Saatler sayılı…

Pellegrini’ye üzülüyorum aslında… Real Madrid adına tarihi br rekor kırarak 96 puana ulaştı ancak takımı şampiyon olamadı. Tamam kupada Alcorcon faciası ve Şampiyonlar Ligine erken havlu Real Madrid’in hedefleri için kabul edilemez ama ligde son ana kadar iyi mücadele ettiler.

Takım biraz Higuain-Ronaldo ikilisine bel bağladı. Kaka’dan istenilen verim alınamadı. Benzema büyük hayal kırıklığı yaşattı. Pepe’nin sakatlığı defans hattını çok etkiledi. Sonuç olarak da 99 puanlı şampiyon Barcelona’ya şapka çıkarılmak zorunda kalındı.

Pellegrini’nin bu sezon takımı şampiyon yapsa bile kovulacağı konuşuluyordu. Sezon başında harcanan yaklaşık 300 milyon euroya rağmen sezonu kupasız kapatmak Real Madrid için kabul edilemez. Basında artık “kovuldun Pellegrini” başlıkları atmaya başladı. Madrid’deki saatleri sayılı. Kısa bir serüven oldu.

Yerine kim mi gelecek? Mourinho haftaya Bernabeu’da finale geliyor. Dönüş bileti açık.

Ballack Dünya Kupasında yok!

Chelsea’nin Portsmouth’u 1-0 yendiği FA Cup finalinde Boateng’in müdahalesiyle bileğinden sakatlanan Michael Ballack’ın MR sonuçları belli oldu ve Almanya Milli Takımı ile Dünya Kupasına gidemeyeceği açıklandı.

Yaşadığı hayal kırıklığı büyüktür. Muhtemelen Almanya Milli takımı formasını son kez giyecekti. Yaş oldu 33. Bir sonraki Dünya Kupasında futbolu zaten bırakmış olur. Avrupa Şampiyonasında ise 35’lik vücudunu zorlamaz.

Ballack’ın Chelsea ile olan sözleşmesi Haziran sonunda bitiyor. Henüz yenileme adına görüşme yapılmadı. Ancelotti’nin takımda gençleştirme operasyonu yapmak istediği bu yüzden takımın abileri Ballack, Deco, Belletti ve Ferreira’ya yol vereceği söyleniyor. Önümüzdeki günlerde Chelsea’den bedava kayan yıldızlar görebiliriz…

Teşekkürler Bursaspor

Dün akşam yaşananlar hakikaten enteresandı. Haftalar önce “ben şampiyon olamıyorsam kim olursa olsun ben en azından ikinci olmalıyım” diyordum. Son haftalara girmeden o ikincilik şansı da yitirdik hatta içerde Antalya’ya mağlup olarak üçüncülüğü de riske soktuk.

Ancak Bursa sağolsun son maçta Beşiktaş’ı yenerek hem kendi şampiyonluğunu kutladı hem de Ankara’da bir mahalle takımından farksız sahaya çıkıp Gençlerbirliği’ne 2-1 yenilen Galatasaray’ı sezonu yine erken açmaktan kurtardı.

Tabii ki şampiyonluk mücadelesi söz konusu olunca ve Ankara’daki Galatasaray mahalle takımı modundayken canlı olarak Fenerbahçe-Trabzonspor maçını tercih ettik. Daha sonra geniş özetlerde izlediğim kadarıyla çoktan sezonu kapatmış bir takım vardı sahada. Yabancılar gitmiş, yerliler de tatilde hangi beldeyi tercih etsek diye düşüyorlardı. Yeni sezon öncesi takımda ciddi revizyon olacak. 11-12 futbolcu ile yollar ayrılacak. Yeni isimler gelecek. Önümüzdeki günlerde gelişmeler ve duyumlar geldikçe bunları hep birlikte değerlendiririz.

Yine bir son hafta faciası yaşayan Fenerbahçe’den bahsetmek gerekirse adamlar belki de sezonun en iyi topunu, en istekli futbolunu, en pozisyonlu maçını geçirdiler ama Şenol Güneş’in Trabzonspor ve Türk futboluna bu sezon kazandırdığı Onur’u geçemediler. Maçın 1-1 bitmesi gerçekten mucizedir. Burak’ın orta yapmak isteyerek attığı golü filan düşününce kısmet değilmiş diyorum. Maç sonu anonsu ise tam bir skandal. Kendini şampiyon sanıp sevinen Fener’liler şu an hangi duygular içindedir merak ediyorum.

Şampiyonluğu son haftaya kadar kovalayıp Türk futbolunda birşeylerin değişmesine yardımcı olacağını düşündüğüm Bursaspor’a ise tebrikler. Gün sizin gününüz. İstanbul Boğaz köprüsünün ışıklarını yeşil beyaz yaptınız!

Şampiyon Barcelona!

Kendi ligimizin heyecanından La Liga’nın son maçları arka planda kaldı haliyle. Sonuç zaten belliydi ama Real Malaga deplasmanında golü yediği anda iş tamamen bitti. Barcelona Camp Nou’da Valladolid’i 4-0 ile rahat geçip “şampiyon yine benim Valladolid de kümeye” dedi.

Real de güya Malaga’yı yenip Camp Nou’dan imkansız haberi bekleyecekti ama tahmin ettiğim gibi Malaga deplasmanından ancak beraberlik çıkarabildiler.

Barcelona adına bu sezon beklenti Bernabeu’da Şampiyonlar Ligi kupası kaldırmaktı. Olmadı. La Liga’yı kazanmak artık sıradan bir başarı ancak 99 puanla şampiyonluk yeni bir rekor. 96 puanla şampiyon olamamak ise yine bir hayal kırıklığı…

link: http://www.dailymotion.com/video/xdbw7g_2009-10-an-extraordinary-season_sport

İmkansız görev

Marca’nın bugünkü kapağı… Valladolid’in Barca’yı Camp Nou’da yenmesinin imkansız olduğunun onlar da farkında. Real Malaga deplasmanında kazanıp Barcelona’dan haber bekleyecek ama dün de dediğim gibi can derdindeki Malaga deplasmanında işleri hiç de kolay değil.

Valladolid patronu Clemente’ye Superman kıyafeti giydirmişler ve bir umut akşam saati bekliyorlar ama Superman değil bütün süper kahramanlar birleşse bu akşam Camp Nou’da Barcelona’nın şampiyonluğu engellenemez.

Drogba’nın ayakiçi

Chelsea tarihinin ilk dublesini yaptı. Premier League’den sonra FA Cup finalinde Portsmouth’u 1-0 yenerek kupayı müzesini götürdü. Direklerden dönen toplar her iki takımın da kaçırdığı birer penaltıyla harika bir final oldu Wembley’de. Chelsea’ye kupayı getiren gol 59. dakikada Drogba’dan. Frikikten kalecinin kapadığı köşeye ip gibi ayakiçi plase. Bu sezon toplamda 37. Wembley’de 6. golü oldu.

Küme düşen Portsmouth’un hayali gerçekleşmedi. Maç sonrası akıttıkları gözyaşları içi parçalıyıcıydı. En çok üzülen de kuşkusuz maç 0-0’ken penaltıyı Cech’in üzerine nişanlayan Boateng’dir. Çok kötü penaltı kullandı. 3 dakika sonra da Drogba cezayı kesti.

Ancelotti ilk sezonunda İngiltere’yi fethetti. Seneye hedefler arasında en büyüğü tabii ki Şampiyonlar Ligi. Gidecekler gelecekler yeni bir Chelsea izleyebiliriz. Hele Anelka-Drogba ikilisine konuşulduğu gibi Agüero katılırsa büyük keyif verirler.

Xavi’siz ve Iniesta’sız Barcelona

Sevilla maçında sarı kart cezalısı durumuna düşen Xavi ve sakatlıktan yeni kurtulan Iniesta, yarın ligin son maçı şampiyonluk maçı Valladolid karşısında forma giyemeyecekler.

Barcelona Xavi’nin cezası kaldırılsın diye bütün hafta uğraştı. Gerekli itirazlar yapıldı ancak red cevabı alındı. Sezon içinde Real Madrid’in bu tip bir kaç itirazı kabul edilmişti. Iniesta ise bu hafta takımla beraber antremanlara başladı ancak Dünya Kupası düşünülerek son maçta riske edilmeyecek. Zaten 1 haftalık antremanla 90 dakikayı çıkarması çok zor.

Bu ikilinin özellikle Xavi’nin Barcelona için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Xavi demek Barcelona’nın beyni demek. Guardiola bu ikilinin eksikliğini ise taktiksel bir değişikle kapatacak. Ortaya Busquets ve Keita’yı koyup Messi’yi biraz daha geriye çekecek. Sağda Bojan, solda Pedro ve ileri uçta Ibra’ya yer verecek. Yani kilit rolü yine Messi üstlenecek. Xavi’nin pas dağıtımını ve “ekstraları” yapacak.

Valladolid ligde kalmak için maça tabii ki asılacak ancak eksikler ne olursa olsun Barcelona şampiyonluk için sahaya çıktığı maçı her şekil alır. Real Madrid Malaga deplasmanında kazanıp bu maçtan haber bekleyecek ancak işleri hiç kolay değil. Malaga kendi evinde kolay kolay teslim olmaz onlar da can derdinde benden söylemesi.

Şampiyon?

Pazar 16.00 Siena – Inter @ NTVSPOR (Inter 79 puan) Pazar 16.00 Chievo – Roma @ NTV (Roma 77 puan)

Pazar 20.00 Barcelona – Valladolid @ NTV (Barcelona 96 puan) Pazar 20.00 Malaga – R. Madrid @ NTVSPOR (R. Madrid 95 puan)

20.00 Fenerbahçe – Trabzonspor @ LİG TV (Fenerbahçe 73 puan) 20.00 Bursaspor – Beşiktaş @ SPORMAX (Bursaspor 72 puan)

Berbatov Milli takımı bıraktı

Manchester United’ın 29 yaşındaki Bulgar forveti Dimitar Berbatov sürpriz şekilde Milli takımı bıraktığını açıkladı. Bırakma sebebi olaraksa ailevi problemlerini ve yorgunluğu gösterdi.

Bu sezon Manchester’da da istenilen düzeyde değildi. Sir Alex Ferguson’un da ideal 11 tercihine giremedi. Sir Tevez’i yolladığına Berbatov’un kötü performansı sebebiyle daha da çok üzülmüştür. Berbatov bırakma kararını Sir Alex Ferguson’la değil babası ve menajeri ile konuştuğunu söylemiş. Bütün sezon suratında bir bıkkınlık ifadesi vardı zaten. Sonucu da bu olmuş. Kesin olarak geri dönmeyeceğim demiş ama ben ufukta bir geri dönüş bekliyorum.

Tottenham’daki Berbatov nerede Manchester’daki Berbatov nerede? Arada çok fark var. Önümüzdeki sezon Manchester’da da olmazsa hiç şaşırmayalım.