Güzel transferler

Avrupa’da yapılan büyük ve popüler transferlerin yanısıra her gün basınımıza çok yansımayan akılcı ve mantıklı transferler de yapılıyor. Bu transferler arasında benim beğendiğim bir kaç tanesi şöyle;

Marcelo Moreno (Shakhtar Donetsk) —> Werder Bremen Pele (Porto) —> Genoa Jeremy Mathieu (Toulouse) —> Valencia Campagnaro (Sampdoria) —> Napoli Eremenko (Udinese) —> Dinamo Kiev Sven Bender (1860 Münich) —> B. Dortmund Franco Zuculini (Racing Club) —> Hoffenheim Shunsuke Nakamura (Celtic) —> Espanyol Luis Jiménez (İnter) —> West Ham Orlando Engelaar (Schalke) —> PSV Joe Hart (Man City) —> Birmingham

Podolski Köln’e geri döndü

Münich macerası pek uzun sürmeyen Podolski Köln’e geri döndü. Sezon ortasında Köln tarftarlarının bu transfer için para topladıklarından bahsetmiştik. Köln kulübü iki yakayı bir araya getirmiş ve Podolski’nin 10 milyon euroluk bonservisini ödeyebilmiş.

Bayern bu adamdan nasıl yararlanamadı ve Podolski daha üst düzey bir kulübe rahatlıkla gidebilecekken neden Köln’e geri döndü hala anlayabilmiş değilim…

Bu arada Köln’ün yeni sezon formaları da Podolski’nin imza töreninde tanıtılmış.

Bank Asya 1.ligde play off sistemi değişti

2009-2010 sezonundan itibaren Bank Asya 1. Lig’den Turkcell Süper Lig’e yükselecek 3. takımın belli olacağı play-off maçlarının, tek devreli lig usulüne göre oynanacağı açıklandı.

Futbol Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, Bank Asya 1. Lig’de sezonu 3, 4, 5. ve 6. olarak tamamlayan ekipler, daha sonra belirlenecek tarafsız bir sahada tek devreli lig usulünde maçlar oynayacak. Maçlar sonucunda ilk sırayı alacak takım Turkcell Süper Lig’e yükselecek.

Bank Asya 1. Lig’de, normal sezonu ilk 2 sırada tamamlayan takımlar, doğrudan Turkcell Süper Lig’e yükseliyor.

Pranjic’den kendi transferine 700.000 euro

Bayern Münich kaç zamandır uğraştığı Pranjic transferinde mutlu sona ulaşmış ancak transferi bizzat Pranjic sonuçlandırmış.

Heerenveen’in bonservis için ısrarla 7.7 milyon euro istemesine rağmen Almanlar 7 milyon eurodan 1 kuruş fazla vermeyiz demişler. Transfer tam tıkanma noktasına gelince devreye Pranjic girmiş ve aradaki 700bin euroyu ben ödeyeceğim demiş. Transfer resmen sonuçlandıktan sonra bir açıklama yapan Pranjic; “Bana biraz pahalıya mal oldu ama Bayern gibi büyük bir kulüpte oynayacağım için çok mutluyum” demiş.

Adamın hırsına, futbol aşkına bak, daha iyi yerlere gelebilmek için cebinden para bile ödüyor.

Santa Cruz da Citizen oldu

Manchester City sezon ortasındaki Kaka’sını çıkarma saçmalığından sonra adam gibi transferler yapar oldu. Aston Villa kaptanı Gareth Barry‘den sonra Blackburn’den Santa Cruz’a da dün imzayı attırmışlar. Bu transfer için Blackburn’e 18 milyon pound ödeyeceklermiş. Barry’e 12, Cruz’a 18 hesap defteri oldu 30 ama koymaz Araplara.

Daha önce de dediğim gibi Arap sermayeli City beni şaşırtmaya devam ediyor. Santa Cruz Robinho ve Stephen Ireland‘ın da desteğiyle City’de çok iş yapar. Önümüzdeki sezon attıkları gol sayısında artış olacağı kesin. Bir de konuşulduğu gibi bunların yanına Tevez gelirse City seneye ilk 4’ü ciddi anlamda zorlar. Kafamdaki tek soru işareti ise Mark Hughes. Teknik adamlığını pek beğenmiyorum açıkçası.

Bu arada Liverpool’da bu yazın ilk transferini yaptı. Glen Johnson‘ın transferi konusunda hem Portsmouth’la hem de oyuncuyla anlaştıklarını resmen açıklamışlar. Zaten forma satışlarına da önceden başlamışlardı.

Yeter ki yabancı olsun

Trabzonspor en son Yunanistan’ın Panserraikos takımını çalıştıran Belçikalı teknik adam Hugo Broos‘la anlaşmış. Futbolun her türlüsünü çok yakından takip eden birisi olarak adını ilk defa duyuyorum. Umarım adını bilmemek benim ayıbımdır, Hugo Broos Trabzon için doğru isimdir.

Samet Aybaba‘yı istemeyip başkana tepki gösterenler şimdi daha mı mutlulardır acaba?

Bu arada Broos son çalıştırdığı Panserraikos’la ne yapmış diyorsanız, aşağıdaki puan tablosuna bir göz atın…