Favori Bernd Schuster

3266570356_a63cae00631

Sabah Galatasaray’ın Juande Ramos’a teklif yaptığı ve beklemeye geçtiği hakkında konuşmuştuk. İleryen saatlerde de Bülent Korkmaz’ın istifasının kabul edildiği haberleri geldi. Yiğit Şardan’ın dünkü basın toplantısında Bülent’i ciddi şekilde düşünüyoruz demesinin üstünden daha 24 saat geçmeden Galatasaray’dan gönderilmesinin altında yurtdışında bulunan Adnan Polat’ın yeni hoca konusunda sona yaklaşmış olabileceği bağlantısını da alttaki postta belirtmiştim.

Galatasaray’ın bugüne kadar görüştüğü hocaların hepsinin aşağı yukarı istediği rakam 3-3.5 milyon euro. Yardımcılarla beraber bu rakam 4 milyonu buluyor. Şu an karar aşamasında olan Adnan Polat’ın kafasındaki favori isim Bernd Schuster. Adnan Polat’ın disiplinli hocaları sevdiğini biliyoruz. Alman Schuster’in de Getafe’de ve Real Madrid’de disiplini nasıl sağladığını hatırlıyoruz.

Adnan Polat yarın sabah saatlerinde Madrid’de Schuster’le son bir görüşme yapacak. Görüşmenin ardından Galatasaray’ın yeni teknik direktörü açıklanabilir. Yarın enteresan gelişmeler bizi bekliyor.

Her zaman büyüksün Bülent Korkmaz

bk

4 Mayıs tarihinde bir yazı yazmış ve Büyük Kaptan’ın Galatasaray teknik direktörlüğüne getirildiğinde her Galatasaraylı gibi beni de nasıl heyecanlandırdığından ve daha sonra nasıl hayal kırıklığına uğrattığından bahsetmiştim. Galatasaray teknik direktörü olmadan önce takımla ilgili yaptığı açıklamalar teknik direktörlük döneminde yaşanabilecek problemlerin habercisiydi ancak sevincimiz ve inancımız yüzünden hiç birimiz bunları görmek istemedik.

“4 Mayıs” başlıklı yazımda Bülent’in gerçek bir Galatasaraylı olarak ne yapması gerektiği hakkında fikirlerimi de söylemiştim. Yazının Bülent’le ilgili kısmı şöyleydi.

Büyük kaptan ben de dahil olmak üzere bir çok Galatasaraylı’yı hayal kırıklığına uğratmıştır. Kendisini hala Kayseri Erciyes teknik direktörü sanarcasına 1-0 olsun benim olsun mantığıyla oynattığı negatif futbolla sadece bir kaç hafta içerisinde Galatasaray için daha yetersiz olduğunu gözler önüne sermiştir. Benim düşüncem Bülent Korkmaz bugün çıkmalı ve gerçek bir Galatasaraylı olduğunu kanıtlayarak aynen şunları söylemelidir. “Ligin bitimine kadar 4 maç daha takımın başındayım ancak sezon sonunda ayrılıyorum. Çok sevdiğim Galatasaray için daha yetersizim, umarım önümüzdeki dönemlerde daha fazla tecrübe edinip bu göreve tekrar gelme şansı yakalarım…”

Kaptan Sivas maçından sonra yaptığı açıklamada; “Ben zaten istifa mektubumu haftalar öncesinde verdim, karar yönetimindir” diyerek gerçek bir Galatasaraylı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Yönetim de bugün yapılan toplantı sonrasında Bülent’in istifasının kabul edildiğini açıkladı. Bu karar kimse için sürpriz olmadı tabii ki. Ancak işin enteresan kısmı böylesine önemli bir karar alınan toplantıda yurtdışında bizzat görüşmelerde bulunan başkan Adnan Polat’ın olmayışıydı. Heralde yurtdışında hoca konusunda sonuçlanan gelişmeler var yoksa Adnan Polat Bülent konusunda kendisinin olmadığı bir toplantı sonrası açıklama yaptırmazdı. Bülent’e önümüzdeki sezon şans verme konusunu ciddi anlamda düşünüyordu başkan.

Büyük Kaptan 3 ay içinde Galatasaray’ın başında 15 maça çıktı. 7 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 4 beraberlik aldı. Bu maçlarda toplam 19 gol atıldı, 17 gol yendi. Bu saatten Bülent başarılıdır, başarısızdırı tartışmanın anlamı yok ama takımı kendi kurmadı ve sezon öncesi kendi çalıştırmadı düşüncelerine de katılmıyorum. Sezon ortasında göreve gelen bir teknik adam takıma ayrı bir motivasyon katar ve sahaya kazanma arzusu yansıtır. Kaptan geldikten sonra sahada kazanma arzusu olan bir Galatasaray’ı kaç kere gördük?

Sonuç olarak Bülent Korkmaz “her iyi futbolcudan iyi teknik direktör olmaz” fikrinin ne kadar doğru olduğunun en iyi örneklerindendir bana göre. Bugüne kadar çalıştırdığı bütün takımlarda oynattığı futbolla tat vermemiş ve başarısız olmuştur. Ancak teknik direktörlük kariyeri yerlerde olsa da hiç bir zaman değişmeyecek bir gerçek vardır; Bülent Korkmaz her zaman Galatasaray’ın Büyük Kaptan’ı olarak kalacaktır.

3 ay 10 gün önce zor günler geçiren Galatasaray için elini taşın altına koyan Kaptan’a binlerce teşekkür ve bundan sonraki kariyerinde başarılar…

Van Persie’nin 20 yaş dişleri

picture-16

20 yaş diş probleminin ne demek olduğunu çekenler bilir. Çıkmak için bir türlü yer bulamayan, kafasını sokacak delik arayan, diğer diş kardeşleri tarafından hiçbir zaman buyur edilmeyen 20 yaş dişlerinin ağrısı çeneden başlar; kulak, göz ve komple kafayı darma duman ederek insana sinirden duvarları yumruklatacak derecede acı verir.

“Futbolla 20 yaş dişlerinin ne alakası var?” diyeceksiniz. Açıkçası ben de daha dün öğrendim. İnsanın diş sinirleriyle vücudun diğer kaslarının arasında ilginç bir bağ varmış. 20 yaş dişleri sorun çıkarıp çiğnemeyi etkilediği anda vücuttaki bu bağ direk etkileniyormuş. Bu problemi yaşayan sporcuların da kasları fazla zorlanmaya gelemiyormuş. Tabii ki işin daha detaylı açıklamarı var, ben elimden geldiğince basite indirgemeye çalıştım.

Diş ve kas bağlantılı problemi bu sezon yaşayan futbolculardan bir tanesi de Arsenalli Van Persie’ymiş. Bu sezon sık sık kas sakatlığı yaşayan 26 yaşındaki Hollandalı’nın 20 yaş dişlerinde problem varmış. 20 yaş dişlerinden de öyle 2 dakikada çekilip kurtulunmuyor. Zamanında ben 4 tanesini çektirdim, 2 ay süründüm ki çok daha ciddi operasyonlar geçirenler oluyor.

Neyse dönelim Van Persie’ye. Hollandalı sezonun bitmesiyle dişçi koltuğuna oturuyormuş, Allah yardımcısı olsun…

Manchester City şaşırttı

picture-14

Arap sermayesinin eline geçtikten sonra şaçma sapan rakamlara kalburüstü adamları transfer eden Manchester City, dün sonuçlandırdığı ve resmi sitede de açıkladığı Gareth Barry transferiyle beni oldukça şaşırttı.

Geçen sezon Liverpool’un peşinden çok koştuğu, transferin son gününe kadar kadrosuna katmak için herşeyi yaptığı Barry, 12 milyon pound karşılığında Manchester kulübünün oldu. Barry’in alacağı haftalık 100.000 poundluk maaş ise birçok kulüpte alamayacağı kadar yüksek. Eee tabii burada da Arap sermayesi devreye giriyor ve “neyse parası veririz” diyor. Barry iyi oyuncu ama 12 milyon pound bonservis ve haftalık 100.000 pound maaş değerinde mi tartışılır. Kulübümün parayla ilgili bir problemi yoksa ben de Barry’i kadromda görmek isterim açıkçası.

28 yaşındaki Barry, Aston Villa formasıyla 12 sene içinde yaklaşık 400 maç yaptı. Bugüne kadar 29 defa milli olan başarılı orta saha, İngiltere’nin bu hafta Kazakistan’a karşı oynayacağı hazırlık maçı için Capello tarafından İngiltere milli takım aday kadrosuna çağrıldı.

Manchester City’nin bu yaz transferinin en hareketli kulüplerinden biri olacağını biliyoruz. Açıkcası düne kadar saçma sapan adamları alırlar diyordum ama Barry transferi kafamı karıştırdı. Değerinden fazla verecekler belki ama yine de iyi futbolcular alacaklar sanki. Bakalım göreceğiz belki de Barry transferi sadece bir tesadüftü. Sıradaki isimler Eto’o ve Tevez gibi gözüküyor bu arada.

Juande Ramos’a teklif

2468471434_15bfc59f79

Basına sızmadan dün öğle saatlerinde duymuştum Juande Ramos’u… Adnan Polat dün Madrid’de teklifini yaptı ve beklemeye geçti. Co Adriaanse ihtimali çok düşük hatta yok gibi. Ramos olmazsa Bülent‘le devam etmeyi ciddi anlamda düşünüyor Galatasaray yönetimi. Bu kadar bağıra bağıra teknik adam arayıp Bülent’e güvenmiyoruz mesajı verdikten sonra kaptanla yola devam etmek de ne kadar sağlıklı olur bilemiyorum.

Bu hafta sonuna kadar Galatasaray teknik direktör konusunda kesin bir açıklama yapacak ardından da transfere yönelecek. Leo Franco ve Mustafa Sarp zaten tamam. Ufuk Ceylan bitti bitecek. Bunların dışında hedefte ismi belli 4 Türk oyuncu var. Bunların ikisi solak, ikisi sağlak. Solakların biri 20 diğeri 21 yaşında. Yabancı konusunda, forvet için zamanında ağır sakatlık yaşamış bir isimle görüşülüyor. Van Nistelrooy değil. Listede ismi çok duyulmamış yetenekli genç yabancılar da var…

Madem geri getirecektin, 3 yıl önce niye kovdun?

2244460453_08e3e0a1f5-1

Aziz başkan 3 sene önce kovduğu Daum’u tekrar göreve getirmiş. Seçim vaadi olan 3 sene üst üste şampiyonluğa giden yol 3 sene öncesinden geçiyormuş meğerse. Koskoca Fenerbahçe döndü dolaştı yine Daum’a kaldı ya… Neyse hayırlı olsun.

Bu arada bunun Gazi süt ürünleriyle olan sponsorluk anlaşması devam ediyor mu? Ayar olurdum beyaz gömlek yakasındaki kırmızı Gazi yazısına.

2010 Dünya kupasına en çok bilet alan ülke

picture-12

Önümüzdeki yaz Güney Afrika’da düzenlenecek olan Dünya kupasının maç biletleri geçtiğimiz aylarda satışa çıkmıştı. FİFA’dan yapılan açıklamaya göre kupanın düzenleneceği ülke hariç bugüne kadar en çok bilet Amerika’da satılmış. Almanya, İspanya, Brezilya, Hollanda ve İngiltere gibi futbolun manyaklık derecesinde sevildiği ülkere de büyük fark atmışlar. Amerika’da bugüne kadar 93.300’den fazla bilet satılmış.

Bu arada geçtiğimiz yıl 287.000 Amerikan vatandaşı Güney Afrika’yı ziyaret etmiş ve iki ülke arasında yaklaşık 16 milyar dolar değerinde ticaret yapılmış. 2010 Dünya kupası sayesinde bu rakamın daha da artması bekleniyormuş.

Benim fikrim hala değişmedi; Amerikalı ne anlar futboldan…