Hafta Sonu Tv’de Futbol

7 Ağustos Cumartesi

18.45 Bayern Münich – Schalke (TRT 1) 20.00 Krylya Sovetov – Lokomotiv Moscow (SPORMAX) 20.30 Bursaspor – Trabzonspor (ATV) 21.00 Manchester City – Valencia (KANALTÜRK) 22.00 PSG – St. Etienne (KANAL A)

8 Ağustos Pazar

00.30 Botafogo – Atletico Mineiro (SPORMAX) 17.00 Manchester United – Chelsea (NTVSPOR) 20.20 Spartak Moscow – Zenit (SPORMAX) 21.30 Villarreal – Beşiktaş (ATV) 22.00 Corinthians – Flamengo (SPORMAX) 22.00 Montpellier – Bordeaux (KANAL A)

Biraz Galatasaray…

Belgrad maçından bahsetmeyeceğim bile… Bırakın rakibimiz olmayı Turkcell Super Lig’de oynayabilecek olgunlukta bir takım bile değildi karşımızdaki. Sami Yen’deki şok skora rağmen deplasmanda atılan 5 golle turu geçtik ama skor yazarlığı yapacak değiliz. Bu takımın durumu hiç iyi değil…

Geçen seneden beri en büyük problemimiz orta sahada pas yapamıyoruz. Eldeki malzeme sınırlı olunca da bunun çözümü transfer. Sağda solda bir Ledesma’dır, Rosicky’dir, Altidore’dur gidiyor. Biz de bildiklerimizi dökelim.

Ledesma konusu aylardır gündemde. Vidal, Makoun ve Ledesma 3’lüsünden biriyle anlaşma zemini aranıyordu. Vidal’i Leverkusen bırakmıyor. Makoun’un bonservisi biraz tuzlu. Bu durumda önümüzdeki sezon sözleşmesi biten ve bu sayede bonservisi diğerlerine oranla daha düşük olan Ledesma Galatasaray’a çok yakın.

Bir de Elano’nun gitme durumu var. Juventus’un teklifi basına da sızdı zaten. Görüşmeler sürüyor. Ancak Elano’ya Rusya’dan da bir teklif var ve anlaşılması durumda ilginç bir takas durumu da ortaya çıkabilir. Rosicky ile görüşmeler olduğu doğru ancak Elano’ya bağlı bir durum bu. Yani Elano giderse ki daha henüz anlaşma filan yok ortada. Galatasaray’ın Rosick’ye olan ilgisi yeni değil. Zamanında Lincoln’ün ardından da Rosicky için bir çalışma yapılmış ancak olmamıştı.

Forvet eksikliği için adı geçen Altidore konusunda ise pek bir bilgim yok. Ancak Altidorre ne kadar olası bir transferse Baptista da o kadar olası. Şaşırmayın derim. Gerçi ben genç, aç ve Baros’un arkasında beklemeyi sorun etmeyecek bir Altidore’u Baptista’ya tercih ederim.

Lig haftaya başlıyor ve transfer konusu lig başlayana kadar bitecek. Bitmeli. Geç bile kalındı…

Seviyoruz seni Cevad Prekazi

“Okuyorum Rijkaard’ı kitap gibi… Şaka!”

Belgrad-Galatasaray maçında Cevad Prekazi

Uzun zamandır bir maçta yorumcudan bu kadar keyif almamıştım. Bütün maç konuşsun hiç susmasın istedim. Yukardaki kelimeler sadece bir örnek. Daha neler dedi neler… Romantik adamsın “müthiş”sin Prekazi…

link: http://www.dailymotion.com/video/xan1na_cevat-prekazi-nin-monaco-ya-attyyy_sport

Ramires&Rafinha&Bruno Alves

Avrupa transfer piyasasında çok sükseli olmasa da güzel transferler oluyor. Son 1 haftada ilgimi çeken 3 isim var. Benfica’dan Chelsea’ye giden Ramires, Schalke’den Genoa’ya giden Rafinha ve Porto’dan Zenit’e giden Bruno Alves.

Ramires ile başlayalım. Geçen sene Konfederasyon Kupasında Brezilya formasıyla gördüğümüzde kim bu adam derken Benfica’nın kaptığını öğrenmiştik. Tam bir işçi. Uzun zamandır da Avrupa’nın büyüklerinin takibindeydi. Chelsea somut girişimde bulundu Ramires de gitmek istediğini açıkladı ve transfer gerçekleşti. Chelsea’nin Benfica’ya ödeyeceği bonservis 21 milyon euro. Portekiz’den Avrupa’ya kapağı atan bir başka isim.

Zenit’in kadrosuna kattığı Bruno Alves’in bonservisi ise tam 22 milyon euro. Porto yine buldu pişirdi sattı. Yerine yenisini de bulurlar problem yok. Bruno Alves’in Zenit seçimi tamamen duygusal(!) olsa da Spalletti faktörü de vardır. Zenit dün tur atlayarak Şampiyonlar Ligi için son elemeye kaldı. Para da var transferin devamı da gelir. Gruptan çıkar piyasalarını yaparlar.

Rafinha’nın Schalke’den Genoa’ya transferini değerlendirmektense komple Genoa’ya bir bakmak lazım aslında. Toni’yi bonservis bedelsiz aldılar. Forvet hattı müthiş. Toni, Palacio, Acquafresca ve genç Aleksic. Orta sahaya Hoffenheim’dan kiralık Arjantinli genç yetenek Zuculini geldi. Defansta Criscito, Bocchetti ve Dainelli gibi kaliteli isimler var. Bu sezon Serie A’nın ilk 4’ünü zorlayacak bir ekip oldular. Rafinha’da senelerdir gitti gidecek sonunda gitti. Bonservis bedeli 8 milyon euro. Artık Genoa’da sağdan bindirecek.

Robben kavgası

Robben’in yine sakat olması Bayern Münich’in canına tak etti. Kulüp doktoru Wolfahrt Hollanda Milli takım doktoru Dick van Toorn’u suçluyor.

Robben’in kasığındaki 5 cm.’lik yırtığa rağmen oynatmışlar şimdi sıkıntısı daha da büyük diyor. Dick van Toorn ise Robben’i başta tedavi etmek istemediğini ama Robben’in Dünya Kupasında oynamak için çok ısrarcı olduğunu, bunun üzerine tedavi ettiğini ve tedavinin olumlu sonuç verdiğini söylüyor.

O böyle diyor bu böyle diyor hepsi hikaye. Tek gerçek Robben yine sakat ve 2 ay sahalardan uzak. Bayern başkanı Karl-Heinz Rummenigge de Hollanda Futbol Federasyonun kapısında. Tazminat istiyor. Alır mı? Bence zor…

Jose ile ilk kez

Real Madrid dün Mourinho yönetiminde sahaya çıktığı ilk maçta CF America’yı 3-2 ile geçti. Maçı izleme fırsatı bulamadık ancak yeni transferler Canales, Di Maria ve Pedro Leon İspanyol basınından oldukça olumlu not almışlar.

Real’in golleri Canales, Higuain ve Ronaldo’dan. 2-2 giden maçı 82’de Ronaldo’nun frikikten attığı gol çözmüş. İlk 11’de başlayan Benzema’nın geçen sezondan pek farkı yokmuş ve yerine giren Higuain yine golünü atmış.

Real’in yeni transferlerinden Di Maria’ya ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bana göre bu sezonun David Villa ile beraber en iyi transferi. Çok önemli işler yapacak ve tek başına kurtacağı maçların sayısı hiç de az olmayacak. Maça sol kanatta başlasa bile zaman zaman Ronaldo ile yer değiştirip ters ayakla sağ kanada da sıkıntı verecek. Çok önemli adam aldı Jose çok…

Bu arada bir alttaki yazıda bahsettiğimiz Kaka’nın sakatlık durumu pek iç açıcı değil. Yarın ameliyat masasına yatıyor. Yaklaşık 2 ay sahalardan uzak kalacak…

Edit: Kaka’ya 2 ay dedik ama bugün resmi açıklama geldi ve 3-4 ay sahalardan uzak kalacağı bildirildi. Jose’nin konuya yorumu; “problem yok hallederiz.”

link: http://www.dailymotion.com/video/xeax5h_america-vs-real-madrid-cristiano-ro_sport

Kaka sıkıntısı

Kasığındaki kronik sakatlık bir yana sol dizinde menisküs şüphesi var. Bugün Amerika’dan Belçika’ya giderek zamanında Ronaldo’yu da ameliyat eden Dr. Carlos Diez’e muayene olacak. Muhtemel bir artroskopi durumda 2 ay sahalardan uzak kalacak.

Milano’dan Madrid’e gelirken beklentiler büyüktü ancak ilk sezon tutmadı. Milan’daki Kaka olamadı. Yeni sezonda Mourinho’nun planlarında rolü ne olacak merak içindeyim. Yanlış takımda oynasa da severiz Kaka’yı.

Umarım menisküs ameliyatı filan gerekmez. Bu sezon daha keyif veren, topu alıp akan giden bir Kaka izleriz.

Nerden başlasam, nasıl anlatsam…

Fenerbahçe hakkında yazmak zor iş şu an. Neresinden tutsan elinde kalıyor çünkü. O yüzden bodozlama gireceğim, kusura bakmayın.

Öncelikle transfer. Bu takımın 9 numaraya ihtiyacı olduğu en az 8 aydır Güiza’nın beceriksizliği kadar ortada. İki aydır isimler havalarda uçuşuyor; hala da Niang’dı, Gyan’dı bir belirsizliktir gidiyor. Sezonun bittiği gün, hadi olmadı Dünya Kupası’nın bittiği gün yeni 9 numaranı kampa teslim edeceksin. Gelgelelim Lugano olmadığı zaman defansın saatli bomba olduğu da belli. 4 numara takviyesi 27 yaşındaki büyük keşif İlhan Eker mi?

Gelelim Hoca’ya. Eyvallah Aykut Kocaman Fenerbahçe için efsane isimdir. Dünyanın golünü atmıştır. Severiz, sayarız. Ama sen bu takımın başına geçen sene sportif direktör olarak gelmedin mi? Bir senedir zaten burdasın, neyin ne olduğunu analizinden kadrosuna, tesisinden yönetimine biliyorsun. Hala neye zaman lazım? Hele hele bu ülkedeki taraftar Hiddink’e, Löw’e, Del Bosque’ye zaman vermemişken, sana vermesini beklemen abes.

Ya bu akşam yediğin hurmayı ne yapacağız? Alex out – Selçuk in. You are the weakest link, goodbye.

Kankan Altan‘ın etkisi altında kaldığın o kadar belli ki. Bu satırları zamanında Aragones‘e de yazmıştım: Gole ihtiyacın varsa, hele hele evinde CL ön elemesi oynuyorsan Alex ÇI-KAR-TIL-MAZ! Alex’siz oyun oynamak istiyorsan, sistemi değiştirmek istiyorsan evindeki kolay lig maçlarında denersin. Yeri bu maç değil, çünkü Alex dediğim adam test edilip, onaylanmıştır. Defalarca. Bunu da acı mı acı öğrendin işte bu akşam. Ben ise Kocaman bir eksi yazdım hanene.

Sezon başından beri toplu idman yapıyorsunuz. Senin takdirindir, iyi güzel ama takımdaki herkesin diller pabuç gibi dışarıda, onu ne yapacağız? Daha da kötüsü, o kadar topla idmana rağmen kim nereye gidecek, kim kiminle verkaç yapacak, kim nerede duracak, nasıl hücum yapılacak kimsenin dünyadan haberi yok. Sadece bu maç değil, dön bak bütün hazırlık maçlarına. Gelişme de yok? E, zaman lazım ama di mi? Kocaman bir eksi daha yazdım.

Gelelim futbolculara. Hazırlık maçı, hakeme çelme, şak 10 kişi. Deplasmanda CL ön eleme, topu havaya at, ikinci sarı, şak 10 kişi. Evinde CL ön eleme, denize balıklama atlar gibi penaltıya atla, ikinci sarı, şak 10 kişi. Çekirge 1,2,3 oldunuz işte sonunda… Tatilden geldiniz, göt göbek 10 numara. Oysa kendinize bakmanız, 10 numara futbolcu olmanız lazım.

Belki bir ay sonra çok daha iyi olacaksınız. Hanenize Kocaman Kocaman artılar yazdıracaksınız. Oysa şimdi bu halinizden daha iyi olmanız gerekliydi. Hem bizi, hem kendinizi CL heyecanından mahrum bıraktınız, hem de Bursaspor’a şampiyonluk üstüne şimdi bir de 15 milyon Euro hediye ettiniz.

En acısı ise iki yıl içinde CL çeyrek finalinden, buralara indiniz.

İyi b☹k yediniz.