Her zaman büyüksün Bülent Korkmaz

bk

4 Mayıs tarihinde bir yazı yazmış ve Büyük Kaptan’ın Galatasaray teknik direktörlüğüne getirildiğinde her Galatasaraylı gibi beni de nasıl heyecanlandırdığından ve daha sonra nasıl hayal kırıklığına uğrattığından bahsetmiştim. Galatasaray teknik direktörü olmadan önce takımla ilgili yaptığı açıklamalar teknik direktörlük döneminde yaşanabilecek problemlerin habercisiydi ancak sevincimiz ve inancımız yüzünden hiç birimiz bunları görmek istemedik.

“4 Mayıs” başlıklı yazımda Bülent’in gerçek bir Galatasaraylı olarak ne yapması gerektiği hakkında fikirlerimi de söylemiştim. Yazının Bülent’le ilgili kısmı şöyleydi.

Büyük kaptan ben de dahil olmak üzere bir çok Galatasaraylı’yı hayal kırıklığına uğratmıştır. Kendisini hala Kayseri Erciyes teknik direktörü sanarcasına 1-0 olsun benim olsun mantığıyla oynattığı negatif futbolla sadece bir kaç hafta içerisinde Galatasaray için daha yetersiz olduğunu gözler önüne sermiştir. Benim düşüncem Bülent Korkmaz bugün çıkmalı ve gerçek bir Galatasaraylı olduğunu kanıtlayarak aynen şunları söylemelidir. “Ligin bitimine kadar 4 maç daha takımın başındayım ancak sezon sonunda ayrılıyorum. Çok sevdiğim Galatasaray için daha yetersizim, umarım önümüzdeki dönemlerde daha fazla tecrübe edinip bu göreve tekrar gelme şansı yakalarım…”

Kaptan Sivas maçından sonra yaptığı açıklamada; “Ben zaten istifa mektubumu haftalar öncesinde verdim, karar yönetimindir” diyerek gerçek bir Galatasaraylı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Yönetim de bugün yapılan toplantı sonrasında Bülent’in istifasının kabul edildiğini açıkladı. Bu karar kimse için sürpriz olmadı tabii ki. Ancak işin enteresan kısmı böylesine önemli bir karar alınan toplantıda yurtdışında bizzat görüşmelerde bulunan başkan Adnan Polat’ın olmayışıydı. Heralde yurtdışında hoca konusunda sonuçlanan gelişmeler var yoksa Adnan Polat Bülent konusunda kendisinin olmadığı bir toplantı sonrası açıklama yaptırmazdı. Bülent’e önümüzdeki sezon şans verme konusunu ciddi anlamda düşünüyordu başkan.

Büyük Kaptan 3 ay içinde Galatasaray’ın başında 15 maça çıktı. 7 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 4 beraberlik aldı. Bu maçlarda toplam 19 gol atıldı, 17 gol yendi. Bu saatten Bülent başarılıdır, başarısızdırı tartışmanın anlamı yok ama takımı kendi kurmadı ve sezon öncesi kendi çalıştırmadı düşüncelerine de katılmıyorum. Sezon ortasında göreve gelen bir teknik adam takıma ayrı bir motivasyon katar ve sahaya kazanma arzusu yansıtır. Kaptan geldikten sonra sahada kazanma arzusu olan bir Galatasaray’ı kaç kere gördük?

Sonuç olarak Bülent Korkmaz “her iyi futbolcudan iyi teknik direktör olmaz” fikrinin ne kadar doğru olduğunun en iyi örneklerindendir bana göre. Bugüne kadar çalıştırdığı bütün takımlarda oynattığı futbolla tat vermemiş ve başarısız olmuştur. Ancak teknik direktörlük kariyeri yerlerde olsa da hiç bir zaman değişmeyecek bir gerçek vardır; Bülent Korkmaz her zaman Galatasaray’ın Büyük Kaptan’ı olarak kalacaktır.

3 ay 10 gün önce zor günler geçiren Galatasaray için elini taşın altına koyan Kaptan’a binlerce teşekkür ve bundan sonraki kariyerinde başarılar…

Nobre bu kadar eder mi ya?

3176933896_d90a9409e2

Beşiktaş Nobre’yle olan sözleşmesini 3 yıl daha uzatmış ve İMKB’ye bildirmiş. Nobre, ilk yılında 5 milyon 160 bin TL, ikinci ve üçüncü sezonunda da yıllık 4 milyon 622 bin TL olmak üzere toplam 14 milyon 404 bin TL alacakmış.

İMKB’ye gönderilen yazıda, “Nobre’ye 2009-10 sezonu için bir defaya mahsus olarak 1 milyon Euro ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1.4 milyon Euro; 2010-11 sezonu için bir defaya mahsus olarak 750 bin ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1.4 milyon Euro; 2011-12 sezonunda bir defaya mahsus olarak 750 bin ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1.4 milyon Euro ödenecektir” denilmiş.

Nobre’yi beğenirim hatta Türk Milli takımında oynamasına bile varım ama 3 sene için yaklaşık 15 milyon TL(9 milyon 500 bin dolar) eder mi bilemedim. Bana biraz fazla geldi açıkçası. Figer yine iyi sömürmüş sanki. Adam Türkiye’deki Brezilyalılar sayesinde servetini kaça katladı kim bilir…

62 milyon pound?

g06031

Kaka Milan’dan ayrılmayacağım diyor ama Galliani Madrid’de transferi görüşüyor. 62 milyon pound nasıl bir paradır ya? Gerçi Milan Kaka’yı satarsa taraftardan tepki alır ama 62 milyon pounda yaşlı kadrosunu revize edip geleceğini de kurtarabilir.

Ne dersiniz Kaka Madrid’e gider mi? Ya da Milan Kaka’yı satmalı mı?

Manchester City şaşırttı

picture-14

Arap sermayesinin eline geçtikten sonra şaçma sapan rakamlara kalburüstü adamları transfer eden Manchester City, dün sonuçlandırdığı ve resmi sitede de açıkladığı Gareth Barry transferiyle beni oldukça şaşırttı.

Geçen sezon Liverpool’un peşinden çok koştuğu, transferin son gününe kadar kadrosuna katmak için herşeyi yaptığı Barry, 12 milyon pound karşılığında Manchester kulübünün oldu. Barry’in alacağı haftalık 100.000 poundluk maaş ise birçok kulüpte alamayacağı kadar yüksek. Eee tabii burada da Arap sermayesi devreye giriyor ve “neyse parası veririz” diyor. Barry iyi oyuncu ama 12 milyon pound bonservis ve haftalık 100.000 pound maaş değerinde mi tartışılır. Kulübümün parayla ilgili bir problemi yoksa ben de Barry’i kadromda görmek isterim açıkçası.

28 yaşındaki Barry, Aston Villa formasıyla 12 sene içinde yaklaşık 400 maç yaptı. Bugüne kadar 29 defa milli olan başarılı orta saha, İngiltere’nin bu hafta Kazakistan’a karşı oynayacağı hazırlık maçı için Capello tarafından İngiltere milli takım aday kadrosuna çağrıldı.

Manchester City’nin bu yaz transferinin en hareketli kulüplerinden biri olacağını biliyoruz. Açıkcası düne kadar saçma sapan adamları alırlar diyordum ama Barry transferi kafamı karıştırdı. Değerinden fazla verecekler belki ama yine de iyi futbolcular alacaklar sanki. Bakalım göreceğiz belki de Barry transferi sadece bir tesadüftü. Sıradaki isimler Eto’o ve Tevez gibi gözüküyor bu arada.

Guardiola’nın final öncesi oyuncularına izlettiği video

Şampiyonlar ligi finali öncesi Guardiola soyunma odasında oyuncularına 7 dakikalık bir video izletmiş. Aynı video dün akşam Katalan TV3 kanalında da yayınlanmış.

Guardiola oyuncularını Gladyatör filminin tüyleri diken diken eden müziğiyle doldurmuşta doldurmuş.

Yaşam tarzı derken?

picture

Volkan Demirel bu sezon biten sözleşmesiyle ilgili sorulan soruya Lig Tv mikrofonlarında şöyle cevap vermiş;

“Son durum, büyüklerimizle Erdinç abi görüşüyor. Arada zaten birşey yok ben her zaman açıklıyorum bunu ama tabii ki benim de artık yaş büyükdükçe bazı hedeflerim, bazı yaşam tarzım var. Bunu da düşünerek hareket etmek zorundayım.”

2008-2009 Golden Boot Winner

ATLÉTICO DE MADRID - ESPANYOL

7 milyon pounda transfer olduğu Manchester United’da büyük hayal kırıklığı yaratmıştı Diego Forlan. Van Nistelrooy‘un gölgesinde 2 sezon geçirmiş ve 63 maçta sadece 10 gol atabilmişti. Premier League’de aradığını bulamayınca La Liga’nın yolunu tuttu Uruguaylı. İlk durak Villarreal oldu ve ilk sezonunda 25 golle “Pichichi” yani İspanya ligi gol kralı oldu. 3 sezon oynadığı Villarreal’de 103 maçta toplam 54 gol attı ve bu performansıyla 21 milyon euroya Atletico Madrid’e transfer oldu.

2007’den beri formasını giydiği Atletico Madrid’de 69 maçta 48 gol attı. Bu sezon ise oynadığı 33 maçta 32 gol atarak hem “Pichichi” oldu hem de Avrupa altın ayakkabı ödülünü almaya hak kazandı.

Forlan’ın büyük olasılıkla Eto’o ile sözleşme yenilemeyen Barcelona’ya gideceği söyleniyor. Konuşulan rakam 25 milyon euro. Bu sezon Vicente Calderon‘da Barcelona’yı 4-3 yendikleri maçta attığı  harika gol hala akıllarda. O muhteşem Barcelona kadrosunun ileri ucunda yeni rekorlara imza atabilir geç açılan 30 yaşındaki Forlan.