şimdi yapacak stadları denetleyecekmiş. Denetlerken bir zahmet domates ve salatalıkları da toplasınlar tarlalardan…

Serie A’da grev şimdilik ertelendi

Yaklaşık 10 gün önce İtalyan futbolcular derneğinin aldığı karara göre 25-26 Eylül hafta sonu Serie A’da maçlar oynanmayak, futbolcular grev yapacak diye bir haber girmiştim.

Federasyon ve futbolcular derneği arasında yapılan görüşmelerin ardından kesin bir sonuca ulaşılamamış ancak grev kararı şimdilik ertelenmiş.

İtalyan futbolseverler için güzel haber hafta sonu Serie A’da keyifli maçlar var. Bize birşey fark etmez Serie A’nın yayın hakları FOX’ta. Zaten grevde gibiler pek canlı yayın filan yaptıkları yok…

Serie A 5. hafta;

Milan – Genoa Roma – Inter Cesena – Napoli Bari – Brescia Catania – Bologna Chievo – Lazio Fiorentina – Parma Palermo – Lecce Sampdoria – Udinese Juventus – Cagliari

footbaLLove Pierre Van Hooijdonk röportajı

Her zaman moda tutkunu muydunuz? Metro Sneakers ile nasıl biraraya geldiniz? Kendinizi tipik bir Metro Sneakers giyen olarak adlandırabilir misiniz?

Kıyafet ve ayakkabı alırken her zaman iyi görünmeye dikkat ederdim ama özellikle ayakkabı alırken rahat ve güzel ayakkabı bulmakta zorlanırdım. Bir ayakkabı delisi olduğum için (futbol ayakkabıları dahil!) şu an Metro Sneakers’daki ortağım Parry Pattel ile tanıştığımda, fikir ve planlarını benimle paylaştığında çok heyecanlandım. Ben tipik bir Metro Sneakers giyicisiyim çünkü modayı ve spor ayakkabıları fazla spora kaçmadan (Adidas, Nike vb.) kombinlemeyi seviyorum. Ayrıca diğer markalar gibi Çin’de değil de Portekiz’de yapılmasından dolayı yüksek kalitede olmaları hoşuma gidiyor.

Hollanda Milli Takım futbolcularının eşleri için Metro Sneakers’ın hazırladığı özel ayakkabılarla, takımın finale çıkması arasında bir ilişki var mı sizce? 🙂

Haha, en azında eşleri ayakları ağrıdığı için oyuncuları zırt pırt telefonla rahatsız etmiyorlardı!!!

Hepsinin çok hoşuna gitti. Maçlara bizim turuncu ayakkabılarımızla gitmeleri ve takımın finale kadar yükselmesi harika oldu.

Daha önce Feyenoord’dan aldığınız antrenörlük teklifini reddetmiştiz. Aynı teklif Fenerbahçe’den gelse cevabınız ne olur? –alperensaylar

Feyenoord’dan aldığım teklif yardımcı antrenörlük içindi ama daha önce de söylediğim gibi Türkiye’nin benim kalbimde çok farklı bir yeri var. Herşey tamam olduğunda ve zaman da doğru ise Türkiye’den gelecek teklifi çok ciddi şekilde düşünürüm.

Fenerbahçe’de oynarken orta sahaya yükselip oyun kurucu görevi de yapıyordunuz. Oysa ki taraftarlar forvet oynadığınız için sizden daha çok gol bekliyorlardı. Bunu doğal olarak mı yapıyordunuz yoksa teknik ekibin taktiksel kararı mıydı? –ayrton

Orta sahaya girip oyun kuruculuk yapmak her zaman oyunumun bir parçasıydı ama uzun boylu bir golcü olduğum için herkes (rakip takım dahil) her zaman ceza sahasında olmamı beklerdi. Fenerbahçe’de ilk yılımda bunu sık sık yapsam da Alex geldikten sonra bunu yapmama pek gerek kalmadı.

Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü Aykut Kocaman’ın Alex de Souza’nın imrenilecek yeteneğinden faydalanmama kararını nasıl buluyorsunuz?

Dediğim gibi, ben Alex’in çok büyük bir hayranıyım ve Fenerbahçe’ye geldiğinden beri ortaya koydukları gerçekten inanılması güç. Tabii ki ben onunla Aykut gibi hergün çalışmıyorum ama bence o hala Türkiye Ligindeki en iyi oyunculardan biri.

Kariyeriniz boyunca attığınız en iyi frikik golü sizce hangisi?

Oldukça çok frikik golü attım ama aklımda kalan bir tanesi 2002 Süper Kupa finalinde Real Madrid ve Casillas’a attığım goldür. Fenerbahçe’deki zamanımda ise 2003-2004 sezonunda Diyarbakır deplasmanında attığım golü unutamam.

Fenerbahçe taraftarları hakkındaki düşünceleriniz? Ve diğer Türk taraftarlar?

Geldiğim günden beri taraftarlarla aram hep çok iyi oldu ama bazen çok sabırsız olabiliyorlar. Müthiş tutkulular ve stadlarda inanılmaz atmosferler yaratıyorlar. Euro 2008 boyunca LİG TV için çalışırken, Türk taraftarların Milli Takımları ile ne kadar gururlandıklarını gördüm. Aynı zamanda Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzon taraftarlarının milli maçlara takım formalarıyla gitmeleri dikkatimi çekti. Bu Hollanda’da mümkün olmayan birşeydir!

Fenerbahçe ile imzalamadan Galatasaray ile görüştüğünüz doğru mu? Eğer öyleyse Fenerbahçe’yi seçmenizin sebebi neydi?

Hayır, Fenerbahçe’den önce Galatasaray ile görüşmedim. Fenerbahçe ile anlaşmaya karar verdikten sonra bir menejer benim menejerim arayıp Galatasaray’ın da benimle ilgilendiğini söylemiş ama ben kararımı vermiş olduğum için tekliflerini dinlemedim bile. Bazı maçları seyretmek için Ali Sami Yen’e gittiğimde taraftarlar bana hep çok iyi davrandı ve bu beni açıkçası çok gururlandırıyor.

Frikik yeteneğinizi zamanla çalışarak ileri yaşlarda kazandığınızı biliyoruz. Şimdi de Türk futbolunun en parlak yıldız adayı Arda Turan şutlarını özel olarak çalışarak geliştirmeye başladı. Bu konu ve Arda hakkındaki düşünceleriniz neler?

Oyununuzun bazı kısımlarını daha da kuvvetlendirmek için çalışmak kariyerinde başarılı olmak isteyen her oyuncunun mutlaka yapması gereken birşey. Ben çalışmamın karşılığını aldım ve bunun Arda için de böyle olduğuna eminim. Arda gerçekten Türkiye’deki en parlak oyunculardan biri. Rijkaard’ın onu kaptan yaparak daha fazla sorumluluk vermesi iyi birşey. Bu kadar yaratıcı olup aynı zamanda gole gidebilen oyuncular sık yetişmiyor.

Bugüne kadar birlikte oynadığınız en yetenekli oyuncu kimdi?

Oynadığım klüplerde en iyisi kesinlikle Alex. İnanılmaz bir kabiliyet, vizyon, gol atma ve yaratma becerisi… Aynı zamanda harika bir çalışma arkadaşı.

Eklemek istediğiniz başka birşey? Taraftarlara mesajınız?

Şiddete son verin. Türk Liginde birçok maç ceza sebebiyle seyircisiz oynanıyor. Oyuncuların sizin desteğinize ihtiyacı var ve boş tribünlere oynamayı haketmiyorlar.

*Bu röportajı sitenizde alıntılamanız durumunda lütfen kaynağını belirterek link veriniz. Orijinal ingilizce versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.

Transfer dönemini bir takip etseydin keşke…

Sözüm Sporx’te şu yazıyı yazan Fatih Şamlıoğlu’na ve o yazıyı bugün ana sayfada yayınlayan Sporx’e…

Biraz transfer dönemini takip etseydiniz keşke de Manchester City’nin Bellamy, Ireland ve Robinho gibi isimleri sattığından ve o arada Milner’ı aldığından haberiniz olsaydı daha isabetli bir analiz yapmış olurdunuz….

10 Ağustos günü bu isimler hala Manchester’dayken değindiğimiz konuyu tekrar hatırlattığınız için de teşekkürler(!) 5 hafta sonra nereden aklınıza geldiyse…

https://www.footballove.com/2010/08/10/bir-kulup-iki-takim/

EDIT: Sporx hatayı düzeltmiş. Transfer olan futbolcular silinmiş. Milner 1. kadroya alınıp yedek oturtulan Jo, Santa Cruz vs. 2. kadroya alınmış. İnsan bir teşekkür eder o kadar uyardık… Neyse biz göreceğimizi gördük sabahki yazıdan screenshotlar da mevcut.

Standart

Gaziantep’te 63. dakikada kafa yarılır maç tatil olur. Kadıköy’de maç başlamadan kafa yarılır ama derbidir sapına kadar oynanır. Hakemin keyfe keder soyunma odasına gidişine ve orada gelen “alo?”lara bağlı bu işler.

Standart denilen şey bu ülkede hiç bir konuda olmadı ki bu konuda olsun. Beklenti yok. İngiltere’de hakemin kafasına yabancı madde gelmiş yarılmış ama maç devam etmiş. Eder tabii o maddeyi atanı anında belirliyorlar paket yapıp ömür boyu stadyumlardan men ediyorlar. Benim güzel ülkemde canlı yayın kabloları kesiliyor bir tane güvenlik kamerası bile yapanı/yapanları yakalayamıyor(!) Binlerce kişinin arasından hakemi isabet ettireni mi bulacağız? Bırakın allah aşkına…

Bugün yine konuşuyoruz yasa çıkmalı bilmem ne… Niye bugün konuşmaya başladık? Dün o olay olmasa aklımıza gelir miydi? Gelmezdi. Standart olsun eşitlik olsun pek meraklı değiliz bu işlere. 3 gün daha konuşulur sonra aynı tas aynı hamam keyfe keder kararlara devam.

Ujfalusi’nin cezası

Messi’nin bileğini eline veren Ujfalusi’nin cezası bugün belli olacak. İspanyol basını cezanın ne kadar olması gerektiği konusunda tahminlerde bulunuyor. Ya normal bir direk kırmızı kart gibi 1 ile 3 maç arası bir ceza alacağını ya da 4 ile 12 maça kadar ceza alabileceğini söyleniyor.

Bana kalırsa Ujfalusi’nin cezasının Messi sahalara dönene kadar olması en mantıklısı gibi. Yani 2 haftaysa 2 hafta 3 haftaysa 3 hafta. Son dakikada o faulün yapılması her ne kadar çok da masum gelmese de hiç bir futbolcunun başka bir futbolcuyu bilerek sakatlayacağına inanmıyorum. İnanmak istemiyorum. Messi’yi çok seviyoruz futbolun tanrısı diyoruz ama karşı tarafı da bitirmenin anlamı yok.

Zaten Ujfalusi de yaşananlardan pişman. Gerekli özrü hem maç biter bitmez hem de ertesi gün Agüero vasıtasıyla mesaj atarak dilemiş. İkisi de aynı anda sahalara dönsün adalet yerini bulsun derim.

Ujfalusi de bir daha ki sefere ayağını denk alsın Messi’ye uzanan ayakları bu kadar kolay affetmeyiz:)

Edit: Ceza belli oldu. Ujfalusi 2 maç ceza aldı…