Beklentisiz bir derbi

10 sene oldu Kadıköy’de galibiyet yok. Her sene bir gaz olur bu sefer kıracağız şanssızlığı derim ama bu sene o da yok…

Hafta içinde yaşananlar Rijkaard’ın gönderilmesi, yerine Hagi’nin gelmesi, bu krizi oldukça kötü idare bir yönetim, 2-3 gün hocasız çalışan bir takım ve son olarak Kewell ve Baros’un da kesin oynamayacağı…

Çok formda ve oturmaya başlayan bir Fenerbahçe yarın Kadıköy’de Galatasaray’ı bekliyor olacak. Bu durumun tam tersi olsa Fener yine Galatasaray’ı yenebilir (misal Johnson’un frikik golü ve 1-0) ama şu anda Galatasaray’ın kazanma hatta berabere kalma şansı bile çok az. Muhtemelen sakatlığı düzelen Alex de ilk 11’deki yerini alacak. Önünde Niang,kanatlarda Stoch-Dia ikilisi ve arkalarında Emre-Topuz. Savunma da zaten oturdu. Gönül-Lugano-Yobo-Caner.

Fener kadrosunu bu kadar rahat, kimin ne yapacağını bilerek tahmin edebiliyoruz ama Galatasaray için aynı şeyleri söylemek zor. Takımın bankosu kalede Aykut, Ufuk cezalı. Tahminen savunmada Sabri-Servet-Neill-Balta 4’lüsü olur. Servet denilen adamın o formayı giyeceğini bilmek çok dokunuyor bu arada… Orta saha ise Cana, Sarp, Ayhan, Elano ve Misimovic 5’lisi. Forvette ise Pino. Evet Pino garip bir seçim ama Kewell ve Baros’un olmadığı bir ortamda sakatlıktan yeni çıkmış Battal’ı Kadıköy’de Lugano ve Yobo’nun arasına koyarsanız yerler onu. Pino en azından hızıyla birşeyler yapabilir. Gerçi bal yapmayan arı gibi ona da pek inancım yok ya…

Gerçekten Galatasaray’a inancım yok zaten Kadıköy’de bir futbol şanssızlığı da var ne kadar iyi oynasak da kaybederiz ama öyle etrafta konuşulanlar gibi tarihi fark filan olacağını zannetmiyorum. Hatta ilk yarı geçen senelerin aksine golsüz biter, 2. yarı klasik bir savunma hatası ya da Aykut’un yan top hastalığıyla Galatasaray golü hediye eder. 2-0 filan biter.

Başlıkta beklentisizim dedim ama ilk 11’de Servet ismini görmezsem en azından biraz olsun içim rahat eder. Adalet tabii yerini bulmaz giden gitti bile… Bazıları ise Florya’da türkü söylemeye devam ediyor.

Servet

Hiç bir futbolcunun takımı baltalayacağına inanmıyorum, inanmak istemiyorum ama bugün bi’ enteresandı. Yapabildiği tek şey omuz omuzalarda aldığı topları bile bıraktı sanki…

Maskeden olsa gerek!

Maç sonrası utanmadan da şunları söylemiş;

”Ben Galatasaray’a ilk geldiğim zaman da söylemiştim, bana güvenilen yerde başarılı olurum. Eğer takımım benden faydalanmak istiyorsa, yöneticisi ve hocası bana güven duymalı. Bu her futbolcu için geçerlidir. Güven olursa, performans yükselir. Bana güvenin olduğu her ortamda başarılı olacağımı düşünüyorum”

Yarın koy kapının önüne.

Kentucky Fried Messi

Messi ve son sponsoru Dolce Gabbana hakkında bir yazı okurken Arabistan’da Kentucky Fried Chicken reklamlarında Messi’nin oynadığını öğrendim.

Dünyanın en önemli sporcularından biri ve dünyanın en sağlıksız yemeklerinden biri aynı videoda oldukça teza değil mi ya?

link: http://www.dailymotion.com/video/xf6ama_kfc-messi-ad-2010_sport

Uuu bu sinemadan da beter ne yapacağız şimdi?

Bir Milliyet haberi;

Milli maç için verilen arada İspanya’ya giden Guti, sevgilisinin kalbini kazanmak için Madrid’in en ünlü diskoteğini kapattı. Beşiktaşlı futbolcunun kaçamaklarından bıkan Noelia Lopez, geçen hafta Guti’den ayrıldığını açıklamıştı. Bu gelişme üzerine Madrid’e uçan İspanyol oyuncu, ilk iş olarak sevgilisi ile barışmak için diskoteği seçti. Burada yakın arkadaşı Juan Pena’nın şarkıları ile coşan Guti’nin, Lopez ile barışmak için saatlerce dil döktüğü ancak iknada zorlandığı belirtiliyor. İspanyol basını, beyaz Porsche’si ile yalnız gelen, ancak sevgilisiyle çıkan Guti’nin paparazzilere yakalanmamak için her yolu denediği ancak başarılı olamadığını yazdı. Guti’nin bir ay önce de sevgilisini Kapadokya’ya götürdüğü öğrenildi.

Arda’dan birşeyler kapmışın öğrenmenin yaşı yok. Yanlız bu ülkede sevmezler böyle hareketleri kafana kafana vururlar aman dikkat.