Liverpool:2 Tottenham:0

Konuya mağlup Tottenham’la gireyim. Şu Liverpool’u da yenemiyorsan hiç ilk dörtmüş, Şampiyonlar ligiymiş lafları etmeyeceksin. Gidip saçma sapan Wigan’a dokuz mokuz atacağına çık şu maçta iki tane at bi’ işe yarasın.

Rafa’ya da ballı badem desek kimsenin itirazı olmaz heralde. Maçın başında rastgele atılan bir uzun top ardından gelen erken Kuyt golünün üzerine yatış ve son dakikada gelen bir penaltı golüyle kapanış. Aslına bakarsanız Gerrard’sız ve Torres’siz sahaya çıkan Liverpool ilk 11’ine baktığımız zaman beraberliğe razıyım tadında bir diziliş bile var. Sağ bekte Carragher önünde Degen! Tamam Degen sahanın iyilerindendi ama koyuversene yeni transfer Maxi’yi taraftarın önünde alsın gazı aksın gitsin… Neyse kazanan her zaman haklıdır derler. Bu gecenin kazananı Livepool ve Benitez. 6 gün rahat uyusunlar Wolverhampton deplasmanına hazırlansınlar. Torres’in işi daha uzun Gerrard’ı iyileştirsinler filan…

Bu arada gecenin naklen yayını olmayan bir diğer Premier League maçı daha bombaymış. Arsenal Bolton karşısında 0-2 geriye düştüğü maçı 4-2’ye çevirmiş. Tekrarını yakalayıp Wenger’in çocuklarını da bi’ izlemek lazım. Bu sene ergenliğe adım mı atıyorlar ne…

Maxi Lopez Avrupa’ya geri döndü

2005 yılında büyük yıldız olacak denilerek 6 milyon euroya River’dan Barcelona’ya transfer olmuştu Maxi. Adı güzel, tipi güzel bu Arjantinli arkadaşın Barcelona’da şansı pek yaver gitmedi. Onunla ilgili hafızamda kalan kritik bir maçta son dakikada attığı golle Barcelona’yı zafere taşıdığı ancak rakibi bile net hatırlamıyorum. Barcelona’dan sonra Mallorca ve FC Moscow formaları giyen ancak oralarda da vasatı aşamayan Arjantinli, geçen sezon kiralık olarak Güney Amerika’ya geri dönmüştü.

Son olarak formasını giydiği Gremio’da 24 maçta 11 gol atan Maxi, bugün Serie A ekiplerinden Catania ile 4 yıllık sözleşme imzaladı. Fizik gücün ön plana çıktığı İtalya’ya pek uygun bir isim değil gibi geliyor bana. Ezilecek gidecek sanki… Bakalım illa vardır Mihajlovic‘in bir bildiği.

Colin Kazım Toulouse ile anlaştı

Colin Kazım sonunda Toulouse FC ile satın alma opsiyonuyla 6 ay kiralık olarak anlaştı. Ne kadar umursamaz, aklı havada, enteresan bir kişilik olduğunu düşünsemde özellikle çok kuvvetli olması ve ayaklarına oldukça hakim olması sebebiyle beğendiğim bir futbolcuydu.

Eğer şike hikayesi doğru değilse–ki doğru olduğuna zerre inanmam–gönderilmesi skandaldır.

Yolu açık olsun. Fransa’daki orgylere bizi de çağırsın, CKR armalı arabasıyla gendarmeye yakalanmasın, MC Solaar‘a selam söylesin. Biz Twitter aracılığıyla nasılsa görüşürüz.

Real Madrid Arnavutluk’ta

Real Madrid tarihinde ilk defa Arnavutluk’a gitti. Sabah saatlerinde başkent Tiran’a ayak basan kafile akşam K.S Gramozi Erseke ile bir dostluk maçı yapacak ardından da Madrid’e geri dönecek. Tabii ki tüm bu zahmet bedavaya yapılmayacak, anlaşma gereği Taci Oil şirketinden 2.5 milyon euro alınacak.

Guardiola imzalıyor mu?

Barcelona resmi internet sitesinden bugün TSİ ile 14.30’da Guardiola, Laporta ve Begiristian’ın ortak bir basın toplantısı yapacağı açıklanmış. Toplantının konusu hakkında bir açıklama yapılmamış ancak büyük olasılıkla Guardiola’nın sözleşmesiyle ilgili bir durum var. İspanyollar toplantıya odaklanmış durumda.

West Ham sonunda el değiştirdi

Yaklaşık 6 aydır el değiştirmesi gündemde olan West Ham’in yeni sahipleri David Gold ve David Sullivan oldu. Daha önce bir dönem Birmingham’ın hisselerini de elinde bulunduran ikili, West Ham hisselerinin %50’si için 52.5 milyon pound ödedi. Geri kalan %50 içinse opsiyonları bulunuyor.

Birmingham daha önce bu ikiliden ne hayır gördü ki West Ham ne görecek diye bekliyorum. Tek sevindiğim Zola‘nın görevine devam edeceğini açıklamaları. Bari takımı 1-2 takviyeyle Premier League’de tutsalar da Zola’nın karizmayı çizmeseler.

Zoraki af

Babel’in twitter vasıtasıyla Rafa Benitez’e salladığından ötürü ceza alıp satılmasının gündemde olduğundan daha önce bahsetmiştim. Babel yaptığının farkına varmış, Liverpool’dan yollanacağını anlamış olsa gerek Benitez’den özür dilemiş. Benitez de gencin üzerine fazla gitmemiş ve özrünü kabul etmiş. Kadro bu kadar yetersiz, sakat sayısı sağlam sayısına bu kadar yakınken affetmekten başka çare var mıydı zaten?