Besiktas Ernst’e alacaklari dahil 12 milyon! euro odeyecekmis, yorum yapmiyorum ve size birakiyorum….
Bu postu 2 gun once atmistim, transfer bugun itibariyle kesinlesmis Ernst yarin Istanbul’a geliyormus. Werder Bremen’de oynarken begenirdim bu adami ama 30 yasinda bu paralara degecegine inanmiyorum. Baskan neyse parasi veririz demistir yine heralde…
Pazar sabah 10 bucukta kalktigimiza degdi. 5 setlik muthis bir final izledik ve adamim Nadal 3-2 kazandi. Federerci arkadaslara gecmis olsun diyorum ve asil askimiz futbola donuyoruz. Spormax’te Newcastle – Sunderland maci basliyor, 15:30 itibariyle.
Sabri’nin Denizli macindan sonra yaptigi aciklama, ” Şut çekince kaleye gitmedi diye eleştiriyorlar, atmayınca da neden atmadın diyorlar. Her vurduğum gol olsaydı gol kralı olurdum. Ben şut çekmeyi seven bir oyuncuyum bazen oluyor bazen olmuyor, hiçbir eleştiriden etkilenmeden pozisyon buldukça şut çekeceğim. Aldığım futbol eğitimi de bu yönde zaten. Sonuçta topu kaleye göndermezseniz gol olmaz.”
Ben sut atma diyorum hatta yalvariyorum sana. Lincoln ve Kewell yokken duran toplari sana kullandiran zihniyetinde aklindan suphe ediyorum.
Almanya, Italya ve Ingiltere liglerinin lider takipcileri Ocak ayinin son maclarinda puanlari hediye edip, sampiyonluk yarisinda yara aldilar. Cuma gecesi Bayern Munich, Hamburg deplasmanindan cikamadi ve 1-0 maglup oldu. Cumartesi gunu ise Juventus kendi sahasinda Cagliari’ye surpriz sekilde 3-2 yenildi ve bir hafta icinde 6 puan kaybetmis oldu. Ingiltere’de ise, bu sezon iyi isler yapan ve ilk 4’u zorlayan Aston Villa kendi sahasinda Wigan ile yenisemedi. Arsenal’den hic bahsetmiyorum bile onlar zaten sampiyonluk potasinda yoklar. Wenger icin yine hayal kirikligi bir sezon daha. Manchester United Everton’i 1-0 yenerek bugunku Liverpool – Chelsea macini beklemeye basladi. Berabere kalmalari en islerine gelecek sonuc olur heralde. Bu arada unutmadan, Bundesliga’nin Sivasspor’u Hoffenheim, yeni stadinda oynadigi ilk mactan 2-0 galip ayrildi. En buyuk silahlari ve gol krali Ibisevic’in on capraz koptu ama yerine alinan Sanogo ilk macinda cakti golunu.
ESPN dergisinin Şubat sayısının kapak konusu 5 tane ünlü sporcunun taraftarlıkları. Resimde gördüğünüz gibi Kobe sağlam bir culé. Çocukluğunu İtalya’da geçiren Kobe sıkı bir futbol takipçisi olmasının yanında, basket oynamaya gittiği zaman önce parktaki çocuklarla çift kale maç yaparmış. Van Basten’li, Gullit’li, Rijkaard’lı efsane Milan’ın taraftarı olmakla birlikte Rijkaard’a hastaymış.
2005 yılında Ronaldinho Barcelona’da insanüstü oynarken (hepimiz gibi) ağzı açık kalmış ve vurulmuş. Lakers’dan takım arkadaşı, Barcelona’da doğup büyüyen Pau Gasol ile birlikte maçları takip etmekle kalmayıp, diğer takım arkadaşları Real Madrid taraftarı Sasha Vujacic’in sık sık üstüne gidiyorlarmış.
Geçtiğimiz yaz Pekin’de Messi’nin formasını almış ve geniş forma koleksiyonuna eklemiş. Pele imzalı top, Maradona ile resimler… İtalya’da büyürsen böyle olursun tabii 🙂
Galatasaray bugun Denizli deplasmaninda 3 puan ariyor. Sivas hadiselerinden sonra artik bir galibiyet istiyor. Bu arada bastan soylemek lazim resimdeki Lincoln sakatligi nedeniyle yine yok. Kupadaki Malatya macinda ne diye oynatirsin adami, durduk yerde sakatlandi iste. Denizli deplasmani ligin en guzel deplasmanlarindan biri bence. Hava nefis, zemin sahane, taraftar desen cekirdek citliyor, baski sifir. Bu sartlar altinda Galatasaray kazanamazsa tek sebep Skibbe olur heralde. Gidip Ayhan’dan forvet, Yaser’den sag kanat filan yaratmaya calismazsa Galatasaray bu mactan rahat rahat galip ayrilir. Boyle fikirleri Feldkamp’tan mi aliyor nedir, o da zamaninda Servet’i on libero oynatmisti, sacimi basimi yolmustum! Bu arada uzun sure sonra Linderoth ilk defa 18 kisilik kadroya alinmis, adam kulubeyi bile ozlemistir heralde. Tabii Denizli’den de haberler var. Bu haftaici yillardir kadrolarinda bulunan 2 yabanci Tomas Abraham ve Kratochvil ile yollarini ayirdilar. Bence ikiside kaliteli yabanciydi neden boyle bir karar aldilar bilemiyorum, ekonomik nedenler de olabilir tabii. Ozellikle bugune kadar Kratochvil’in yaninda oynayan defans oyunculari hep iyi takimlara transfer yapti, burada Kratochvil’in payi oldugunu dusunuyorum. Servet ve Cagdas bunlara en guzel ornek…
Ee o zaman aksam ola hayrola diyelim 19.00 Lig TV
2011 ve 2012 Sampiyonlar ligi finalleri Wembley ve Allianz Arena’da oynanacakmis. Galatasaray’da yeni stadyum yapiyor da boyle olur mu acaba?
Dun aksam Avrupa liglerinde cok ters sonuclar cikti. Premier ligde Chelsea evinde Middlesbrough’u 2-0 yenerek, Liverpool’un da Wigan deplasmaninda puan kaybetmesiyle 2. siraya yukseldi. Liverpool iyi oynuyor dedik, bu sezon sampiyonluk hayalleri gerceklesebilir dedik, o gunden beri devamli berabere kaliyorlar. Bir diger zirve takipcisi Arsenal, Everton deplasmaninda 1 puani son dakikada Van Persie’nin goluyle kurtardi. Sampiyonluk bu sene yine hayal oldu genc ekip icin. Arsene Wenger iyi, guzel, hos gencler cikariyor ama basari bir turlu gelmiyor. Kaka’ya yaptiklari astronomik transfer teklifi ile gundeme gelen Manchester City ise evinde Newcastle’i 2-1 yendi. Yeni transferleri Bellamy takiminin 2. golunu atarak ilk macinda golle bulustu. Newcastle ise yenilgiden daha cok Owen’a uzulmustur heralde. Bilegi catlayan golcu futbolcu 2 ay kadar forma giyemeyecek.
Italya’da ise haftaici maclarini avantajli kapatan Inter oldu. Catania deplasmaninda 10 kisi kalmalarina ragmen Stankovic ve Ibrahimovic’in golleriyle 2-0 kazandi. Bu arada takipcileri Milan ve Juventus puanlari hediye etti ve puan farki 6 oldu. Juventus Udinese deplasmaninda 2-1 yenildi. Milan ise Genoa karsisinda Pop Star Beckham’in frikik goluyle 1-0 one gecmesine ragmen, 87. dakikada Milito’nun golune engel olamadi. Bu arada, bu Milito neden daha ust duzey bir takimda oynamaz hic anlamiyorum. Ispanya ve Almanya’da ise kupa maclari vardi. En ilgi cekeni Mallorca’nin Betis’i elemesiydi. Son haftalarda cikista olan Mallorca, Betis deplasmaninda 0-0 berabere kalarak turu gecti. Werder Bremen ise Dortmund’u deplasmanda yenik duruma dusmelerine ragmen 2-1 yenerek avantaj yakaladi.
Bu aksam ise super 2 mac var. Barcelona – Espanyol derbisi ve Sevilla – Valencia. Bu maclari TRT 1 ve TRT3’te izleyebilirsiniz, kacirmayin derim.
Dun aksam Galatasaray – Sivasspor maci basladi, bir baktik Ayhan’a Lincoln rolu verilmis. Sonra dakikalar ilerledi meger yanilmisiz cunku Ayhan’a Baros’un yaninda forvet rolu verilmis Skibbe tarafindan. Ayhan’in bugun hala Galatasaray gibi bir takimda ust duzey futbol oynamasinin tek nedeni orta sahanin ortasinda hem ofansif hem de defansif olarak oyunu 2 yonlu oynabilmesidir. Bunu da Lucescu’ya borcludur. Butun mac Meira forvet oynasaydi daha tehlikeli olurdu, en azindan kafa topuna filan cikardi. Ama isin komik tarafi beraberlik golunu son dakikada Ayhan atti, futbol iste…
Bir diger enteresan konu, Galatasaray kaleye ilk sutunu 25. dakikada cekiyor, ilk yari 1-2 ciliz poziyona daha giriyor, daha sonra 2. yari basliyor dakika 65 oluyor ama hala pozisyon adina hic bir sey yaratamiyor ve Skibbe hala izliyor! Iste bu durumda, bir takimin teknik direktorunun yaratici olmasi lazim. Tamam biliyoruz takimda cok sakat var ama kulubeden birseyler cikarman lazim sahada hic birsey yapamayan bir Galatasaray var. O arada Skibbe yanina Yaser’i cagirdi, dedim cok sukur butun mac birsey yapmayan Aydin’i cikarip, Baris’i saga cekip, Ayhan’i ortaya alip, cift forvete donecek. Ama tabii ki oyle olmadi. Aydin’i cikardi ve direk Yaser’i saga kanata atti ve 25. dakika boyunca Yaser cizgide eridi gitti. Bu arada Sivas teknik direktoru Bulent Uygun ise devamli dogru isler yapti, Tum’un yerine hizli ve ters Balili’yi aldi. Emre ve Meira’yi adeta birbirine carptirdi.
Gelelim butun mac cok tepki alan hakeme, benim takildigim noktalar; 1. dakikadan itibaren zamani calan Petkovic’e 90. dakikada sari kart gostermesi saka gibiydi. Butun mac kendisiyle munakasa eden Baros ve Mehmet Yildiz’a sari kart gostermemesi ve Sezer, Sabri ikilisinin butun mac sahada kalmasina goz yummasi. Ozellikle Sabri agzi, eli, kolu hic durmuyor. Butun mac bir isabetli sut, bir yerine giden orta yapamadi ama butun mac atilmak icin herseyi yapti.
Bu saatten sonra Galatasaray’in isi cok zor, bence turu Sivas kapti. Zaten 3 kulvar bu takima fazla gelecekti, her iste bir hayir vardir. Bu arada mac sonunda Bulent Uygun’a edilen kufurlerden dolayi o tribunlerde olan bir Galatasaray’li olarak acikcasi utandim ve kendisinden ozur dileme geregi hissediyorum.
Trabzonspor bu seneki 25. transferini Stabaek takimindan Alanzinho’yu alarak gerceklestirdi. Muthis bir sol ayagi olan ve orta sahanin solunda gorev yapan 25 yasindaki Brezilyali, son 2 senede Norvec’te yilin futbolcusu secildi. Stabaek formasiyla 83 macta 19 gol atan Alanzinho’nun Trabzonspor’a 4 milyon euro’ya mal oldugu soyleniyor. Umarim sonu daha once sol kanat problemini kesin cozer diye gelen yildiz futbolcu Marcelinho’ya benzemez. Bu arada Umut’un yerine bir de forvet alirlar ise Trabzon’nun yillardir suren sampiyonluk hasreti son bulabilir.
