Kategori: ALB

Mali açıdan Premier League lideri Chelsea

Premier League lideri Chelsea’de işler sportif açıdan iyi gidiyor. Manchester United galibiyeti sonrası FA Cup’ta final vizesi aldılar ardından da Bolton’u 1-0’la geçip Manchester’ın 4 puan önünde liderliklerini sürdürdüler. Ancak kulübün mali durumu sportif gidişin tam tersi.

Chelsea’nin 2009 sezonunda futbolcularına ödediği toplam maaş 142.6 milyon pound. Bu İngiliz futbolunda bir rekor. Kulüp bu dönemde işine son verdiği teknik direktörlere de toplam 35.7 milyon pound tazminat ödemiş. Aynı zamanda Chelsea’nin stad gelirleri de rakiplerine oranla daha düşük. Sebebi ise Stamford Bridge’de çok fazla locanın olması.

Sonuç olarak “sugar daddy” Abramovich’in kulüp giderleri için hatrı sayılır meblağda nakit enjekte etmesi yakındır. Tabii onda da kaldıysa…

Amauri pasaportu aldı da…

Brezilya’lı Amauri’nin İtalyan pasaportu alma hikayesi uzun zaman önce başlamıştı. İtalyan basınında zaman zaman ha aldı ha alacak diye haberler çıkıyordu. O zamanki plan pasaportu alır almaz İtalya Milli takımında oynatmaktı. Palermo’dan Juve’ye yeni transfer olduğu dönemdi ve çok formdaydı. Bugüne geldiğimizde ise işler artık eskisi gibi değil. Amauri hafta başında İtalyan pasaportuna kavuştu ama bu sezon Serie A’da sadece 5 golü var. Müthiş formsuz. Tabii Juve’nin de bu sezon takım olarak kötü olması en büyük etken.

İtalya’da Amauri’nin pasaportu ile ilgili yeni plan ise artık Avrupa Birliği vatandaşı olduğu için İngiltere, İspanya gibi ülkelere daha rahat satılabilecek olması. Milli takıma almayı bırakın ülkeden paketliyorlar. Futbolda dün yok bugün var demiştik değil mi?

Kayserili Moritz

Değerli futbol kamuoyu,

Yakından bildiğiniz gibi Galatasaray kulübü takım kaptanımız Ali Turan’ı önce ayartmış, sonra konuyu basına sızdırmış ve medyadaki yandaşları ile Kayserispor kulübü üzerinde psikolojik kuşatma oluşturmuştur. Futbol severler bilmelidir ki; Galatasaray kulübü son yıllarda hiçbir Türk oyuncunun transferini, oyuncular kendi kulübü ile problem yaşamadan gerçekleştirmemiştir. Transfer zamanının bitmesine bir saat kala geçmişte yaptıkları teklifin bile altında teklif yapmak izah edilemez bir kabalıktır. İyice anlaşılması gereken konu şudur; kulübümüzün borçlanma yeteneği büyük olmayabilir, ancak oluşturduğu ilkeleri ve duruşu adına parayı yok sayma hatta kaybetme yeteneği yüksektir. Galatasaray kulübü geçmişte de oyuncumuz Gökhan Ünal’ı bizden koparmak için hiçbir etik kurala uymayan davranış biçimi sergilemiş o günde cevabını almıştır. Futbolun çıkarları için Kulüpler Birliğinde aynı masa etrafında oturduğumuz Galatasaray Kulübünün Değerli Başkanı Sayın Adnan Polat bilmelidir ki; Kayserispor kulübü bugün duruşunu korumak adına maddi, manevi ve sportif bir bedel ödemek zorunda kalmış gibi görünebilir. Ancak, hiçbir kurala uymayan saldırgan anlayışında bir gün bir bedel ödeyeceği yaşayan Dünya’nın bir gerçeğidir.

Son sözümüz şudur, Galatasaray kulübünü yönetenler bu açıklamayı, koskoca Galatasaray camiasına karşı yapılmış olarak göstermeye çalışmasınlar. Bu açıklama, yüzyıllık kulübü erdemler ve ilkelerle büyütenlere karşı değildir. Bu açıklama Galatasaray Kulübünü bugün yönetenleredir.

Saygılarımızla Kayserispor Kulübü

Galatasaray sezon sonu sözleşmesi biten Ali Turan’la bosman kuralları çerçevesinde görüşünce Kayserispor kendince etik dersi vererek yukarıdaki açıklamayı yayınlıyor ancak bundan bir kaç ay sonra da çıkıp Kasımpaşa’nın sezon sonu sözleşmesi biten en önemli adamına imza attırıyor.

Eee nerde kaldı sizin etik anlayışınız? Oyuncunun aklını çeldiniz. Kalan son haftalarda takımına faydalı olamayacak. Ayıp değil mi? Galatasaray’a yaptığı tranferler hakkında ders vermeden önce bir de aynaya bakın derim. Daha önce Troisi transferinde Gençlerbirliği’ne yaptığınız katakulliyi de unutmadık.

Adebayor Togo Milli takımını bıraktı

“Afrika Uluslar Kupası öncesi yaşanan terörist saldırı nedeniyle Milli takımı bırakma kararı aldım. Benim için çok zor oldu. Aylarca Milli takım otobüsünde yaşadığımız olayları düşünüp durdum ve gördüklerim hala aklımdan çıkmıyor. Bizler sadece ülkesini temsil edecek futbolculardık ama yine de öldürülmek istendik. Hiçbir zaman aklımdan çıkmayacak ve bir daha hiçbir zaman yaşamayacağım bir olaydı. Bu saldırıya uğrayan tüm arkadaşlarımız arasında her zaman özel bir bağ olacaktır. Hepimiz kardeşiz. Milli takım ve Togo halkı her zaman kalbimde yer alacak. Onlara ilerki dönemlerde başarılar diliyorum.”

Emmanuel Adebayor

Geçirdiği zor günleri ve duygusallığını tahmin edebiliyorum ama “madem hepiniz kardeşsiniz neden onları yanlız bırakıyorsun?” demeden edemiyorum.

Pellegrini’nin koltuğu

Dün Marca’nın Barcelona mağlubiyetinin faturasını Pellegrini’ye çıkardığından ve bugün yarın yeni hoca adaylarını yazacağından bahsetmiştik. Beklediğimiz gibi bugünkü kapaklarında Pellegrini’yi mahkum etmişler ve önümüzdeki sezon için yerine gelebilecek 5 isme yer vermişler. Rafa Benitez, Ancelotti, Mourinho, Capello ve Scolari önümüzdeki sezon için Real Madrid’in hoca adayları.

İçlerinden geçen ve en çok istedikleri isim Mourinho. Daha önce de çok yazıp çizdiler. Jose’nin İtalya’yı ve İtalyan futbolunu sevmediği bir gerçek. Kendisi de devamlı bunu söylüyor ama Inter’in hocasını bırakacağını pek zannetmiyorum. Ancelotti ise Chelsea’yi sadece bir sezon çalıştırıp bırakmaz. Bu sezon Premier League’i kazansa bile seneye Avrupa’da başarı için kalacaktır. Capello Dünya Kupasından sonra İngiltere’yi bırakıp İspanya’ya geçer mi? Zor. Güzel maaş, rahat milli takım hocalığı. Dertsiz başına dert açmaz.

Bu durumda kalan iki aday var. Benitez ve Scolari. Scolari’yi yarın arasalar Özbekistan’dan koşa koşa gelir. Rafa ise büyük ihtimal sezon sonu Liverpool’dan paketlenecek. Onu da isteseler boş mukaveleye imza atar. Bu iki isimden biri önümüzdeki sezon Real’in başında olursa başarının geleceğinden pek de emin değilim ama tabii bekleyip görmek lazım.

Neyse yarınki kapakta önümüzdeki sezon için yapılacak astronomik transferleri bekliyoruz. Rooney, Agüero, Villa vs. diye bir aday listesi çıkar yine…

Liverpool için kritik gün

Liverpool’un dün Fulham ile 0-0 berabere kalmasının ardından Premier League’de ilk 4’e girme hayalleri tamamen sona erdi. Zaten olacak sevda da değildi. Arada City ve Tottenham gibi Liverpool’dan çok daha inançlı top oynayan takımlar vardı. Artık bu sezon adına elde kalan tek şey UEFA Avrupa Ligi. Yarı finalde rakip kısmetli Atletico Madrid. Hem de ne kısmetli…

Liverpool’un en önemli iki silahından biri yani Fernando Torres, dizindeki sakatlık nedeniyle dün İspanya’ya gitti ve bugün kontrolden geçecek. Eğer kötü haber gelirse Avrupa’da da başarı hayal olur. Basiretsiz N’Gog’la filan olmaz o iş. Kısmetli Atletico da hakemleri alır arkasına iki beraberlikle yürür gider biz de merül merül arkadan bakmaya devam ederiz.