Domuz garibine selam

Meksika’da ortaya çıkan ve yavaş yavaş Amerika, Avrupa ve Asya’ya yayılan Domuz gribinin futbola olan etkisinden bahsetmiştim. Meksika’da bütün maçlar seyircisiz oynanıyor. Futbolcular boş tribünleri selamlayarak ilginç görüntüler veriyor.

Bu arada Necaxa takımı oyuncularından Alejandro Castillo’da domuz gribi semptomları görülmüş ve acilen hastanede tedavi altına alınmış. Bu gidişle Meksika ligi yakında tamamen topu atar ve bir süre oynanmaz.

Bir enteresan haber de Arsenal‘in Meksikalı genç oyuncusu Carlos Vela‘dan. Genç Milli takım için Meksika’da bulunan ve Pazartesi günü Londra’ya dönen Vela, Wenger tarafından antremana alınmamış ve evde oturması söylenmiş. Daha sonra detaylı bir kontrolden geçirilen Vela’ya antremana katılma izni çıkmış.

Rafael Marquez

Bayern Münich‘i 4-0 yendikleri maçın son dakikasında bilerek gördüğü sarı kartı hatırlıyorsunuz değil mi? O kart ile cezalı duruma düşmüş ve çeyrek final ikinci maçında oynamayarak yarı finalde ve muhtemel finalde rahat rahat oynamanın hesabını yapmıştı. Ama dün gece şanssız bir şekilde kendi kendini sakatladı ve sezonu kapattı Marquez…

Marquez’in menisküsünde yırtık varmış, Puyol da sarı kart cezalısı. Londra’da Barcelona tandemi Pique ve Caceres ile biraz tatsız olabilir.

Yürüyor be Gerets

Geçen gün yazmıştım, Bayern Münich önümüzdeki sezon için Gerets’i istiyor diye. Gerets dün açıklama yapmış ve sezon sonu Marsilya’dan ayrılacağım demiş. Ayrılıp nereye gideceği hakkında bilgi vermemiş ama bence seneye kesin Allianz Arena‘da.

Umarım ligin bitmesine 5 hafta kala yapılan bu açıklama takımı olumsuz etkilemez. Hatırlatayım, Marsilya 5 puan farkla Ligue 1‘de lider durumda.

Edit: Az önce Maraton’da Bahri Havadır’ın özel haberini okudum. Gerets Suudi Arabistan takımı Al-Hilal’in 3 sene karşılığında 12 milyon euroluk teklifine sıcak bakıyormuş. Suudi Arabistan’da geçireceği 3 yıl sonunda futboldan elini ayağını çekecek olan Gerets’in çiftliğine yerleşip kırmızı şarabını yudumlamak istiyormuş. Eğer bu haber doğruysa büyük hayal kırıklığına uğradım şu an…

Bu ne rahatlık?

Uğur Boral’ın dün yaptığı açıklamaların durumu nedir?

”Bu yıl bizim sorunumuz doku uyuşmazlığıydı. Hocamızla kopukluklar oldu, oyuncular birbirleriyle kopuktular. Herkes geçen yılki başarının aynısını bu forma ve armayla yakalayabileceğini düşündü. Belki geçen yılki başarının bize yeteceğini düşündük. Rakibin Fenerbahçe armasına karşı ezileceğini, böylece rakibe üstünlük sağlayacağımızı düşündük. Bunlar üst üste bindi, had safhaya ulaştı. Sakatlıklar oldu. Bunlar bahane değil tabii ki. İlk saydığım nedenler bizi etkiledi. Geçen senenin biraz gölgesinde kaldık. Geçen yılki başarıyı bu formayla, armayla hiçbir şey yapmadan, yüreğimizi sahaya koymadan tekrar yakalayabileceğimizi düşündük, ama yanıldık. Bence sorun buydu.”

Futbolculara seneye Aragones kesin gidiyor diye haber mi geldi de bu kadar rahat açıklamalar yapılabiliyor? Ya da Uğur Avrupa’dan gelen teklifleri mi değerlendirecek seneye?

Sir vs. Monsieur

Şampiyonlar ligi yarı final ilk maçında Manchester United ile Arsenal, bu akşam Old Trafford’da karşılaşıyor.

Premier League’deki kötü gidişe Ferdinand‘ın geri dönmesiyle son veren ve son Tottenham karşılaşmasında maçı 0-2’den 5-2’ye çevirerek muhteşem bir takım ruhu ortaya koyan Manchester United, Şampiyonlar ligindeki maçlarına genellikle daha defansif kadrolarla çıkıyor. Bu maçta da Alex Ferguson’un bu huyundan vazgeçmeyeceğini düşünüyorum. Kendi sahasında oynayacak olmasına rağmen son maçın yıldızlarından Tevez ile başlamak varken yine Park Ji Sung ile maça başlar kesin.

Arsene Wenger ve gençlerinin bu sezonki tek hedefi Şampiyonlar ligi kupası. Premier League’e ve FA Cup’a çoktan havluyu attılar. Bu maç öncesi Van Persie, Arshavin, Clichy, Gallas ve Silvestre‘nin eksikliği oldukça kritik. Arsene Wenger Fabregas ve Adebayor‘un eline bakacak bu akşam.

Muhtemel 11’ler şöyle;

Manchester United Van Der Sar, Neville, Vidic, Ferdinand, Evra, Park, Carrick, Fletcher, Ronaldo, Rooney, Berbatov

Arsenal Almunia, Sagna, Song, Toure, Eboue, Diaby, Denilson, Fabregas, Nasri, Walcott, Adebayor

Manchester Old Trafford’da tabii ki favori ancak benim içimden 1-1 beraberlik geçiyor maç öncesi.

Catenaccio

İtalyanların zamanında yarattığı “Catenaccio” taktiğini bilirsiniz. Bilmeyenler için şöyle açıklayayım; futbolun tadını kaçıran, maçtan zerre kadar zevk aldırmayan, maçı kilitleyen ve artık modern futbolda yer almaması gerektiğine inandığım savunma ağırlıklı taktik!

Chelsea Camp Nou‘da iki pas üst üste yapmadan, bir Barcelona maçında uykumuzu getirerek 0-0’ı kaptı bu akşam. Londra’da da böyle 11 kişi defans yapsınlar da görelim bakalım. Zaten maçın 33. dakikasında ekrana yansıyan istatistik bütün maçın özeti gibiydi.

Dk. 33 Passes completed; Barcelona 233 – Chelsea 73. Diğer istatistikleri de buradan görebilirsiniz.

Bu arada Star TV spikerimiz yine harikaydı. Sesin görüntüden önce geldiği yetmezmiş gibi, Pique oldu Cech, Eto’o oldu Abidal, Messi oldu Belletti, Xavi oldu İniesta…