O artık mavi. Chelsea’nin 50 milyon poundluk teklifi kabul edildi. Atletico Madrid kaptanıyken taktığı “You will never walk alone” pazubandı hala aklımızdayken son bir kez kırmızılı fotoğrafını kullanalım bari.
Yerine 35 milyon pound bonservisle Newcastle’dan Andy Carroll geliyor. Gençtir, iyidir ümit vaad eder filan da 35 milyon pound nedir arkadaş? Daha önce Aston Villa’ya giden Darren Bent için 23 milyon pound değer mi demiştim. Ayıp etmişim ucuza gitmiş. David Villa bile zamanında 34 milyon pounda gitti Barca’ya. Son gün kazığının böylesi…
Premier League’de transferin son gününe de ayrı bir parantez açmak lazım. Tarihi bir gün yaşandı desek yeridir. Hatta hala yaşanıyor. Bu yazıyı yazarken son 4 saat. Ne dedikodu döndü belli değil. Tabii Torres transferinin son dakikaya kalmasının bunda etkisi çok büyük. Domino etkisi yarattı resmen. Daha önceden anlaşıldığı açıklanan Luis Suarez de bugün resmen Liverpool’lu oldu. Tuncay da artık Bundesliga’da. Wolfsburg’lu oldu. Oynayabileceği, kendini gösterebileceği en iyi lige gitti bana göre. Tottenham bütün gün dedikoduların içindeydi. İsmi anılmayan forvet kalmadı neredeyse ama elleri boş kalacak gibi. En son Villareal’den Rossi ve 35 milyon pound okudum ama zor gibi. Carroll’ı Liverpool’a gömen Newcastle da Crouch’u istiyormuş. Dediğim gibi son 4 saat ne olur ne biter bilinmez. Bir de Chelsea’nin Benfica’lı David Luiz’i 25 milyon+Matic’e bitirdiği söyleniyor beklemedeyiz.
Bitirmeden bir kez daha Torres’e dönecek olursak; gitmek isteyen gider kalan sahalar bizimdir. İyidin güzeldin ama başarı için gittiğine inanmıyorum be sarı. Bak ardından formanı yakanlar bile var ama yok o kadar da değil… Pazar günü Chelsea-Liverpool maçı var. Torres’in maviler içinde ilk maçı olur. Hatta kırmızılara gol bile atar. Kadere bak.