En iyisi Wenger mi?

Şu Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu’nun (IFFHS) değerlendirmelerini hiç anlamıyorum. İstatistikleri tutan arkadaşlar kesin birşeyleri atlıyor ya da bu işten hiç anlamıyorlar. Daha önce yaptıkları enteresan değerlendirmelerden sonra şimdi de son 10 yılın en iyi 10 teknik adamını belirlemişler ve 1 numara Arsene Wenger demişler.

Sebep? Kriter? Eyvallah Wenger büyük hoca da istikrarsa Fergie, kupaysa başarıysa Jose derim. Anlayan varsa bir zahmet bizi de aydınlatsın.

1- Arsene Wenger 2- Sir Alexander Ferguson 3- Jose Mourinho 4- Fabio Capello 5- Guus Hiddink 6- Carlo Ancelotti 7- Luiz Felipe Scolari & Marcelo Alberto Bielsa 9- Rafael Benitez 10-Marcello Lippi

Levante

Copa Del Rey’de dün akşam Real’i Levante çarptı. Yayın yoktu izleyemedik. O yüzden performansla ilgili bir yorumumuz yok ama önemi de yok. Çünkü ilk maçın skoru 8-0. Real Madrid 2-0 yenilmesine rağmen çeyrek finalde ve rakibi Atletico Madrid.

Athletic Bilbao ile berabere kalarak tur atlayan Barcelona için “olur sezon içinde böyle maçlar önemli olan yola devam ediyor olmak” demiştik. Aynı şey Real için de geçerli…

Ancak Levante’den Sergio golüne ayrı bir şapka çıkartmayı unutmayalım. Finalde de muhtemel bir El Clasico gözüküyor. Barcelona’nın işi daha kolay da Real önce Madrid derbisini bir halletsin…

Emmanuel Culio Galatasaray’da. Kimdir?

Yine Hagi’nin isteği doğrultusunda bir transfer. Anderlecht’ten Biglia olmayınca 4 senedir Cluj’da oynayan bir başka Arjantin’li 27 yaşındaki Culio’ya imza attırıldı.

Şahsen daha önce hiç 9o dakika izlemedim kendisini. Taaa 2 sene önce Roma ile oynadıkları bir Şampiyonlar Ligi grup maçının özetine denk gelip 2 golünü görmüştüm o kadar. Goller iyidi hatırladığım kadarıyla da onun üzerine yorum yapmam. Zaten Culio da oralarda kalmış bunca zamandır. Pek duymadık kendisini.

2 milyon euro bonservis ödenen Culio solakmış. Ortanın ortasında ve sol çizgide oynarmış. Buyursun oynasın. Eldeki Mustafa Sarp, Barış, Ayhan 3’lüsünden kötü olamaz deyip Arjantin’li en azından 2 pas yapar sınıf atlarız temennisiyle bitiriyorum.

Hayırlısı olsun. Resmi siteden “kimdir?” sorusuna verilen cevap ise şu şekilde;

Juan Emmanuel Culio, 30 Ağustos 1983’te Arjantin’de doğdu. 2002 yılında Arjantin’in Flandria takımında profesyonel kariyerine başladı.

Burada iki sezonda 44 maça çıkıp 19 gol atan genç oyuncu, 2004’te Almagro’ya transfer oldu ve bu takımda oynadığı bir sezonun ardından kariyerinin ilk büyük basamağını tırmadarak Independiente’ye transfer oldu. Ancak burada istediği oranda şans bulamayınca, Racing Club’a transfer oldu. Culio, genç yaşının da etkisiyle bu kulüpte de istediklerini gerçekleştiremedi. 2007 yılında şansını bir başka ülkede deneme yoluna giden Arjantinli, Şili’nin Deportes La Serena takımına gitti ve sergilediği başarılı performansla Avrupa’nın yükselen kulüplerinden CFR Cluj’ün dikkatini çekti. Aynı yıl Romanya’ya transferi gerçekleşen Culio, 2007 yılından bu yana Cluj formasıyla mücadele ediyor.

Cluj’daki ilk sezonunda ligdeki 34 maçın 32’sinde toplam 2571 dakika (%84) forma giyen Culio, bu maçlarda bir gol atarken, bir kırmızı ve altı da sartı kart gördü. Cluj orta sahasının her bölgesinde forma giyen Arjantinli, devamlılığı ve taktiksel esnekliğiyle beğeni topladı.

2008-09 sezonunda Romanya Ligi’nde 29 maça çıkan Culio, sezon boyunca tam üç kez teknik direktör değiştiren takımında yine yeri değişmeyen isimlerin başında geliyordu. Bu maçlarda bir gol atan oyuncu, Şampiyonlar Ligi’nde ise takımının tek galibiyetini aldığı Roma maçında attığı iki golle zaferin mimarı oldu.

2009-10 sezonuna geçildiğinde de istikrarından bir şey kaybetmeyen Culio, tamamı ilk 11’de olmak üzere 28 maçta görev yaptı. Aralık ayına kadar orta alanın çeşitli bölgelerinde görev verilen çalışkan oyuncu, daha sonra sol kanada yerleşti ve bu bölgede forma giymeye başladı. Sezonu bir kez daha tek golle tamamlayan Culio, sekiz de sarı kart gördü.

İçinde bulunduğumuz sezonun ilk 12 haftasında fırma giyen Culio, ligin sonraki haftalarında takımından uzak kaldı. Arjantinli orta saha, Şampiyonlar Ligi’nde ise gol ve asistleriyle takımının skor yükünü çeken en önemli isimlerden biri oldu. Grubun ilk maçında Basel önünde alınan 2-1’lik galibiyete iki asistle katkıda bulunan Culio, Roma mağlubiyetinde atılan tek golde de yine verdiği pasla pay sahibiydi. Üçüncü maçta Bayern’e 3-2 mağlup olan Cluj’ün gollerinden birini atan 27 yaşındaki oyuncu, 1-1 berabere biten son maçta Roma filelerine 88. dakikada atılan golde servisi yapan isimdi. Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon Cluj’ün attığı 6 golün 5’inde rol oynayan Culio, mücadeleci, agresif ve zeki futboluyla ön plana çıkıyor.

Galatasaray ve transfer

Anderlecht ile Biglia konusunda anlaşma sağlanamadı. Son anda bir fiyat arttırma olduğu söyleniyor. Onun yerine Hagi’nin istediği Emmanuel Culio bugün Antalya kampına katılabilir. Pek tanımam etmem solakmış, ortanın ortası ve sol çizgide oynarmış.

Mutu serbest ve Galatasaray’ın ilgisi doğru. Yönetim ve Hagi bugün bu konuyu görüşecekler. Tanımayan yok. Yetenekli ve vukuatlı bir arkadaşımız.

İlkay ve Mehmet Ekici transferleri çok zor. Sezon sonu tekrar denenecek ama zannetmiyorum. Bayern ve Manchester United takipte. Taner Yalçın transferi ise hala gündemde.

Hollanda’dan AZ’nin Arjantin’li kalesi Romero da gündemde. Romero ismini duyar duymaz almayın o kovayı dedim içimden.

Formica ve Necati transferleri ise şimdilik zor gibi. Necati transferinde Antalya’ya takas verilecek futbolcu konusunda henüz anlaşılamadı. Formica ise pahalı ve daha önceki Güney Amerika’lılardan ağzımızın yanmış olması kafaları karıştırıyor. Beşiktaş’ın uğraştığı Sezer Öztürk‘ün de adı geçiyor ama Galatasaray yerli futbolculara istenilen o yüksek bonservisleri ödemez.

Kazım’ın ardından

Kazım’ın Fenerbahçe ile sözleşmesini fesh edip, Galatasaray ile anlaştığı sonunda açıklandı. Koko B Kazım üzerine diye yazmış, ben de ardından yazmak istedim.

Son derece yetenekli ve özellikle çok kuvvetli olduğunu ama adam olmadığını hepimiz biliyoruz. Fenerbahçe’nin ona gösterdiği sabrı da biliyoruz. Kaç tane hoca ile çalıştı, hiç biri adam edemedi. Kelepçeydi, disiplindi, diğer oyuncuları bozuyor derken sayın sportif & teknik united direktörümüz biletini kesiverdi.

Haklıdır, buraya kadar tamam.

Benim anla(ya)madığım; Türk kontenjanında olan gayet yetenekli bir futbolcuyu, sözleşmesini karşılıklı fesh ederek, bedavaya aynı şehire, hem de rakibine göndermenin abukluğu. 5000 pounda atıyorum QPR’a yollasaydın, ona buna kiralasaydın. Ama İstanbul dışına yollasaydın.

Bu adam Dia’yı, Santos’u, veya her kimi bozuyorsa; ‘Yo Homie! Let’s hit Şamdan tonite’ diye arayamayacak mı Florya’dan? Samandıra-Florya arasında Fenercell çekmiyor mu?

Hazır devrim sürerken Semih’i de devretseydik de Necati’yle uğraşmasalardı. Yoksa devrim değil de, sayın sportif & teknik united direktörümüzün bizim düşünemediğimiz dev planının bir parçası mı bu?