En değerli 10 Milli takım

1. İspanya – 510 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 20.4 milyon euro) 2. Brezilya – 450 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 17.9 milyon euro) 3. Fransa – 440 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 17.6 milyon euro) 4. İngiltere – 420 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 16.8 milyon euro) 5. İtalya – 400 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 16 milyon euro) 6. Arjantin – 390 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 15.6 milyon euro) 7. Portekiz – 340 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 13.6 milyon euro) 8. Almanya – 290 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 11.6 milyon euro) 9. Hollanda – 280 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 11.2 milyon euro) 10. Rusya – 210 milyon euro (ortalama oyuncu değeri 8.4 milyon euro)

Değerlemeler 2010 Dünya Kupası eleme gruplarında oynayan, her takım için 25’er futbolcuya göre yapılmıştır.

Kaynak: Futebol Futbol

2009 Altın Ayak Ronaldinho

Sadece 29 yaşın üstünde ve kişilikleri ile örnek olan başarılı futbolcuların aday gösterildiği Altın Ayak ödülünün bu seneki sahibi Ronaldinho oldu. Adaylar arasında Buffon, Figo, Gerrard, Giggs, Henry, Raul, Blanco, Totti, Beckham ve Trezeguet gibi isimler varken ödülün Ronaldinho’ya verilmesi gerçekten enteresan bir seçim olmuş.

Benim oyum Giggs‘e giderdi açıkçası…

Hafta İçi Tv’de Futbol

12 Ekim Pazartesi

20.00 Çaykur Rizespor – Kayseri Erciyes (D SPOR) 23.00 River Plate – Independiente (NTVSPOR)

14 Ekim Çarşamba

19.00 Almanya – Finlandiya (KANAL A) 21.00 Türkiye – Ermenistan (ATV) 22.00 İngiltere – Belarus (NTVSPOR) 23.00 Peru – Bolivya (SPORMAX)

15 Ekim Perşembe

01.00 Uruguay – Arjantin (NTVSPOR)

Maganda 4 hafta yok

İspanyol basını Portekiz sağlık ekibini çiğ çiğ yiyecek neredeyse. Portekiz’in Macaristan’ı 3-0 yendiği maçın 25. dakikasında bileğindeki sakatlığı nükseden Ronaldo Valladolid, Getafe, Sporting Gijon ve Milan maçlarında kesin yok.  Madrid derbisinde ise belki.

Sevilla deplasmanında Ronaldosuz Real’in ne kadar zorlandığını ve mağlup olduğunu hatırlıyoruz. Bakalım Pellegrini nasıl bir çözüm bulacak. Gerçi derbi hariç fikstür çok da zor değil. 2 maçı Kaka, 2 maçı Benzema tek başına alsa tamam.

Neyi yeniden yapılandıracaksınız?

“Grup eleme maçlarının sona ermesi ile birlikte, Milli Takımlarımız yepyeni bir döneme giriyor. Göreve geldiğimiz günden beri her konuda olduğu gibi bu konuda da olaya günlük ve geçici bir yaklaşımla değil, sporun evrensel değerleri ve başarının bilimsel zorunlulukları boyutunda bakmaktayız. Konuyu bu boyutta değerlendirdiğimizde, gündemimizin bir teknik direktör değişikliği değil, tamamen yeniden yapılanma ve A dan Z ye tüm milli takım olgumuzun yapılandırılması olarak bakıyoruz. Bunun başında yer alacak teknik direktör konusunun da bu büyük planın önemli ama sadece bir parçası olduğuna inanıyoruz.”

Fatih Terim’in istifasının ardından Federasyon Başkanı Mahmut Özgener bir açıklamada bulundu. Yukarıda okuduğunuz kısım benim en çok ilgimi çeken nokta. Neymiş A’dan Z’ye tüm milli takım olgumuz yeniden yapılanacakmış. Bizim milletimiz sabırlı bir millet değil ve her başarısızlığın ardından yeniden yapılanmayı bekleyemez. Düşünebiliyor musunuz biz yeniden yapılanacağız ve önümümüzdeki Avrupa Şampiyonasına da katılamayacağız…

Bizim yeniden yapılanmamız lazım mı? Bence hayır. Gayet genç ve dinamik bir kadro yapımız var. Tek gereken bu oyuncuların başına her gün gelişen Dünya futbolunu yakından takip eden, kendini hep geliştiren, belli bir ekolü olan ve futbolculara önyargısız yaklaşabilecek tecrübeli bir teknik adam.

Daha önce söylediğim “Milli takım teknik direktörünün futbolcularla aynı dili konuşması gerek” lafının arkasındayım ancak bu Milli takımın ağırlığını kaldıracak Türk hocamız malesef şu an yok. Büyük olasılıkla yabancı bir hocayla yola devam edilecek. Basın atıp tutmaya başladı bile. Lucescu, Hiddink, Klinsmann isimleri geçiyor. En azından daha önce Türkiye’de çalışmış, ülkemizin yapısını bilen ve futbolcularımızı 3 aşağı 5 yukarı tanıyan bir hocayla yola devam edilmeli. Kim ne der bilemiyorum ama benim aklıma zamanında bu ülkenin gerekli takdiri göstermediği Gerets geliyor. İlla o olmalı demiyorum ama neden olmasın?

Biraz bekleyelim şu Ermenistan maçı da bir bitsin bakalım Federasyon kimle, neyi yeniden yapılandıracak?

Tanrı’nın eli

Gece dışardaydım maçı izleyemedim. Saat 02.50 civarında tv’yi açtığım anda Peru beraberlik golünü buldu. Tam Türkiye’den sonra Arjantin de patlıyor, Dünya Kupasında kimi destekleyeceğiz derken 90+3’de 36’lık Palermo hem Arjantin’i hem de Maradona’yı ipten aldı. Tanrı’nın eli Maradona’ya bir kez daha yardım etti. Golü kendi atmış gibi çimlerin üzerinde kayarak kutladı. Hiç şaşırmadım daha da saçmalayabilirdi.

İyi güzel Arjantin Dünya Kupasına gidecek gibi gözüküyor ama Maradona’nın çok çalışması lazım. Bir şekilde bu kadar yetenekli adamdan takım yaratmalı yoksa Arjantin’in Güney Afrika’dan dönüş bileti çok erken olur.

Bu arada ne yağmur yağdı arkadaş sular seller…