Everton kalecisi Howard hediye vermiş. Kalinic de geri çevirmemiş.
Ay: Ağustos 2010
Sessiz gala
Premier League Tottenham-Manchester City gibi muhteşem bir maçla başladı. Evet gol yok ama mücadele, istek, pozisyon ve atmosfer var. Bu yüzden Premier Lague hala en iyi.
Maçın ilk yarısı Tottenham ile City kalecisi Joe Hart arasında geçti. Hart inanılmaz toplar çıkardı. Mancini’nin Given yerine Hart tercihi şimdilik doğru gözüküyor. Peki ya diğer tercihlerine ne demeli? Açıkcası City’nin ne oynadığını ya da ne oynamak istediğini 90 dakika boyunca çözemedim. Takımdaki herkes yıldız ama kendine münhasır. Transfere 100 milyondan fazla harcamışın eyvallah para problem değil ama ortada hiç birşey mi olmaz? Tevez alıp vuracak, Silva geçip kesecek kaç maçta olur?
Tottenham ise keyifli takım. İlk maçın gazıyla taraftarı da arkalarına alıp iyi top oynadılar. Maç haklarıydı ama Hart’ı geçemediler. Özellikle sol açıktaki Bale gözüme çarptı. Geçen sezonlarda zaten sinyali veriyordu bu sezon çok katkısı olacak belli. Redknapp’in bir diğer artısı da kadro derinliğinin kalitesi. Defoe-Crouch ikilisiyle maça başlıyorsun tutmuyor Keane-Pavlyuchenko’ya dönüyorsun. Yedek bekleyen de sorun etmiyor oyundan çıkan da…
Dedik ya ilk maç gol yok ama keyif var. Özlemişiz Premier League’i. Tadı çok ayrı. Sırada Wolverhapton-Stoke maçı var. Belki Tuncay’la başlarız golleri görmeyi.
Hercules Guiza
Guiza’nın son talibi La Liga’nın yeni takımı Hercules. İspanyol basınına göre Fenerbahçe’ye önerdikleri bonservis bedeli 4 milyon euro. Bu arada Rubin Kazan da Guiza için devrede ve önerdikleri bonservis bedeli 8 milyon euro. Ancak Guiza Rusya’ya gitmek istemiyor.
Peki Fenerbahçe Guiza’yı zamanında ne kadara almıştı? 12.5 milyon euro. Guiza’nın senelik maaşı da 3 milyon euro. 2 senedir oynuyor etti sana 6 milyon. 2 senede Fenerbahçe’nin toplam 18.5 milyon eurosunu yemiş. Taraftarın aklını almış.
3’e 5’e bakmadan kime kaça ne zaman satsan bundan sonra kardır. Fener her türlü zarar etti bari taraftarın ruh sağlığı biraz toparlansın. Yalnız olur da Hercules’e giderse ve Mallorca’daki gibi yazmaya başlarsa taraftar İspanya’ya akıl almaya gider.
Balotelli’den Materazzi’ye iPad
Dün 23 milyon pound bonservis bedeliyle City’e imza atan Mario Balotelli, Inter’den ayrılmadan Materazzi’ye bir iPad hediye etmiş. Arkasına da “Büyük abime sevgilerle” yazmış.
Materazzi geçen sezon bir maçın ardından Balotelli’yi tokatlamıştı. Abi işte. Sever de döver de…
Süper Kupa finalinde ilk kez Sevilla-Barcelona
Geçen sezonun Copa Del Rey şampiyonu Sevilla ile La Liga şampiyonu Barcelona bugün Süper Kupa finalinin ilk ayağı için Sanchez Pijuan‘da karşı karşıya.
Tarihlerinde ilk kez Süper Kupa finalinde karşılaşacak olan iki takımından Sevilla bu kupayı sadece 1 kez 2007 yılında Real Madrid’i yenerek müzesine götürdü. Barcelona ise bu kupayı en çok oynayan takım. 15 finalin 8’inde kupa kaldırılmış 7’sinde ise kaybedilmiş.
Bugünkü maç öncesi ise Barcelona B takımından 9 futbolcu 19 kişilik maç kadrosunda. İspanya Milli takımıyla Meksika’ya giden as oyuncular yok. Xavi, Iniesta, Villa ve Puyol’u geçtim kalede Valdes de yok. Yedeği Pinto da sakat. B takımdan Mino veya Oier kaleyi koruyacak. Takımın asları diyebileceğimiz isimlerden Messi, Ibra, Alves, Abidal, Bojan ve yeni transfer Adriano kadroda.
Sevilla’da ise sakat futbolcular Fernando Navarro, Acosta ve Guarente kadroda yok. Bu isimler dışında tam kadro hazır olarak Barcelona’yı bekliyorlar. Marsilya’nın transfer gündeminde olan ve transfer gerçekleşse de Niang Fener’e gelsin diye beklenen Luis Fabiano’nun da kadroda olduğunu belirtelim.
Çatladı çatlayacak
Premier League kombineleri
BBC’nin yaptığı araştırmaya göre bu hafta başlayacak olan Premier League maçları öncesinde 20 takımdan sadece 5 tanesi bütün kombinelerini satabilmiş.
Bu kulüpler Arsenal, Chelsea, Tottenham, Manchester City ve Premier League’e bu sezon yükselen Blackpool. Özellikle en pahalı kombinelere sahip olan Londra takımlarının kombinelerin tamamını satması göze çarpıyor. City taraftarı ise yıllar sonra gelen yıldızları izlemek için kombinelere hücum etmiş. Blackpool için ise söylenilecek tek şey; heyecanlılar!
Daha önceki sezonlarda bütün kombinelerini satan ancak bu sezon taraftarın protestosuna uğrayan iki kulüp var. Liverpool ve Manchester United. Her ikisinin başından da Amerikalılar gitmeden taraftarla barışmaları zor.
Niyet kötü!
Görüntü geçen hafta oynanan Porto-Benfica Süper Kupa maçından. Carlos Martins Belluschi’ye dizden girmiş. Geçtim kırmızıyı sarı kart bile yok. Bildiğin kasap.
link: http://www.dailymotion.com/video/xeffbw_carlos-martins-benfica-agride-bellu_sport
This is Mamadou Sakho
Bu çocuk PSG’de çok uzun kalmaz. Bu arada Nike yine yapmış.
link: http://www.dailymotion.com/video/xefezf_sakho-steps-up_sport
Yaş oldu 38; eve dönme vakti…
2002 Güney Kore’de bize karşı Milli maçta yaptığı sahterkarlık bile soğutamadı beni ondan. Çok başkaydı. Farklıydı meziyetleri vardı. Aklıyla oynayıp ayaklarıyla keyif veriyordu. Hele o Barcelona formasıyla son dakikada Valencia’ya attığı gol… Eyvah eyvah. Hatırlamayan yoktur heralde?
Rivaldo da artık memleket hasretine dayanamayan Brezilya’lılar kervanına katıldı. 2-3 gündür Mallorca formasıyla La Liga’ya döneceği dedikoduları vardı. Kendi bir açıklama yaptı; “Konuşulanlar doğru değil. Şu an işsizim ve ülkeme dönüyorum.”
Barcelona ve Milan sonrası Yunanistan, Özbekistan deyip bu kadar yakınlaşmışken buralara da uğrayaydı keşke. 2 sene de memlekette oynar 40’ında bırakır. Ayaklar gitmese de aklı yeter.
link: http://www.dailymotion.com/video/x3tlp_soccer-rivaldo-bicycle-kick_news