Lincoln paşa Palmeiras’ta

Şeytan tüyü vardı bu adamda. Hiç birşey yapmazken, herkes eleştirirken, disiplinsizlik damgasıyla kafasına kafasına vurulurken bile oynasın adam olsun istedim ama bir yerden sonra bana da illallah getirdi. Asist kralı olarak bitirdiği sezonun ardından 20 bavulla gittiği ülkesinden beklenildiği üzere dönmedi. Bir ara Almanya semalarında göründü, kankası Dede’nin yanına transfer olacak sandık o da tutmadı. Ancak aylar sonra Lincoln paşanın tatilini bitirme kararı aldığını duyduk.

Palmeiras resmi internet sitesinden Lincoln’ün Galatasaray ile olan anlaşmasını fesh ettiği ve Palmeiras ile 2 senelik anlaşma imzaladığı açıklanmış. Lincoln önümüzdeki hafta Sao Paulo’ya gidecek ve basına tanıtılacakmış.

Çok güvenmeyin beklenenden rötarlı gelebilir…

Taraftar kaptanına sahip çıktı

Chelsea taraftarı Arsenal maçı öncesi kaptana yanındayız mesajları verdi. Tabii ki Terry gibi takım için çok önemli bir isme sahip çıkacaklar ama kendi aralarında Terry’nin Wayne Bridge’e attığı kazığı konuşurken neler diyorlardır ya da kendilerini Wayne Bridge’in yerine hiç koyuyorlar mıdır?

Euro 2012 eleme grupları

Rakiplerimiz Azerbaycan, Kazakistan, Belçika, Avusturya ve Almanya. Azeriler ve Kazaklar zayıf; Belçika, Avusturya ve Almanya’da gurbetçi desteğimiz var desem ne fark eder… Hoca yok golcü yok nasıl bir yapılanma içine gireceğimizi bilen yok.

6’sı 6 takımdan, 3’ü ise 5 takımdan oluşan 9 gruplu eleme grubu maçları Eylül 2010 – Kasım 2011 tarihleri arasında uluslararası maç takvimine denk gelen Cuma/Cumartesi ya da salı günleri oynanacak.

Eleme maçları sonunda gruplarını birinci sırada tamamlayan takımlar ile en iyi puana sahip ikinci takım, ev sahibi ülkeler Polonya ve Ukrayna ile birlikte finallere direkt katılmaya hak kazanacak. Gruplarını ikinci sırada bitiren sekiz takım arasında 11/12 ve 15 Kasım 2011 tarihlerinde çift maçlı eleminasyon sistemine göre oynanacak maçlar sonunda finallere yükselecek son 4 takımı belirlenecek.

Cumartesi’nin ardından

Merseyside derbisiyle başlayan maç izleme şölenim az önce Real Madrid – Espanyol maçıyla sona erdi.

Liverpool büyük bölümünü 10 kişi oynadığı maçta Everton’ı Kuyt’un golüyle 1-0 yendi. Kuyt bu aralar bir baldır gidiyor, olmayacak goller atıyor şaşırtıyor. Derbiye damga vuran isim ise tartışmasız hakem Atkinson. Bütün maç çaldığı ters düdükler bir yana Krygiakos’a kırmızı gösterdiği pozisyonda çift giren Fellaini’ye neden kart yok? Bir de eğer Rafa Benitez Maxi Rodriguez’i sol iç oynatmak için transfer ettiyse ayıp etmiş. At Maxi’yi sağa Kuyt’u ileri uca kurtul N’gog’u yeteneksizinden…

Derbi sonrası dönüşümlü izlediğim iki maç var. Wolfsburg – Bayern Münich ve Manchester United – Portsmouth. Hiç bilmesem ve birisi bana gelip bu Wolfsburg geçen sene Bundesliga’da şampiyon oldu dese hadi ordan derim. Magath’ın takımından eser yok. Çok yazık. Sezon sonu Dzeko ve Grafite de gider sonrası daha da karanlık. Bayern ise Van Gaal’ın gazını aldı gidiyor. Sezon başındaki formsuz dönemin ardından bol gollü galibiyetlerine devam ediyorlar. Robben büyük formda bugün de attı golünü. Maçın skoru 1-3 Bayern. United ise “Glazer out” tezahüratları ve pankartları eşliğinde zayıf Portsmouth’u 5’ledi. Gollerin 3’ü Portsmouth’lu futbolculardan. Karşı kaleye gidemiyoruz bari bizim kaleye çalışalım dediler. Diğer iki gol ise Rooney ve Berbatov’dan.

Aşağıdaki postta fikirlerimi belirttiğim Galatasaray – Kayserispor maçından sonra ise günün en keyifli anı için Barcelona – Getafe maçına geçtim. 90 dakikayı 9 kişi tamamlayan Barca maçı 2-1 aldı. Goller Messi ve Xavi’den. Messi’nin gol yine müthiş. Pique’nin kırmızısına itiraz yok ama 90’da atılan Marquez’e yazık oldu. Rakibe dokunmadı bile bir balıklama penaltı mevzusuna kurban gitti. Barcelona’nın ardından takipçi Real Madrid’i izleyelim dedik. Espanyol karşısında 3-0’lık çok rahat bir galibiyet. Espanyol baya kötü bu sezon. Sadece bir oyuncuya bağlamak doğru olmaz belki ama De la Pena’nın sakatlığından çok etkilemişler. Real’in golleri Ramos, Kaka ve Higuan’den. Puan farkı bu hafta da 5. Kovala Madrid kovala belki yakalarsın…

Capello Terry’den kaptalığı aldı

Sky Sports’un flaş geçtiği habere göre Capello Terry’nin Milli takım kaptanlığını aldı. Wembley stadında bir araya gelen ikilini görüşmesinin sadece 12 dakika sürdüğü söyleniyor. Federasyondan daha resmi ve detaylı bir açıklama yok.

Açıkcası Capello’nun Terry’e destek olacağını ve kaptanın arkasındayım demesini bekliyordum. Bu saatten sonra yeni kaptan adaylarım Gerrard, Lampard ya da Ferdinand.

*******

Edit: İngiltere Futbol Federasyonunun internet sitesinde de Capello’nun Terry hakkındaki açıklaması yayınlandı;

“Uzun uzun düşündükten sonra kaptanlığı Terry’den almanın en doğrusu olduğuna karar verdim. Terry kaptanlığı süresince hep olumlu davranışlar sergiledi ancak bu kararı alırken başka konuları da göz önünde bulundurdum ve İngiltere takımı için en doğrusunun bu olduğuna karar verdim. İngiltere için en iyisini istemem bu kararda etkili oldu. İlk olarak Terry’e haber iletildi. Terry’i kaptanlığa seçerken ikinci ve üçüncü kaptanları da belirlemiştim. Bu kararın değişmesi için bir sebep yoktur. Bu kararı bana bırakan federasyona teşekkür ederim.”

Fabio Capello

Promosyon mu dedin?

İngiltere Coca Cola Lig 2’de mücadele eden Northampton Town önümüzdeki sezonun kombineleri için şimdiden promosyona başlamış. Yetişkinler için 199 pound, 18 yaşından küçükler için ise 80 pound olan kombine biletleri 5 mart saat 17.00’ye kadar alanlara yazın 1 hafta İspanya tatili hediye ediliyor. Ulaşım ve konaklama dahil. Sadece yenilen içilen taraftara ait. 200 pound dediğin yaklaşık 480 lira. Bu paraya İspanya’da tatil yap üzerine gel takımının 20 küsür maçını canlı izle. Eee çok iyi! Taraftar velinimetimizdir demiş adamlar.

Sony PSP Arsenal TV Matchday

Arsenal ve Sony işbirliğiyle Emirates Stadyum’unda kullanılmak üzere harika bir teknoloji geliştirilmiş. Önümüzdeki günlerde Sony PSP ve PSP Go sahipleri 10£ karşılığında arsenal.com‘dan özel bir uygulama satın alabilecekler. Bu uygulama sayesinde Emirates’da maç izlerken değişik açılardan pozisyon tekrarları, canlı maç istatistikleri, kadrolar, oyuncu profilleri, haberler vs. ellerindeki PSP’lere ışınlanacak.

Harika bir iş. Demosunu bile görmek için sabırsızlanıyorum açıkçası.

Facebook’tan maç bileti satan Nathan Baker

Arkadaşın ismini ilk defa duyuyorum. Bonservisi Aston Villa’da olup Lincoln City’de kiralık oynuyormuş. Pozisyonu da stopermiş. Bu genç arkadaş Aston Villa tarafından kendisine verilen 5 adet Aston Villa – Manchester United Carling Cup final maçı biletini tanesi 200£’dan facebookta okutmuş. Olayı tespit eden Aston Villa yetkilileri Nathan Baker’a ceza olarak bileti olsa bile 28 şubattaki finale alınmayacağını açıklamışlar. Biletler önümüzdeki hafta pazartesi günü satışa çıkıyor. Bu dağıtılan biletler futbolcu aileleri ve yakınları için. Satılmaları da kesinlikle yasak. Kulüp bunu önceden bildirmiş.

Genç Baker; “daha 18 yaşındayım yaptım bir salaklık affedin, en büyük ceza o gün Wembley’da maçı izleyememek olacak” demiş. Cepte 1000 £’la televizyon karşısında izlemek nasıl olacak onu da bi’ söyleseymiş bari.

Bir Hargreaves vardı…

2008 yılının ekim ayında iki dizinden birden operasyon geçiren Owen Hargreaves’in bu sezon formasına kavuşması bekleniyordu. Hatta Colorado’da diz uzmanı Dr. Richard Steadman tarafından yakından takip edilen Hargreaves’in 2009 eylül ayında antremanlara başlayacağı tahmin edilmiş bunun üzerine Sir Alex Ferguson tarafından Şampiyonlar Ligi kadrosuna alınarak son iki grup maçında oynatılması planlanmıştı. Ancak anlaşılan o ki takımla beraber daha yeni antremanlara başlayan Hargreaves’den gelen haberler çok olumlu değil. Çünkü Sir Alex Ferguson Şampiyonlar Ligi 2. tur maçları öncesi Hargreaves’in ismini listeden çıkarmış.

Çok zor tabii 16 ay sahalardan uzak kalıp geri dönmeye çalışmak. O dizleri tekrardan güçlendirmek, güçlendirirken başka yerleri zorlamak hepsi ayrı dert. Çok da iyi futbolcuydu. Bu saatten sonra Capello‘nun gözüne girip Güney Afrika gitmesi de çok zor. Yazık…