İtalya-Brezilya deyince benim aklıma direk bu sahne gelir. O zamanlar 11 yaşında Baggio delisi bir çocuktum, gözlerimin dolmuşluğu vardır…
Konfederasyon kupasının her ne kadar çok ciddiyeti olmasa da İtalya-Brezilya maçları hep keyiflidir. 21.30’da TRT1’de Vuvuzela‘ya rağmen kaçırmayın derim.
Carlos Mateos adındaki arkadaş dün Real Madrid kulübünün bana 110.000 euro borcu var diyerek vincin tepesine çıkmış. Real Madrid arkadaşla bir alakamız yok diye açıklama yapmış. Polis ikna etmiş, Carlos inmiş aşağıya.
Çirkin Ronaldo o kadar para alacak, atıversin 110.000 euro Mateos’a…
Sabah sabah keyiflenelim…
Bu sefer suçu yok, kaygan zeminin azizliğine uğramış…
Kaç gündür herkes “Porto büyük iş yaptı, 300bin euroya aldıkları Aly Cissokho’yu 15 milyon euro’ya Milan’a sattılar” diye konuşuyordu. Milletin nazarı değmiş olsa gerek Cissokho Milano’da sağlık kontrolünden geçememiş.
Dişlerinde problem olduğu açıklanan Cissokho için Milan Porto’ya yeni bir teklif yapmış ve Fransız oyuncuyu 1 sezon kiralayıp tedavisi yolunda giderse sezon sonunda satın almayı önermiş. Porto ise bu teklifi reddetmiş ve diğer tekliflere açık olduklarını açıklamış.
Dişlerdeki problemlerin kaslara olan etkisiyle ilgili daha önce bir yazı yazmıştım. Van Persie ve Aquilani bu problemden dolayı geçtiğimiz sezonun en dertli isimleriydi.
Studs-up‘tan vuvuzela üzerine…
David Villa transferi konusunda kararını verdiğini ve menajerinin herşeyi bildiğini söylemiş. Bu açıklamanın ardından Marca başta olmak üzere İspanyol gazeteleri Villa Madrid’e gelmeye karar verdi diye başlık atarken Katalan gazeteleri ise Villa’nın Barcelona’yı seçtiğini iddia ettiler.
Daha önceki açıklamalarında gönlünün hafiften Madrid’den yana olduğunu hissettiren ve Real Madrid formalarını çekinmeden imzalarken, Barcelona formalarını imzalamaktan kaçınan Villa, Messi ve Henry‘nin ortasında oynamaktansa Kaka ve Ronaldo‘nun ortasında oynamayı tercih edecek gibi gözüküyor. Kendisine şimdiden Madrid’de başarılar.
Bu arada ister misiniz Real ve Barca’yı reddedip Premier League’e gitsin? Olmayacak iş değil…
Bırak evladım o vuvuzelayı!
Konfederasyon kupası maçlarında duyduğumuz o iğrenç, adamı ayar eden vızıltı sesinin Vuvuzela denen aletten çıktığını dün Muzo yazmıştı.
Maçları izleyen herkesin ortak derdi olan Vuvuzela için tepkiler FIFA’ya kadar ulaşmış ancak FIFA başkanı Sepp Blatter yaptığı açıklamada; “yerel bir çalgıyı nasıl yasaklayabiliriz ki?” demiş. Valla bence çok kolay, sokmayacaksın stada olup bitecek!
Bu arada dün ilk olarak ChaoGrey‘de gördüğüm daha sonra siteye yorum yapan bir arkadaşın da belirttiği üzere Vuvuzela’nın yasaklanması için bir blog kurulmuş. http://banthevuvuzela.blogspot.com/
Biz de sonuna kadar destekliyoruz kendilerini yoksa önümüzdeki sene bu boru sesiyle Dünya kupası filan çekilmez.
Güney Afrika’nın Brezilyalı teknik direktörü Joel Santana bana birisini hatırlattı. İkisine de birer tercüman şart…
