Büyük kaptan!

Barcelona dünkü Arsenal karşılaşmasıyla bu sezonki 40. resmi maçını oynadı. Bu 40 maçta alınan 4 mağlubiyet 6 beraberliğin yani sahadan galibiyetsiz ayrılan toplam 10 maçın 7’sinin ortak özelliği kaptan Puyol’un cezası veya sakatlığı sebebiyle oynamamış olması.

Sevilla:3 Barcelona:1 (Süper Kupa ilk maçı) Real Betis:3 Barcelona:1 (Copa Del Rey) Barcelona:0 Hercules:2 (La Liga) Arsenal:2 Barcelona:1 (Şampiyonlar Ligi) Mallorca:1 Barcelona:1 (La Liga) Sporting:1 Barcelona:1 (La Liga) Athletic Bilbao:1 Barcelona:1 (Copa Del Rey)

8 Mart’taki Arsenal rövanşında Pique cezalı ancak Puyol yetişir. Hatta bu hafta sonu bile oynaması gündemde. Hep Xavi-Iniesta pasları ve Messi sihiri diyoruz ama arkadaki savaşçının kaptanın yeri de ayrı. Şekilde görüldüğü üzere o yoksa sıkıntı var.

İlk round Arsenal’in

Hem de Rocky Balboa gibi…

Maç boyunca dayak yediler ama sonunda inanılmaz bir kazanma arzusu sergileyerek geriden geldiler. Bu sene Arsene Wenger’in çocuklarını önceki senelerden farklı kılan da bu kazanma arzusu. Eskiden karşı takım Arsenal’i bunaltıp, üstüne geldiği zaman ne yapacaklarıın şaşırıyorlardı. Sonuç olarak genelde büyük maçlardan hep boyunları bükük ayrılıyorlardı.

Tabii bu akşam şansları da yağver gitti diyebiliriz. Özellikle Messi’nin kaçırdığı pozisyonlar, Barcelona’ya sonunda yol, su, boru olarak geri döndü. Bahsettiğim geri dönen boru Van Persie’nin borusu ama Victor Valdes’in ilk golde durduğu yeri ve şekli de tebrik ediyorum. İkinci golde de Nasri’nin vizyonu ve Arshavin’in klasına da şapka.

Barcelona’nın ikinci yarıda pas, pas, pas, uyutalım, 0-1 ile Nou Camp’a gidelim denemesi tutmadı. Guardiola’nın Villa’yı alalım, Keita ile yatalım hamlesine Arsene Wenger; Song dışarı, Arshavin sola, Nasri sağa, ordular ileri ile cevap verince; bir de buna Jack Wilshere’in gerçekten parmak ısırttıran oyunu ve Fabregas’ın kaptanlığı eklenince olay koptu. Londra’da mükemmel bir akşam oldu.

Jack Wilshere demişken, Barcelona orta sahasına karşı 46 pasın 43’ünü olumlu kullanarak %93.5’lik bir ortalama ile oynadı. Barcelona’ya koysan hakikaten sırıtmaz. Well done Jack! Pas yüzdesi demişken, Xavi üstad 114/120 ile %95’lik bir ortalama ile maçı pas lideri olarak tamamladı. Takım olarak ise Arsenal 313/369 ile %84, Barcelona 686/743 ile %92…

Peki bu iş Camp Nou’da ne olur? Arsenal orada yatmayı becerebilir mi, yoksa top oynama iç güdüleri ağır basıp, yine geçen yılda olduğu gibi farklı mağlup mu olurlar?