Eyyamcı mı dediniz?

Baştan söyleyeyim Bayern Münich-Lyon maçını izlerken korkunç sıkıldım. Maçla ilgili aklımda kalan tek güzel şey başlama düdüğü öncesi Allianz Arena’da sıfır hatayla yapılan koreografi şov. Tüm stad kırmızı beyaz ve kocaman bir Bayern Münich logosu. Gerçekten muhteşemdi.

Maça gelince Bayern’i yine Robben taşıdı. Uzaktan boşluğu buldu ve affetmedi. Lyon kalecisi Lloris’in o topu nasıl içeri aldığını ise çözemedim. Yakışmadı kendisine. Gerçi 84’de yine Robben’in çok daha sert ve köşeye giden şutunu nefis çıkararak gerçek kalitesini gösterdi. Başta da söyledim ya çok sıkıldım maçı izlerken ve bahsetmek bile istemiyorum ancak bitirmeden dikkat çekilmesi gereken bir ismi atlamayalım.

İtalyan hakem Roberto Rosetti. Ne yaptı Rosetti? 37’de Lisandro’nun ayağına kasıtlı basan Ribery‘i haklı bir şekilde oyundan attı. İlk yarı bitene kadar Alman taraftarların yoğun tepkisiyle karşılaştı. İkinci yarı başladı baktı baskı olacak gibi değil durumu eşitlemek lazım deyip Toulalan’a 51-54 çift sarıdan kırmızıyla oyundan attı. Resmen uydurdu kartları. Harcadı Toulalan’ın. Eyyamcı her yerde eyyamcı işte. Bizdekilere eyyamcı diye atıp tutuyoruz. Her yerde var bunlardan işte…

Madrid yolcusu kalmasın

Liverpool da Eyjafjallajökull mağduru. UEFA Avrupa Ligi yarı finali için Madrid’e direk uçamıyorlar. Tren, otobüs ve uçaktan oluşan 24 saatlik bir yolculuk yapacaklar. Dün öğle saatlerinde hızlı trenle İngiltere’den hareket ettiler. Bugün aynı saatlerde Madrid’e varacaklar. Torres’in yokluğundan etkilenecek olan Liverpool’u yol yorgunluğu da elbet vuracaktır. Dün otobüs yolculuğuna mecbur kalan Barcelona en güzel örnek.

Bu sezon Avrupa kupalarında Galatasaray’dan başka bir takımı yenemeyen ve beraberlikle yarı finale kadar gelen Kısmetico Madrid için bir artı daha.

The Sun gazetesinin Liverpool’un Madrid yolculuğu için yaptığı çalışma da çok başarılı. Rafa takımını almış gidiyor. Ameliyat olup sezonu kapatan Torres ise onları uğurluyor.

Cins

Balotelli dün yine saçmaladı. Son 15 dakikada oyuna girdi ve tepkileri üzerine çekmeyi başardı. Maç sonunda da almış formayı yere fırlatmış. Soyunma odası koridorlarında Materazzi abisi tarafından tartaklandığı söyleniyor. Mourinho da formayı yere atan adama bir daha o formayı vermez. Sezon sonu taraftarı olduğu Milan’a gider.

Belki de bunları gitmek için yapıyordur zaten kimbilir…

link: http://www.dailymotion.com/video/xd0zdo_inter-barcellona-3-1-balottelli-get_sport

En ağır mağlubiyet

Guardiola Barcelona’nın başına geçtiği günden beri ilk defa dün 2 farklı maç kaybetti. Bu sezon İspanya Kupasında Sevilla’ya, La Liga’da Atletico Madrid’e ve Şampiyonlar Liginde Rubin Kazan’a 2-1’lik skorlarla yenilen Guardiola’nın Barcelona’sı geçen sezon aldığı 6 yenilgiyi de tek farklı skorlarla almıştı;

Numancia 1-0, Espanyol 2-1, Atletico 4-3 Osasuna 2-1, Mallorca 1-0 ve Shakthar 3-2.

Camp Nou’da görüşmek üzere

Milano’da alınan 3-1’lik yenilgi sonrası tabii ki söylenilecek en kolay bahane; Barcelona’nın yaptığı 14 saatlik otobüs yolculuğu. Ancak Cuma günü oynadığı Juventus maçından sonra bu maça odaklanmış olan Mourinho’nun ve futbolcularının muhteşem oyununu görmemezlikten gelmek olmaz.

Jose’yi sevmiyorum ama büyük hoca hep söyledim. Bugün de takıma katkısının ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Topu olması gerektiği Barcelona’ya verdi ama orta sahayı kilitlerim, Messi’nin başına Motta’yı dikerim ve boş alan yakalarsam da affetmem dedi.

İşin enteresanı bu planı 0-1 yenik duruma düşmesine rağmen uygulayabilmesi. Burada da Barcelona’nın yol yorgunluğu ve mental olarak hazır olmayışı ön plana çıktı. Dani Alves Sabri modunda oynadı. Sneijder’in golünde olması gereken yerde değil başında zaten iki adam olan Milito’ya bulaştı. Bütün maç bir tane adam gibi ortası yok. Busquets şu takımda nasıl oynuyor hala çözebilmiş değilim. Onu Barcelona formasıyla görünce Bülent Akın ve Galatasaray anılarım canlanıyor. Orta sahada sıkışan Xavi boşta adam bulamayınca sinir küpü oldu. İlk defa arkadaşlarına el kol yaptığını gördüm. Ibra zaten sakatlıktan yeni çıktı ve Lucio adlı ruh hastasıyla uğraşacak hali yoktu. Açıkcası Barca için iyi bir akşam değildi.

Son dakikalardaki baskı sonrası bir gol daha bulunsaydı hiç fena olmazdı ama Pedro’nun tek golü bile finale çıkmak için kilit rol oynayabilir. Haftaya Camp Nou’da 2-0 Barca’yı finale taşır. Jose kilitleyecek Pep açmaya çalışacak. Çok büyük maç olacak. Madrid çok sevinme her şekil geliyoruz!

Eyjafjallajökull’u fırsata çeviren Köln

Eyjafjallajökull adlı yanardağı artık her gün duyuyoruz. İsmini söyleyemiyoruz ama duyuyoruz. Bugün de kül bulutları İstanbul semalarına geliyormuş. Hoşgelsin neymiş ne değilmiş bu tantana bir görelim.

İzlanda’da zamansız patlayan bu yanardağ yüzünden tüm Avrupa’nın özellikle de hava trafiğinin nasıl etkilendiğini biliyoruz. Milyonlarca insan havaalanlarında sefil durumda. Havayolu şirketleri her gün milyonlarca dolar zarar ediyor. Spor müsabakaları da bu doğal afetten nasibini aldı tabii. Barcelona ve Lyon Şampiyonlar Ligi maçları için binlerce kilometreyi otobüsle yaptı, Fas’ta yapılması gereken golf turnuvası ve Japonya’da yapılması gereken Moto GP iptal edildi, Formula 1 takımları bir sonraki yarış için organize olmakta zorlanıyor.

Köln kulübü ise Cuma günü oynadığı Bochum maçı öncesi patlayan bu yanardağı bir şekilde fırsata çevirmiş. O gün uçak bileti olup da uçamayan ve Köln havaalanında kalan herkesi maça davet etmişler. Maç bileti yok o güne ait uçak biletini gösteren stada giriyor! Bu yaratıcı fikir sonrası stada gelen seyirci sayısı da olmuş 46.000. Toplam kapasite 50.000. Maçı da kazanmışlar 2-0. Ee daha n’olsun…

Abramovich ben sana ne diyeyim ki?

Chelsea’nin sahibi Abramovich’in yeni sandalı Eclipse. Boyu 169.7 metre. An itibariyle dünyanın en büyük özel yatı. Üzerinde 2 tane helikopter var. Altından denizaltı çıkıyor. 3 tane botu var. Füze algılama sistemi ve kurşun geçirmez camlar mevcut. Sayısız jakuziler ve havuzları söylemiyorum. 11 misafir odası ve her odada sinema sistemi var. Üzeri açılır master kabin Abramovich’in özel odası.

Bundan az küçük iki tane daha varmış. Birini satmış diğerini eski eşine vermiş. Bu Eclipse’e henüz değer biçilememiş ama Abramovich’in 400 ile 800 milyon pound arasında para harcadığı söyleniyor. O da nasıl bir tahminse…