FIFA’ya göre 2011 yılında dikkat edilmesi gereken isimler

Luc Castaignos – Forvet, 18 yaşında, Feyenoord

Oyun stiliyle Thierry Henry’i andıran Hollanda’lı özellikle Inter’in takibinde. Hollanda U17 milli takımında 17 maçta 13 gol atarak rekor kıran Castaignos’a takım arkadaşları Henry diyorlarmış. Sadece yetenekleriyle değil tipi de andırdığı için… Bu sezon Feyenoord formasıyla 21 maçta 6 golü bulunuyor.

David de Gea – Kaleci, 20 yaşında, Atletico Madrid

Daha geçen gün bahsettim. Casillas futbolu bıraktığı gün İspanya’nın 1 numarasıdır bana göre. Atletico’da kalır mı? Zor. Sezon sonunda ciddi bir bonservis bedeliyle kaleci sıkıntısı yaşayan büyüklerden birine gidebilir. Mesela Manchester United.

Alan Dzagoev – Ofansif orta saha, 20 yaşında, CSKA Moscow

Guus Hiddink’in yeri çok ayrı Dzagoev’de. 2008 yılında Rusya’nın başındayken Dzagoev’e şans vererek Rusya tarihinin en genç milli oyuncusu olmasını sağladı. Özellikle öldürücü pasları ve hep dikine oynamasıyla dikkat çekiyor. Bu sezon Rusya liginin en iyi genç oyuncusu seçildi. Avrupa’da peşinde olan çok.

Youssef El-Arabi – Forvet, 23 yaşında, Caen

Caen’nin bu sezon ligden düşmeme mücadelesindeki en önemli ismi. Fransa doğumlu Fas’lı forvet Afrika Uluslar kupasında da dikkatleri çekmişti. Bugün ikinci yarısı başlayacak olan Fransa Ligue 1’de 16 maçta 10 golle gol kralı.

Shinji Kagawa – Ofansif orta saha, 21 yaşında, Borussia Dortmund

Bundesliga izleyip de Dortmund fırtınasını bilen herkes Kagawa’yı biliyordur zaten. Sezon başında sadece 350.000 euro bonservis bedeliyle Dortmund’a geldi. Şimdi para versen alamazsın. Müthiş hızlı, hareketli ve bir orta saha için fazla golcü! Şu an Japonya Milli takımıyla Asya Kupasında. Dortmund eksikliğini hisseder.

Jordan Henderson – Orta saha, 20 yaşında, Sunderland

Sunderland hocası Steve Bruce’a göre son dönemlerin en iyi genç İngilizi. Soğukkanlı, atletik ve güçlü. Capello da takipte. Kasımı ayında Milli takım kadrosuna çağırdı. Sezon sonu ise Sir Alex Ferguson’nun bir teklifi olabileceği konuşuluyor.

Mats Hummels – Defans, 22 yaşında, Borussia Dortmund

Dortmund’un bu seneki başarısında göze çarpan genç isimlerden biri daha. 2 sezon önce Bayern Munich’den geldi. Şimdi Bayern kafasını yerlere vuruyordur. Zeki, soğukkanlı ve çok güçlü. Adam adamalarda oldukça başarılı. Müthiş bir kariyer onu bekliyor. Milli takımın da değişmezi olur.

Koo Ja-Cheol – Ofansif orta saha, 21 yaşında, Jeju United

Geçen senenin başında Premier League ekiplerinden Blackburn’e transferi söz konusuydu ama olmadı kulübünde kaldı. Şu an Asya Kupasında Güney Kore formasıyla Ki Sung-Yueng ile iyi işler yapıyor. Oyun kurucu olarak görev yapan Koo, bu sene patlayabilir.

Erik Lamela – Ofansif orta saha, 18 yaşında, River Plate

Bundan tam 6 yıl önce 12 yaşındayken Barcelona tarafından denendi ancak daha erken olduğu düşünülerek Bounes Aires’te kaldı. İnce pasları, genç yaşına rağmen vizyonu ve oyunu okuması ön plana çıkarılıyor. Yeni sezonda izlemek lazım.

Lucas Piazon – Ofansif orta saha, 18 yaşında, Sao Paulo

Müthiş yetenekli ve yaratıcı bir isim. Brezilya’nın en önemli yıldızlarından biri olacağı söyleniyor ve Kaka’ya benzetiliyor. Şu anda 20 yaşaltı Güney Amerika şampiyonasında esiyor. Bu sene düzenlenecek olan 20 yaşaltı Dünya şampiyonasında herkesin onu takip edeceği konuşuluyor.

Romelu Lukaku – Forvet, 17 yaşında, Anderlecht

Drogba’nın varisi Lukaku. Hem oyun yapısı hem de fiziksel özellikleriyle çok benziyorlar. Belçika liginde şimdiden üst düzey performans sergiliyor. Belçika Milli takımının da değişmezi. Sezon başında Madrid’e transferi gündemdeydi Mourinho çok istemişti ancak ailesi daha erken dedi göndermedi. Bu sezon sonu parayı basan alır.

Andrea Ranocchia – Defans, 22 yaşında, Inter Milan

Daha geçen hafta 12.5 milyon euro bonservis bedeliyle Genoa’dan Inter’e transfer oldu. Inter’e gider gitmez de formayı kaptı. Uzun seneler Inter ve Milli takıma hizmet edebilecek bir isim. Nesta ve Cannavaro’yu andıracak bir isim. Bu arada boy 1.92.

Xherdan Shaqiri – Kanat/Ofansif orta saha, 19 yaşında, Basel

Ottmar Hitzfeld’in sürpriz şekilde Güney Afrika Dünya Kupasına götürdüğü İsviçre’li bu şansı çok iyi değerlendirdi. Üst düzey turnuvada üst düzey bir performansla akıllarda kaldı. Oldukça hırslı ve nefis sol ayağı var. Hatırlatmak gerekirse; Dünya Kupası sonrası Euro 2012 elemelerinde ceza yayının biraz gerisinden solla İngiltere’ye attığı muhteşem gol?

Roque

Santa Cruz, Arapların takımın başına gelmesiyle birlikte City’de başlayan transfer manyaklığındaki ilk imzalardandı. 23 Haziran 2009 tarihinde 18 milyon poundluk bonservis bedeliyle Blackburn’den geldi. O zaman ümitliydim Robinho vardı takımda. Tevez transferi gündemdeydi. Güzel 3’lü olurlar diyordum. Beğendiğim ve iş yapacağını umduğum bir isimdi.

Bugün 15 Ocak 2011 Santa Cruz 18 milyon pound kazandırdığı Blackburn’e kiralık olarak geri dönüyor. 1,5 senelik City kariyerinde 20 maçta 3 gol. Peki az maç yapıp yeterince gol atamamasında hata kimde?

Robinho – 32.5 milyon pound – gitti Bellamy – 14 milyon pound – gitti Tevez – 25 milyon pound Adebayor – 25 milyon pound – gider Balotelli – 24 milyon pound Dzeko – 27 milyon pound

Hadi saçma sapan bir forvet transferi daha yapıp onu da kurutun n’olur…

18 maçta 22 gol

Magandanın hakkı magandaya. La Liga’da oynanan 18 haftada 22 gol attı. Daha önce Real Madrid tarihinde kimsenin yapamadığı bir iş. 1960-61 sezonunda Puskas 21 yapmış 18 haftada ama onu da bir golle geçmiş Ronaldo. Bu ikilinin takipçileri ise 19’ar golle kulübün diğer efsane isimleri Rubio, Alday, Di Stefano ve Hugo Sanchez.

Ronaldo’nun 47 maçlık La Liga kariyerinde ise toplam 48 golü bulunuyor. 50. gole ulaştı ulaşacak hatta bu haftaki Almeira maçında ulaşıp 48 maçta 50 gol yapar. Kulüp tarihinde 50. golüne en çabuk ulaşan isim de yine Puskas. 54 maçta 50 gol ama Ronaldo bu rekoru da kırdı kıracak.

Ruud Van Nistelrooy mu!?

Hollanda televizyon kanalı RTL 7’nin iddiasına göre sakat Higuain’nin yerine 6 aylığına forvet arayan Real Madrid, 34 yaşındaki Van Nistelrooy’u Hamburg’dan geri getirmek istiyor. Hatta bay golün Hamburg’a resti çektiği ve bugünkü antremana çıkmadığı söyleniyor. Ancak Hamburg’un da işi zor. Petric ve Guerrero sakat. Haliyle Ruud’u bırakmak istemiyorlar.

Bu sezon Hamburg formasıyla 15, Hollanda Milli takım formasıyla 3 maça çıkan Van Nistelrooy’un 9 golü bulunuyor. Yarın Hamburg’un Schalke ile maçı var. Eğer iddia doğruysa Van Nistelrooy oynayacak mı? Sakatlara rağmen oynamazsa kesin bir teklif olduğunu anlayacağız. Bakalım beklemedeyiz.

Yanlız yaş 34 filan ama oyun sıkıştı mı girer bir yere ayağını sokar Bernabeu’yu yıkar bu güzel insan. Demedi demeyin.

Eleştirenlere…

“Orada Türkçe konuşmak ben de isterdim ancak çeviri için gerekli hazırlık yapılmamıştı. Ya Almanca ya da İngilizce konuşmam gerekiyordu. Ben de Almanca’yı seçtim. Beni bu konuda eleştirenlere ben de birşey sormak istiyorum. Onca dünya yıldızının arasında bir Türk ödül alıyor neden sadece bir Türk gazeteci töreni yerinde takip ediyor?”

Hamit Altıntop

Rooney

Yok bu bildiğiniz Rooney değil. Kardeşi John Rooney. Henüz 20 yaşında. Abisi Wayne gibi hem forvet hem de forvet arkası gibi dolaşarak oynayabiliyor.

Peki nerede oynuyor? O da kariyerine Everton da başladı ama 2002’de Maclessfield’a transfer oldu. Orada geçen 8 yılın ardından dün MLS takımlarından New York Red Bulls’a imza atarak Henry ve Marquez’in yeni takım arkadaşı oldu.

Abisinin gölgesinde kalmış kardeşlerden birisi daha. O küçük kardeşlerin en bombası da Sabin Ilie’ydi. Hatırlar mısınız? 🙂

Eleştirmek için eleştirmek

Galatasaray yönetimini özellikle başkan Adnan Polat’ı kim neresinden tutsa eleştiriyor. Haklı olan yönleri de var elbet. Yeri geliyor biz de eleştirimizi yapıyoruz. Bu sefer onlardan bahsetmeyeceğim. Takıldığım konu şu stad açılışındaki davetiye olayı ve çocuklar dahil biletsiz kimsenin stada alınmayacak olması.

Aslında neye takılıyorsun diyenler de olabilir ama uygulamaya değil uygulamayı eleştirip altında başka şeyler arıyanlara takıldım. Neymiş neden sadece davetiyeli ve kombineli giriş olacakmış? Kombinelinin hakkı. Parasını vermiş yatırımını yapmış girecek elbet. Onu geçtim. Davetiye konusuna gelince ise; sizin Türkiye gerçeğinden haberiniz yok mu? Bu açılış için kimler kimleri aramıştır bana davetiye diye tahmin edebiliyor musunuz? Hangi birine hayır diyeceksiniz? Türkiye’nin bugüne kadarki en önemli spor komplekslerinden biri açılacak, cumhurbaşkanı ve başbakan gelecek. Yanlarında yüzlerce şakşakcı, bu stadın yapımında emeği geçmiş onlarca şirket ve onları çalışanları, kulübün hürmet ettiği davet etmek zorunda olduğu isimler, kulübün yüzlerce sporcusu ve aileleri. Daha sayayım mı? Gider çünkü.

Neymiş 53.000 kişilik stada 40.000 kişi alınacakmış. Adnan Polat açılış gününde ıslıklanmamak için biletli seyirci almıyormuş. Ulan adam stad açılışından daha önemli olan Sami Yen’ne veda gününde ıslıklandı oturup bunu mu düşünecek? Islıklayacak olan neredeyse Sami Yen kapasitesinde 18.000 kombineli var çok istiyorsanız. Onlar taraftar değil mi? Stadın ve çevresinin tam anlamıyla hazır olmadığını bilmeyen yok. 40.000 kişiyle sınırlamanın, kalabalığı bir nebze olsa da kontrol altında tutmanın yolu da bu. İlk gün testi hiç de mantıksız değil.

Çocuk dahi olsa biletsiz kimsenin içeri alınmayacak olmasına tepki gösterenleri ise hiç anlamıyorum. Çünkü bu işin bokunu çıkarıyoruz. Sami Yen’de kaç kere yaşadım. Önümdeki adamın çocuğu artık ergen olmuş hala turnikeye 2 kişi sığmaya çalışıyor görevliyi zor durumda bırakıyor milleti kurukta bekletiyor. Herkes omzunda 4-5 yaşında şeker çocuklarla gelmiyor arkadaş. Duygusallık da bir yere kadar.

Hea illa mı şu stadla ilgili birşeyi eleştireceksiniz? Buyrun eleştirin. Binlerce dolara aylar öncesinde sattığınız kombine kartlar neden hala hazır değil? Neden basımı tamamlanamadı? Matbaa ile pazarlıklar mı tıkandı?