.

Çok bile kaldınız zamanınıza yazık oldu.

Yeniliğe açık, sabırlı bir millet değiliz biz.

Günün birinde değeriniz de anlaşılmayacak çünkü anlamaya niyetli bir millet de değiliz biz.

Futbolcuyla iyi geçinmeyeceksiniz asacaksınız keseceksiniz yoksa disiplin zaafiyeti var diye kafanıza kafanıza vururuz biz.

Vazgeçemediğimiz impatorluklar var bizim. Kendi kendimizi yer bitiririz biz.

Altınızı oyanlar hala burada gidiyorsunuz siz.

20 Ekim 2010 tarihi itibarıyla Teknik Direktörümüz Frank Rijkaard, antrenörümüz Johan Neeskens ve yardımcılarıyla yaptığımız karşılıklı görüşme sonucunda yollarımızı ayırma kararı vermiş bulunuyoruz…

Bugüne kadarki çalışma sürecimizde iş disiplini, çalışkanlığı, insanlığı, kimlik ve kişiliği ile karşılıklı ilişkilerimizde hiçbir sıkıntı yaşamadığımız, tecrübe ve birikimini bizimle paylaşan Sayın Frank Rijkaard’a Galatasaray’a verdiği emek ve mesaisi için teşekkürü borç biliriz.

Çalışması ve beyefendi kişiliğiyle birlikte olduğumuz süreçte futbol adamlığı ve ustalığını bu konuda deneyimlerini ve görüşlerini aynı ortamlarda soluduğumuz antrenörümüz Johan Neeskens’e Galatasaray camiasına katkıları, emeği ve çalışması için müteşekkir olduğumuzu belirtiriz.

Her iki ustanın yanısıra teknik heyetimizde yer alan Alberto Roca Pujol ve Carlos Quadrat’a da bugüne kadar kulübümüz bünyesinde vermiş oldukları mesaileri için teşekkür ederiz.

Galatasaray Spor Kulübü

İyi oldu ne olursa olsun sözleşmesini uzattığınız…

Hep hocalar suçlu onlar gönderilsin

Şu ligde beğendiğim, fark yarattığını düşündüğüm ender hocalardan Thomas Doll’ün görevine son verilmiş. Temcit pilavı gibi yerine seyyar hocalarımızdan biri gelir sezon sonuna kadar Ankara’da tezgahını açar.

Gerets gitsin, Del Bosque gitsin, Skibbe gitsin, Rijkaard gitsin, Daum gitsin (ama geri de gelsin), Doll gitsin. Hep hocalar gitsin bütün suç onlarda nasıl olsa…

Utanıyorum sizden

Konu Rijkaard’ı sevmek ya da sevmemek veya arkasında olmak ya da olmamak değil.

Bir adam düşünün işi için yabancı topraklarda çalışıyor ve dün doğum gününü kutlamış. Bu sabah uyanıyor ve babasının memleketinde vefat ettiği haberini alıyor… Ama buna rağmen işini ve onunla beraber bu işe baş koymuş ya da koyduklarını sandığı adamları yanlız bırakmayıp baba ocağına dönmüyor.

Evet Rijkaard’ın babası vefat ediyor ama o yine de Karabük deplasmanında takımın başında. Oyuncusu olsam hocamın suratına bakar yaşadıklarını düşünür moralim bozulur. Bırakın gülmeyi konuşmak bile gelmez içimden. Her günümü beraber geçirdiğim, bana bir şeyler katacak, beraber başarı peşinde koştuğum adamın babası ölmüş ya!

Ama gel gör ki maç öncesi ısınan yedekler için bu böyle değil. Bırakın Rijkaard’ı dünya umurlarında değil. Birbirlerini kulağına vurmanın, yavşaklığın(!) peşindeler. Oturun ağlayın demiyorum ama insanda biraz saygı olur.

Sizin adınıza ben utanıyorum verdiğiniz şu görüntüden. Rezil adamlar.

Video Link

Ve Liverpool satıldı!

Liverpool taraftarı sonunda Hicks ve Gillett ikilisinde kurtuldu. Bu sabah kulübün resmi internet sitesinden Liverpool’un New England Sports Ventures (NESV) adlı şirkete satıldığı açıklandı.

New England Sports Ventures adlı şirketin başında yine bir Amerikalı John W Henry var. John W Henry aynı zamanda Boston Red Sox, New England Sports Network, Fenway Sports Group ve Roush Fenway Racing’in de sahibi. Kulüp başkanı Martin Broughton da bu satıştan memnun. Resmi sitede yaptığı açıklamada kulübün borçlardan kurtulduktan sonra en kısa sürede yeni yatırımlara başlayacağını söylemiş.

Gözünaydın Liverpool’lu. Anlaşılan son yapılan video amacına ulaştı. Şu gelişme umarım saha içi performansa da yansır. Koskoca Liverpool’u lig tablosunda 18. sırada görmek canımı acıtıyor.

Dear Tom Hicks

Liverpool taraftarları Goal film serisinin yazarı ve yapımcısı Mike Jefferies‘in yardımıyla bu filmi çektiler. Ünlü isimlerinde arasında bulunduğu Liverpool taraftarları kulübün Amerikalı sahipleri Hicks ve Gillette’e kulübü satın ve gidin mesajı veriyorlar.

Yanlız mesajlar pek efendice değil. Adamlar bıkmış artık. Defolun gidin lan!

link: http://www.dailymotion.com/video/xf339x_dear-mr-hicks_sport

Yazık

Dün akşam işim olduğu için maçı izleyemedim. Hakemin yarattığı penaltıyı görüp maçı kayda koyup evden çıktım. Bu sabah tekrarının izlemeyi düşünürken Galatasaray’ın kaleye ilk isabetli şutunu 75. dakikada atabildiğini öğrendim ve izleyip üzerine birşeyler yazmanının anlamı olmadığına karar verdim.

Hepimizin vaktine yazık. Eski günlerden bir Karabük deplasmanı var onu hatırlayalım daha iyi. Pardon hiç unutmadık ki!

link: http://www.dailymotion.com/video/xf1es0_hagi-karabuk-gol_sport