Madem geri getirecektin, 3 yıl önce niye kovdun?

2244460453_08e3e0a1f5-1

Aziz başkan 3 sene önce kovduğu Daum’u tekrar göreve getirmiş. Seçim vaadi olan 3 sene üst üste şampiyonluğa giden yol 3 sene öncesinden geçiyormuş meğerse. Koskoca Fenerbahçe döndü dolaştı yine Daum’a kaldı ya… Neyse hayırlı olsun.

Bu arada bunun Gazi süt ürünleriyle olan sponsorluk anlaşması devam ediyor mu? Ayar olurdum beyaz gömlek yakasındaki kırmızı Gazi yazısına.

Guardiola’nın final öncesi oyuncularına izlettiği video

Şampiyonlar ligi finali öncesi Guardiola soyunma odasında oyuncularına 7 dakikalık bir video izletmiş. Aynı video dün akşam Katalan TV3 kanalında da yayınlanmış.

Guardiola oyuncularını Gladyatör filminin tüyleri diken diken eden müziğiyle doldurmuşta doldurmuş.

Yaşam tarzı derken?

picture

Volkan Demirel bu sezon biten sözleşmesiyle ilgili sorulan soruya Lig Tv mikrofonlarında şöyle cevap vermiş;

“Son durum, büyüklerimizle Erdinç abi görüşüyor. Arada zaten birşey yok ben her zaman açıklıyorum bunu ama tabii ki benim de artık yaş büyükdükçe bazı hedeflerim, bazı yaşam tarzım var. Bunu da düşünerek hareket etmek zorundayım.”

Euro Update

boots

2008-2009 sezonunda Avrupa liglerinde kimler şampiyon oldu, kimler düştü, kimler çıktı, kimler Avrupa kupalarında mücadele edecek?

Şampiyonlar;

İngiltere: Manchester United İspanya: Barcelona İtalya: İnter Milan Almanya: Wolfsburg Fransa: Bordeaux İskoçya: Rangers Portekiz: Porto Hollanda: AZ Alkmaar Türkiye: Beşiktaş Yunanistan: Olympiakos

Şampiyonlar ligine direk katılanlar;

İngiltere: Manchester United, Liverpool, Chelsea İspanya: Barcelona, Real Madrid, Sevilla Italya: Inter Milan, Juventus, AC Milan Almanya: Wolfsburg, Bayern Munich Fransa: Bordeaux, Marseille İskoçya: Rangers Portekiz: Porto, Sporting Lisbon Yunanistan: Olympiakos Hollanda: AZ Alkmaar Türkiye: Beşiktaş

Şampiyonlar ligi ön elemesi oynayacaklar;

İngiltere: Arsenal İspanya: Atletico Madrid Italya: Fiorentina Almanya: Stuttgart Fransa: Lyon İskoçya: Celtic Portekiz: Benfica Hollanda: Twente Enschede Türkiye: Sivasspor Yunanistan: PAOK Salonika Belçika: Anderlecht, Standard Liege Avusturya: SV Salzburg Danimarka: FC Copenhagen Rusya: FK Rubin Kazan, PFK Samara Kryliya Sovetov İsviçre: FC Zurich

Europa kupasına katılacaklar;

İngiltere: Everton, Aston Villa, Fulham İspanya: Villareal, Valencia Italya: Genoa, AS Roma Almanya: Hertha Berlin, Hamburg Fransa: Toulouse İskoçya: Heart of Midlothian, Aberdeen Portekiz: CD Nacional de Madeira, Braga Hollanda: Ajax Amsterdam, PSV Eindhoven Türkiye: Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray Yunanistan: Panathinaikos, AEK Athens, Larissa Belçika: KAA Gent Avusturya: Rapid Vienna, Austria Vienna Danimarka: Odense BK Rusya: FC Moscow İsviçre: Young Boys, FC Basel, Grasshoppers

Düşenler;

İngiltere: Newcastle, Middlesbrough, West Brom İspanya: Real Betis, Numancia, Recreativo Huelva Italya: Torino, Reggina, Lecce Almanya: Energie Cottbus, Karlsruhe, Arminia Bielefled Fransa: Caen, Nantes, La Havre Türkiye: Hacettepe, Kocaelispor, Konyaspor

Çıkanlar;

İngiltere: Wolverhampton, Birmingham, Burnley İspanya: Xerez, Tenerlife, Real Zaragoza Italya: Bari, Parma, Livorno Almanya: SC Freiburg, Mainz, Nurnberg Fransa: Lens, Montpellier, Boulogne Türkiye: Manisaspor, Diyarbakırspor, Kasımpaşa

Hadi hisset bu hislerimi

karakartal1cn6

Muzo B Fenerli, ben ise Galatasaraylıyım. Bu yüzden blogda Beşiktaş’la ilgili ender postlar yazıyoruz. Bu konudaki en şikayetçi ve etrafımdaki en ağır Beşiktaşlı arkadaşım Ahen, bu sezon gelen şampiyonluklarla ilgili bize bir misafir yazısı yazdı. Buyrun hissedin hislerini;

Hani hep deniyordu ya senelerdir “Beşiktaş şampiyonluğa, başarıya aç, artık taraftar yerinde zor duruyor” diye, işte 31 Mayıs akşamı İnönü’de hepimiz şahit olduk herhalde bu fikrin gerçekliğine. Doğruyu söylemek gerekirse Ekim ayında Ertuğrul Sağlam istifa ettikten sonra, ki gerçekten de bunu isteyenlerin başında geliyordum bağıra bağıra oynattığı sistemin ve stratejik kararlarının yanlış olduğunu söyleyerek, takımın başına daha kimin geleceği belli değilken “oh be dedim iyi ki kombine falan da almamışım, UEFA’dan da elendik bir cacık olmaz bizden bu sezon.”

Ne zaman ki Mustafa Denizli takımın başına geldi işte o zaman benim de bu takımın en azından başaramasa dahi gayret edeceğine yönelik inancım başladı. Gerçekten de öyle oldu, her ne kadar ölüp ölüp dirilsek te Hacettepe maçları gibi maçlarda ha gitti ha gidiyor 3 puan diye, takımın inadından, sonuna kadar maçı bırakmaması sayesinde bu günlere kadar geldik. Bu arada teknik direktör değişikliğinden sonra devre arası transferlerine de şahsen baya bir karşı çıkmıştım. Tamam Fabian Ernst ismi var, kariyeri var güzel ama 30’una 1 kalmış antremansızdır dedim, hele hele Yusuf’la ilgili düşüncelerim için bir yerde karşılaşsam özür dileyeceğim kendisinden, söyleseler kahkahalarla güleceğim bir performans sergiledi kendisi. Bence Mustafa Denizli Beşiktaş’ı takım oyunu oynaması konusunda çok iyi şekilde eğitmiş, her ne kadar bazı maçlarda, heyecandan belki de, yanlış oyuncu değişiklileri yapmış olsa da, Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş’ıyla kıyaslanırsa çok daha yerinde bir sistem kurup, “tüm oyuncuları kendi yerlerinde, en verimli oldukları yerlerde oynatmıştır”.

Bir Beşiktaş taraftarı olarak son bir kaç haftadır durmadan insanların “hadi hayırlı olsun şampiyon oldunuz” demeleri beni ciddi ciddi rahatsız ediyordu. O kadar alışmışız ki son anda bir şey olacak, yine 90+ da yiyeceğiz golü, bu sene de gidecek diye diye ben ancak Denizlispor’a karşı 2-0 olduğunda koltuğa oturup “şampiyon olduk” diyebildim. Dediğim gibi o kadar başarıya, spesifik olarak şampiyonluğa açmış ki bu camia, en son 2000 senesinde Galatasaray’ın duble yapmasından 9 sene sonra, kendi tarihinde 2. kez duble yapmış olması bile nerdeyse gölgede kalacaktı.

Beşiktaş şampiyon olduktan sonra tebrik mesajları yayınlayan Galatasaray ve Trabzonspor klüplerini de centilmenliklerinden ve fair-play görüşlerinden dolayı şahsen ben tebrik ediyorum. Umarım Beşiktaş bu lig ve kupa şampiyonluğuyla beraber iyi bir ivme, sportif düzen yakalar ve bundan sonra 9 senede birden daha kısa aralıklarla taraftarının yüzünü güldürür.

Ahen

Yine beceremediniz şu transfer işini

money

Milliyet’in son dakika haberie göre: Bilica’nın transferi askıya alındı!

Lugano ile sözleşme yenileyemeyen, Uruguaylının yerine Sivasspor’un Brezilyalı savunma oyuncusu Bilica ile anlaştığı açıklanan Fenerbahçe’ye soğuk duş!!!

Sivasspor basın sözcüsü Fikret Ünsal Radyospor’da “Aydın Cingöz’le Gündem” programında yaptığı açıklamada, Fenerbahçe’ye transferine kesin gözüyle bakılan Bilica’nın satışını askıya aldıkları belirtti.

Fikret Ünsal, Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecekleri için dün yaptıkları yönetim kurulu toplantısında böyle bir karar aldıklarını ifade ederek şöyle konuştu;

“Bilica’nın Fenerbahçe’ye transferini askıya aldık… Dün yaptığımız toplantıda bu kararın ilerleyen günlerde kesinleşmesi için görüş birliğine vardık. Bu durumu Fenerbahçe yönetimine ilettik. Onlarda anlayışla karşıladılar. Şu anda Bilica Sivasspor’un sözleşmeli futbolcusudur. Teknik heyetimizle önümüzdeki hafta tekrar toplanıp son kararı vereceğiz. Bilica ile oturup durumu değerlendireceğiz.”

Ben size tercümesini yapayım şimdi: Lugano ile iplerin koptuğunu çok erken duyurdunuz, şimdi tam kucağımıza oturdunuz. Piyasada Sercan’a 7 milyon dolares çekiyorlar. Arttırın bakalım fiyatı.

Herkes bir Guardiola peşinde

leonardo-milan

Milan kulübü resmi olarak Leonardo’nun takımın yeni teknik direktörü olduğunu açıklamış. Berlusconi ve Galliani bu sezonki Barcelona’yı ve Guardiola‘yı kıskanarak izlediler heralde ki biz de yeni nesil bir teknik adamla yola devam etmeliyiz diyerek Leonardo’yu göreve getirdiler.

Guardiola tabii ki başarılı ama iş bir tek onla da bitmiyor. Barcelona’nın bu sezonki başarısının bir çok faktörü var ancak ben bunların en önemlisi olan kadro yapısından kısaca bahsetmek istiyorum. A takımda oynayan 11 İspanyolun hepsi Barcelona altyapısından ve takımın yaş ortalaması sadece 21. Milan’ın A takımında ise sadece 3 isim altyapıdan. Onlar da kadroda fazla şans bulamayan forvet Borriello ve defans oyuncuları Antonini ve Darmian. Milan kadrosunun ne kadar yaşlı olduğunu da bilmeyen yok. Bu sezonki kadrolarında 30 yaşınının üzerinde tam 14 futbolcu bulunuyordu. Ambrosini, Kaladze, Nesta, Abbiati, Seedorf, İnzaghi ve Dida bunlardan sadece bir kaçı…

Milan’ın kadrosunda Kaka, Pato ve Flamini gibi genç ve yetenekli isimler var ama altyapısının da bir Barcelona olmadığı da aşikar. Berlusconi ve Galliani işin sadece genç bir teknik adamla biteceğini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Tabii ki önümüzdeki sezon kadroyu güçlendirmek için transfere iyi para harcayacaklar ama aynı zamanda geleceği düşünerek altyapıya da para harcamaları şart. Tabii konu altyapı olunca iş sadece parayla bitmiyor, zaman en önemli kriter. Milan’ın zamana da çok ihtiyacı var.

Önümüzdeki yıllarda Milan’ı gerçekten çok zor günler bekliyor umarım bu dönemde Leonardo’nun yeni başlayan teknik adamlık kariyeri başladığı gibi bitmez.