Görev başarıyla tamamlandı

Maç öncesi Ajan Robben Old Trafford yolunda demiştik. Hollandalı görevi başarıyla tamamladı. Turu getiren golü attı ve merkez üssüne geri dönüyor. Gol de ne gol. Oturdu o top ayağa. Gol olabilecek tek noktaya gitti. Gez, göz, arpacık resmen.

Maçın skoru 3-2. Deplasmanda atılan gol avantajıyla Bayern yarı finalde. Hem de 7 hafta sonra sahalara dönecek denilen Rooney’nin 7 gün sonra geri dönüp 55 dakika oynamasına, Manchester’ın kendi evinde 43. dakikada skoru 3-0 yapmasına rağmen…

Premier League’deki Chelsea darbesinden sonra Şampiyonlar Liginde Bayern’den yenilen bu darbe United’ın moralini dibe vurduracaktır. Almanların 99 senesinden kalan acısı da bir nebze olsa hafiflemiştir. Futbolda dün yok bugün var ve maç 90 dakika.

Bu son cümle de maç 3-0 olunca “n’oldu hani Manchester elenecekti?” diye bana rahatsızlık veren arkadaşlara gitsin. İsim vermiyorum onlar kendini biliyo’ 😉

link: http://www.dailymotion.com/swf/video/xcva01_manchester-united-3-2-bayern-munich_sport

Juve’nin yeni stadı

Bu sezon Juventus’un futbolu hakkında bahsedecek fazla birşey yok. Sürünüyorlar işte. Çakma Guardiola Ferrara gitti yerine seyyar teknik adam Zaccheroni geldi değişen bir şey yok. Şampiyonlar Ligine gidebilmek için bir hafta zar zor maç kazanıyorlar öbür hafta fark yiyiyorlar. Durum böyleyken de Juve’deki futbol dışındaki gelişmeler ön plana çıkarılmak isteniyor.

Önümüzdeki sezon için yaptıkları sponsorluk anlaşmasından 2 gün önce bahsetmiştim. Bir de yeni stad konusu var. Eski stadları Della Alpi’nin tapusunu 2003 yazında 23 milyon euroya satın almışlardı. Ancak stadın yapısının futbola uygun olmaması, tribünlerin sahaya uzak olması ve çoğu zaman full kapasiteye ulaşılamaması sebebiyle daha düşük kapasiteli ama futbol maçlarına daha uygun bir stad yapılma kararı alınmıştı. Şu an 41.000 oturma kapasiteli stadın inşaatı devam ediyor. Yaklaşık 150 milyon euroluk bir yatırım söz konusu ve tam 1 sene sonrası açılması planlanıyor.

Yeni stadın yeni teknolojiler ile tabii ki bir çok özelliği var. Benim altını çizmek istediğim özelliklerden biri 41.000 kişinin stadı 4 dakikada boşaltabiliyor olması. Dünya’nın her yerinde artık bu sıradan bir şey ama ben hala 20.000 kişilik Ali Sami Yen’den en az 20 dakikada çıkabiliyorum. Kapasite yarı yarıya, süre 5 katı… Neyse 1 sene daha sabır.

Manchester United vs. Bayern Münich

Geçen hafta Allianz Arena’daki 2-1’lik Bayern galibiyeti sonrası bu akşam rövanş için Old Trafford’da karşı karşıyalar..

Manchester’da tabii ki en büyük eksik sezonun en formda ismi Rooney. Alex Ferguson onun yerine Berbatov’a sarılmış durumda ancak çakma Andy Garcia’nın bu sezon 12 golü bulunmasına rağmen henüz Şampiyonlar Liginde golü yok. Bayern’de ise geçen hafta sakatlığı sebebiyle oynayamayan Robben geri dönüyor ki maçın en önemli ismi olabilir. Tek başına turu alıp Münih’e dönebilir.

Geçen haftada bahsettiğimiz gibi Bayern’in United ile 1999 senesinden kalan bir hesabı var. Son dakikada yenilen 2 gol ve kaybedilen finalin acısı hala içlerinde. Bu turu geçerek o acıyı hafifletmek isteyecekler. Sir Alex Ferguson’un da kafasında elbet bir şeyler vardır. Rooney yok ama bir sürprizi olacaktır. Turu kendi lehine çevirmek için hem de kendi sahasında herşeyi yapacaktır.

Rooney’siz Manchester’ı Chelsea karşısında izledikten sonra benim bu tur için inceden favorim Almanlar. Hafta sonu Schalke’den liderliği nasıl aldılarsa bugün de Manchester’dan turu alacaklar gibime geliyor ama karşılarında Sir Alex Ferguson gibi tecrübeli ötesi bir isim varken de emin olamıyor insan..

Şampiyonlar Liginde bir maçta 4 gol atanlar

25 Kasım 1992 Van Basten – Milan:4 Gothenburg:0

14 Mart 2000 Simone Inzaghi – Lazi0:5 Marseille:1

5 Kasım 2003 Dado Prso – Monaco:8 Deportivo:3

3 Kasım 2004 Van Nisteltooy – Manchester United:4 Sparta Prague:1

23 Kasım 2005 Shevchenko – Fenerbahçe:0 Milan:4

Ve 6 Nisan 2010 Messi – Barcelona:4 Arsenal:1

Bu 4 golü en hızlı şekilde atan isim ise Hırvat Dado Prso. 23 dakika içinde 4 gol.

Her yol Madrid!

Geçen hafta bizlere futbol orgazmı yaşatan Arsenal – Barcelona maçından bahsederken Messi’nin hiç adı geçmemişti. O gün biraz durgundu. Meğer fırtına öncesi sessizlik yapıyormuş da haberimiz yokmuş!

Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Premier League şampiyonluk adayına karşı ilk yarıda 21 dakika içinde hat trick ardından da 88’de son nokta ve maçın skoru Messi:4 Arsenal:1

Messi’nin bu geceki korkunç performansından sonra maç hakkında fazla söze de gerek kalmıyor. Tek başına aldı maçı götürdü. Ne desem ne yazsam nasıl tarif etsem bilemiyorum. Yapılacak tek şey Messi ile aynı zaman diliminde yaşadığımız ve onu izleyebildiğimiz için her gün yatıp kalkıp şükretmek. Sadece bu maç değil. Sezonun başından beri her geçen gün daha da büyüyor. Kaçıncı hat trick, kaçıncı gol bilmiyorum ama artık açıp istatistik bakmak bile boş geliyor. Yarın öbür gün onları da tarihe gömecek.

Bu Messi’yi bu Barcelona’yı izledikten sonra her yol Madrid. Önce Pellegrini düşünsün ardından da Mourinho dersine çalışsın. Cumartesi El Clasico için 22 mayısta ise final için “Madrid geliyoruz!”

2-2’in ardından

Geçen hafta Londra’da bizlere futbol orgazmı yaşatan Arsenal ve Barcelona bu akşam Camp Nou‘da rövanşa çıkıyor. Maç öncesi iki takımdaki son durumlardan bahsetmeden Barcelona’nın bundan önce 2-2’lik skorlar sonrası Camp Nou’da neler yaptığına bakalım.

Barcelona kurulduğu günden bugüne kadar Avrupa’da oynadığı eleme maçlarında deplasmanda toplam 7 kere 2-2 berabere kalmış ve bu eşleşmelerin 6’sında Camp Nou’da turu geçen taraf olmuş. 2-2’nin ardından eleyemediği tek takım ise 1995-96 sezonunda Bayern Münich. Almanlar Camp Nou’dan 2-1 galip çıkmayı başarmış ve UEFA kupasında yoluna devam etmiş.

Tekrar bugüne geldiğimiz zaman hem Barcelona’da hem de Arsenal’de önemli eksikler göze çarpıyor. Konuk takımda Fabregas, Arshavin, Gallas, Song ve uzun zamandır sakat olan Van Persie yok. Ev sahibi Barca’da ise Ibrahimovic sakat, Puyol ve Pique ise kart cezalısı. 2 hafta önce sakatlanan Iniesta ise 19 kişilik kadroya alındı.

Geçen hafta özellikle ilk yarıda Arsenal ile kedi fare gibi oynayan ve top göstermeyen Barcelona’nın bu akşam kendi saha ve seyircisinin de avantajıyla ilk yarıda işi bitireceğini tahmin ediyorum. Arsenal’in özellikle kaptan Fabregas’ı ve hızlı ataklarla etkili olabilecek Arshavin’i çok arayacağı bir gerçek. Hafta sonu sakat Ibrahimovic yerine Bojan’ı oynatan Guardiola’nın bu akşam Henry tercihinde bulunması ilginç bir sürpriz olabilir. Barcelona formalı Arsenal taraftarı Fransız’ın attığı gol ya da goller sonrası sevinememesini izleyebiliriz.

Bu akşam hedef Arsenal maçıyla morallenip her kulvarda Bernabeu‘ya doğru yola devam etmek… Madrid geliyoruz;)

*Şu maçı canlı yayın programına almayan Star Tv’ye de cümbür cemaat bütün aile papatya dolusu sevgilerimizi iletiyoruz.

Newcastle Premier League’e geri döndü

Geçen sezon Premier League’e veda eden Newcastle arayı fazla açmadı ve 316 gün sonra geri döndü. Dün akşam evinde Sheffield United’ı 2-1 ile geçen siyah beyazlılar sezonun bitimine 1 ay kala Premier League’e geri dönmeyi garantilediler.

Alt ligde olmasına rağmen kadrosunda Arjantin Milli takımında oynayan Coloccini, Gutiérrez ve Kevin Nolan, Butt, Ameobi gibi önemli isimleri bulunduran bir takımın hemen geri dönmesi sürpriz değil. Shearer döneminden kalan bir sempatim vardır Newcastle. Forma koleksiyonumda bir adet 9 numara bulunur. Umarım seneye yine ligin dibinde can çekişerek taraftarı ayar etmezler.

Branimir Poljac

2 Nisan cuma günü kardeşiyle beraber trafik kazası geçiren Konyaspor’un Hırvat asıllı Norveçli futbolcusu Branimir Poljac’ın bundan sonraki hayatını yüzde 90 tekerlekli sandalyeyle geçireceği açıklandı. Kollarında ve göğüs kaslarında az da olsa hareketlenme varmış. Tekerlekli sandalye ile yaşamaya devam edecek birisi için kolların çok önemli olması sebebiyle doktorlar kollarını kurtarmaya çalışıyorlarmış.

Böylesine talihsiz bir olaydan sonra ne desek ne kadar şifa dilesek az… Mucize beklemekten ve dua etmekten başka çare yok.