Wolverhampton 5 sene sonra tekrar Premier League’de. Ligin bitmesine 2 hafta kala işi garantiye aldılar.
Bu arada Middlesbrough bugün sahasında Fulham’ı yenemedi, Championship yolu gözüktü. Zaten Southgate’le olacağı buydu. Bavulları yavaştan toparla Tuncay…
Ekonomik açından zor bir dönem geçiren ve bir çok gelirine bankalar tarafından el konan West Ham, zorlu Aston Villa deplasmanından 1 puanı 85. dakikada Tristan‘ın golüyle kurtardı. Maç sonunda gelen 1 puana rağmen West Ham teknik direktörü Zola’nın sıkıntısı yüzünden okunuyor.
İnceden pis sakal ve zoraki bir gülümse…
18 Kasım 2007 tarihindeki Brezilya maçı sonrası bir kaç takım arkadaşı ile birlikte takımın kamp yaptığı otelde “bayanlar” ile birlikte parti yaptıkları gerekçesiyle Peru Futbol Federasyonundan 18 ay Milli takımdan men ve 80.000 dolar para cezası alan daha sonra bu cezası 3 ay ve 10.000 dolara düşürülen Pizarro, federasyona karşı CAS’da açtığı davayı kazanmış.
CAS, cezanın FİFA disiplin talimatnamesine uymadığını ve kanıtların yetersiz olduğunu açıklayarak 10.000 doların Pizarro’ya geri ödenmesi kararını vermiş. Alınan karar sonrası aklanan Pizarro şöyle bir açıklama yapmış;
“Başından beri böyle bir olayın içinde olmadığımı söylemiştim. Ailem ve arkadaşlarım karşısında şerefimi yeniden kazandım. Bundan sonra ülkem adına oynayıp tekrar goller atmak istiyorum ancak mevcut federasyon ve teknik direktör varken bu mümkün gözükmüyor. Özellikle teknik direktörüm böyle bir parti içinde yer almadığımı çok iyi biliyordu ama beni desteklemedi.”
Verilen cezaların 3 gün sonrasında Peru, Ecuador’a 5-1 mağlup olmuştu. Bu tarihten beri Pizarrosuz mücadele eden Peru, Dünya kupası eleme grubunda 10 takım arasında sonuncu sırada yer alıyor.
Önümüzdeki sezon öncesi İspanya’nın Andulucia bölgesinde yapılacak olan Barış kupasına Fenerbahçe de katılıyormuş. Avrupa, Asya ve Güney Amerika kıtalarındaki 9 ülkeden, toplamda 12 takımın katılacağı turnuvanın kuraları dün çekilmiş. Şampiyon olan takımın 2 milyon euro, ikinci olan takımın ise 1 milyon euro alacağı turnuva 24 Temmuz’da başlayacakmış.
Group A Juventus – Sevilla – Seongnam İlhwa Chunma
Group B Real Madrid – LDU Quito – All İttihad
Group C Malaga – Aston Villa – Celtic
Group D Fenerbahçe – Porto – Lyon
Aragones‘in Fener’in başında olması ilk defa işe yaramış gibi geldi bana.
Atalanta‘dan ayrıldıktan sonra L.A Galaxy’e transfer olacağı konuşuluyordu meğerse Los Angeles’a poker oynamaya gitmiş. Geleceği ile ilgili sorulan sorulara ise, kendini iyi hissettiğini ve futbola devam edeceğini söylemiş.
Şu anki haline iyi demesi garip geldi. Heralde en az bi 100 kilo vardır, iyice şişmiş Vieri. Futbolu boşver, poker at sen bundan sonra.
Daha önce Manchester City’nin orta saha oyuncusu Stephan İreland’ın pembe jantlı Range Sport‘unu sizlerle paylaşmıştım. Daha sonra İreland bu konuda açıklama yapmış ve “araç benim değil, kız arkadaşımın” demişti.
İreland bu sefer kendi arabasıyla yakalanmış objektiflere. Audi R8, iyi, güzel, hoş da yine sağına soluna enteresan, gereksiz işler yapmış…
Arda Turan 3, Sabri ve Emre 2, Lugano 5, Semih 3 ve Volkan 3 maç. Ali Sami Yen’e 1 maç kapatma, 1 maç seyircisiz oynama. Adnan Polat’a 45 gün hak mahrumiyeti.
Bence cezalar az bile. Daha da tahkim’e gider, kırpılır gelir.
Sonra aynı film devam.
Fifa.com‘da bu başlıkta bir yazı okudum. Çok ilginç geldi, kararsız kaldım ve paylaşalım dedim.
Brezilya hiç kuşkusuz Dünya’nın en yetenekli isimlerini yetiştiren ülkelerin başında geliyor. Bu isimler arasından en iyisi kim seçmek çok zor ama herkesin izlediği zaman ayri bir heyecan duyduğu isim farklıdır.
Zamanında ortasahadan topu alıp son sürat kaleye giren Ronaldo, bitiricilik ustası Romario, Barcelona’da oynarken top resmen ayağına yapışan Ronaldinho, frikik ustası Juninho, 90. dakika’da hiç tereddüt etmeden rövaşata ile gol atan Rivaldo, Arapların yollarına eurolar döktüğü Kaka… Robinho, Denilson, Rai, Djalminha…
Daha da eskilere gidersek, Dünya’nın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu Pele. Ya da Junior, Falcao, Socrates, Zico, Eder…
Ve say say bitmeyecek niceleri…
Uzun süren kararsızlık aşamasından sonra benim oyum zamanında orta sahadan topu alıp tek başına kaleye kadar giren Ronaldo’ya, hatta o günlerden bir anı da izleyelim. Blog yazarı olarak kendime torpil yaptım:) Diğer oyum da Socrates‘e!
Siz ne dersiniz? Buyrun yorumlardan yakın.
Öğlen “şaşı bak şaşır” dedik, akşama kapak yaptı. Manchester United yarı finalde Villarreal‘e fark atan Arsenal‘in rakibi oldu.
Porto‘da hiç iş yoktu bu akşam. Ev sahibisin ve ilk kornerini 75’de atıyorsun, elenirsin tabii. Sir, yine tarih yazdı. Manchester, Porto’dan galibiyet çıkaran ilk İngiliz takımı oldu.
İngilizler süprize izin vermediler. Roma‘daki finale kesin bir İngiliz gidiyor.
Ronaldo’nun muhteşem golünü görmeyen kalmasın bu arada;
