Nerden başlasam, nasıl anlatsam…

Fenerbahçe hakkında yazmak zor iş şu an. Neresinden tutsan elinde kalıyor çünkü. O yüzden bodozlama gireceğim, kusura bakmayın.

Öncelikle transfer. Bu takımın 9 numaraya ihtiyacı olduğu en az 8 aydır Güiza’nın beceriksizliği kadar ortada. İki aydır isimler havalarda uçuşuyor; hala da Niang’dı, Gyan’dı bir belirsizliktir gidiyor. Sezonun bittiği gün, hadi olmadı Dünya Kupası’nın bittiği gün yeni 9 numaranı kampa teslim edeceksin. Gelgelelim Lugano olmadığı zaman defansın saatli bomba olduğu da belli. 4 numara takviyesi 27 yaşındaki büyük keşif İlhan Eker mi?

Gelelim Hoca’ya. Eyvallah Aykut Kocaman Fenerbahçe için efsane isimdir. Dünyanın golünü atmıştır. Severiz, sayarız. Ama sen bu takımın başına geçen sene sportif direktör olarak gelmedin mi? Bir senedir zaten burdasın, neyin ne olduğunu analizinden kadrosuna, tesisinden yönetimine biliyorsun. Hala neye zaman lazım? Hele hele bu ülkedeki taraftar Hiddink’e, Löw’e, Del Bosque’ye zaman vermemişken, sana vermesini beklemen abes.

Ya bu akşam yediğin hurmayı ne yapacağız? Alex out – Selçuk in. You are the weakest link, goodbye.

Kankan Altan‘ın etkisi altında kaldığın o kadar belli ki. Bu satırları zamanında Aragones‘e de yazmıştım: Gole ihtiyacın varsa, hele hele evinde CL ön elemesi oynuyorsan Alex ÇI-KAR-TIL-MAZ! Alex’siz oyun oynamak istiyorsan, sistemi değiştirmek istiyorsan evindeki kolay lig maçlarında denersin. Yeri bu maç değil, çünkü Alex dediğim adam test edilip, onaylanmıştır. Defalarca. Bunu da acı mı acı öğrendin işte bu akşam. Ben ise Kocaman bir eksi yazdım hanene.

Sezon başından beri toplu idman yapıyorsunuz. Senin takdirindir, iyi güzel ama takımdaki herkesin diller pabuç gibi dışarıda, onu ne yapacağız? Daha da kötüsü, o kadar topla idmana rağmen kim nereye gidecek, kim kiminle verkaç yapacak, kim nerede duracak, nasıl hücum yapılacak kimsenin dünyadan haberi yok. Sadece bu maç değil, dön bak bütün hazırlık maçlarına. Gelişme de yok? E, zaman lazım ama di mi? Kocaman bir eksi daha yazdım.

Gelelim futbolculara. Hazırlık maçı, hakeme çelme, şak 10 kişi. Deplasmanda CL ön eleme, topu havaya at, ikinci sarı, şak 10 kişi. Evinde CL ön eleme, denize balıklama atlar gibi penaltıya atla, ikinci sarı, şak 10 kişi. Çekirge 1,2,3 oldunuz işte sonunda… Tatilden geldiniz, göt göbek 10 numara. Oysa kendinize bakmanız, 10 numara futbolcu olmanız lazım.

Belki bir ay sonra çok daha iyi olacaksınız. Hanenize Kocaman Kocaman artılar yazdıracaksınız. Oysa şimdi bu halinizden daha iyi olmanız gerekliydi. Hem bizi, hem kendinizi CL heyecanından mahrum bıraktınız, hem de Bursaspor’a şampiyonluk üstüne şimdi bir de 15 milyon Euro hediye ettiniz.

En acısı ise iki yıl içinde CL çeyrek finalinden, buralara indiniz.

İyi b☹k yediniz.

“Nerden başlasam, nasıl anlatsam…” için 3 yorum

  1. Bugun medyada zafer cigliklari atiliyor zaten urundul demirkol senay soyler gibiler tarafindan. Alex kadar tas dussun hepsinin basina.

    Alexsiz 4-3-3 oynatmak istedigini anladik da, ileride kanat adamlarini aldin ama ortasina uygun adam yok. Orta sahada emre var, diger ikisi yok. Defansi konusmayalim bile. Helva malzeme ile olur, inatla degil.

  2. aziz yıldırım insin klübeye artık napalım, bunca para bunca tesis young boys tokatlayıp gidiyo. neymiş hazır değilmiş fener. yazık.

  3. paşam yazı yazdığını görmek hoş oldu ama bu fener’in hali içler acısı. aynı galatasaray gibi.
    maç sonrası istatistiklere bakıyorum; kadıköy’de oynayan fener’in attığı korner sayısı 0 young boys 7! semih’in son dakikası hariç neredeyse net pozisyon yok. alex gibi her an maçı değiştirebilecek adam oyundan çıkıyo anlaşılır gibi değil. 10 kişi kaldıktan sonra kıpırdanan tek adam dia onu da alıyorsun baroni hala dolanıyor ortalıkta…
    bu arada aldığım bir duyum emre ve alex arasındaki çekişme. eğer böyle birşey varsa şampiyonlar ligine gidememeyi bırak sezon içinde daha da büyük sıkıntılar yaşanır.

Yorumlar kapatıldı.