92:15

9215iniesta

ChelseaBarcelona maçının 30. dakikası falan. Koko B söylenmeye başladı “90’da çakalım şu pis Chelsea’ye” diye… İlk devre bitti; “90’da atıp ağlatalım herifleri!”

70. dakikada ise gole kadar sayıklamaya devam edeceği reçeteyi verdi: “92:10-92:15’de atarız, sevinçten yarılırız.”

92:08’de gol geldi.. 92:15’de hem biz hem Barcelonalı futbolcular yarılıyordu.

Şapkamı şuracıkta kendisini saygıyla selamlayarak çıkarıyorum. Bu postu da efsane kategorisine koyuyorum.

Oooley oley oley oleyyy Barçaa Barçaaa!

Galatasaray ya da Türkiye son dakikada gol atsa bu kadar sevinebilirdim. Avazım çıktığı kadar bağırıp yerimden zıpladım. Golün 90+2’de gelmesi daha da güzel oldu. Bayılıyorum bu girenin çıkmayacağı dakikalara…Maçı beraber izlediğim arkadaşlarım şahittir, 70. dakikada söyledim Barcelona 92. dakikanın 10. saniyesinde gol atacak diye. Gol 92.08’de geldi 2 saniye yanılttı beni Barça.

Stamford Bridge ağladı, Hiddink‘in balı buraya kadar! İlahi adalet buna denir.

27 Mayıs’ta rüya final. Barcelona vs. Manchester United, Messi vs. Cristiano Ronaldo. El mi yaman bey mi yaman Roma’da hodri meydan…

Adam kendini asmış ya!

Kenya asıllı Suleiman Alphonso Omondi adındaki Arsenal taraftarı, dün akşam Bamba 70 isimli bir pubda takımının Manchester’a yenildiği maçı izledikten sonra takımını protesto ederek ve ağlayarak evine gitmiş. Sabah ise kendisine ulaşamayan arkadaşları, evinin balkonunda Omondi’yi asılı olarak bulmuşlar. İntihar eden Omondi’nin üzerinde hala Arsenal forması varmış…

Günün lafı

“We were caught by a team that has the art to kill and take advantage of every mistake. And Ronaldo, in particular, gave us a tough time. But the most disappointing thing was that the game was over after 10 minutes…”

Arsene Wenger

Hadi yaslansanıza yine arkaya

Geçen hafta Camp Nou‘da iki pas yapmadan, arkaya yaslanarak beraberliği kaptınız ama bu sefer kaçarınız yok. Stamford Bridge‘de kendi taraftarınızın önünde Barçalanacaksınız.

Chelsea’de Deco ve Carvalho kesin yok. Alex’in durumu maç saatinde belli olacak.

6arcelona’da ise Puyol cezalı, Marquez sezonu kapadı.

Eto’o(2) ve Messi atar, Lampard cevap verir. 6arcelona 3-1 alır deplasmanda.

Bu Ronaldo’nun sıkıntısı nedir?

Ayıptır ama biz bütün gün akşam maç var diye bekliyoruz siz 10 dakikada maçı bitiriyorsunuz. Manchester United, Arsenal karşısında sanki kendi PAF takımıyla antreman maçı yapar gibi rahattı. Beklediğimiz rüya final için ilk takım tamam, sıra Barcelona‘da.

Rahatsız Ronaldo‘nun golünü görmeyen kalmasın, gören de bir daha görsün…

Ronaldo’nun golünden sonra mesaj atarak konu başlığını veren Ahen kardeşime de teşekkür ederim.

Fatih Terim, Arda Turan, Mehmet Topal ve Sevilla

Bir süredir İspanyol gazetelerinde bu 3 isim Sevilla ile anılıyor. Hatta Sevilla başkanı Jose Maria Del Nido‘nun Terim’e kafayı fena taktığı ve önümüzdeki sene Şampiyonlar liginde iddialı olmak adına Terim’i takımın başına geçirip oldukça cömert bir transfer bütçesiyle kaliteli bir kadro kurmayı hedeflediği konuşuluyor. Ancak bir İspanyol gazetesinin yaptığı “Terim Sevilla için doğru seçim olur mu?” anketinde %70’lik bir kısmın Fatih hocayı veto ettiğini de belirteyim.

Milli takım teknik direktörümüzün iki takım çalıştırma konusuna sıcak baktığını biliyoruz. Federasyon her ne kadar böyle bir şey mümkün değil dese de gelebilecek herhangi bir teklifle herşey değişebilir.

Benim asıl değinmek istediğim nokta Arda ve Topal’ın transferleri. Dün Vatan gazetesinde Tuna Kiremitçi’nin Arda için yazdıklarını okunudunuz mu bilmiyorum ama kendisine sonuna kadar katılıyorum. Sezon sonunda Sevilla mı olur kim olur bilmiyorum ama ikisinin de gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Şimdi gençler, iyi oynuyorlar, taraftar tarafından seviliyorlar, takım yenilse bile her maçtan sonra tribünlere çağırılıyorlar ancak Hasan Şaş da zamanında böyle değil miydi? Tamam belki bir Arda değildi ama tribünler onu da çok sevmez miydi?

Bugüne baktığımızda nasıl? Bu forma için yaptıkları unutulmuş havaalanında kafasına cep telefonu atılıyor. Boşverin siz Hasan Şaş olmayın, gidin Tugay Kerimoğlu olun 38 yaşına geldiğinizde Avrupalılar size de şarkılar bestelesin…

Round II: Monsieur vs. Sir

Old Trafford‘da oynanan ilk maçta Alex Ferguson’un Manchester United’ı Arsene Wenger’in Arsenal’ini köşeye sıkıştırıp seri yumruklarla nakavt etmeye çalışmış ancak Almunia engeline takılarak sadece 1-0’lık bir avantajla sahadan ayrılmıştı.

Bu akşam Londra’da Emirates stadında karşılaşacak olan iki ekip de hafta sonu oynadıkları Premier League maçlarını rahat kazandılar. Manchester yedek ağırlıklı kadrosuyla Middlesbrough deplasmanında 0-2 kazanırken Arsenal ise Portsmouth deplasmanında 0-3 galip geldi.

Maç öncesi ev sahibi Arsenal’de Gallas, Rosicky, Silvestre, Clichy ve Eduardo kesin yok. Haftalardır sakat olan Van Persie’nin durumu ise maç saatinde belli olacak. Manchester United’da ise tek ve en büyük problem Ferdinand’ın sakatlığı. Old Trafford’daki ilk maçta kaburgalarından sakatlanan Ferdi’nin oynayıp oynamayacağı son dakikada belli olacak.

İlk maçın ardından bu futbolla Arsenal’in Manchester’ı elemesi mümkün değil demiştim. Hala aynı fikirdeyim ancak Ferdinand oynamaz ise Manchester savunması sıkıntı yaşayabilir. Bunu Premier League’de bir dönem yaşanan düşüşle görmüştük. Eğer sıkıntılı savunmanın üzerine bir de Almunia devleşirse, Arsenal beeeeeelki bir sürpriz yapabilir.