Uzun süredir sakatlığı sebebiyle sahalardan uzak kalan Gattuso kendine ekstra gelir yaratmak için ilginç bir yöntem bulmuş. 24 takım arkadaşıyla adam başı 500 ila 1400 Euro karşılığında canlı salyangoz yemek üzere bahse giren Gattuso, salyangozu ve toplam ~25,000 Euro’yu hüpletmiş. Saha içindeki deliliğiyle tanına Gattuso görünüşe göre saha dışında da fena değil.
PS: Çiğ et, çiğ ahtapot, çiğ balık, vs. yemişliğim vardır. İsterseniz 24 kişi toplanın gelin. Kapım açık.
Bu aksam hepimizin merakla bekledigi Italya – Brezilya maci var. Bu 2 ulkenin isimleri yan yana gectigi anda aklima direk Roberto Baggio geliyor. 1990’larin tartismasiz en efsane oyuncularindan biri olan Baggio’yu izleyerek buyumenin keyfini yasamis biri olarak kendimi cok sansli hissediyorum. O donem aldigim Baggio formalari hala dolabimdaki yerini korur. Hatta kucukken arkadaslarla top oynarken herkes bir futbolcu secerdi, ben hep Baggio olmak isterdim.
1993 yilinda hem Fifa yilin futbolcusu, hem de Avrupa yilin futbolcusu secilen Baggio, ulkesi adina 3 Dunya kupasinda gorev yapti ve hepsinde de gol atarak tarihe gecti. 1994 Dunya kupasi finalinde penalti kacirmasina ve Italya’nin kupayi Brezilya’ya kaybetmesine ragmen kupanin en iyi oyuncusu secilmisti. Fiorentina, Juventus, Milan, Inter, Bologna ve Brescia formalarini giyen efsane, altin yillarini 1990-1995 yillari arasinda Juventus’ta yasadi. 201 macta 116 gol atan Baggio’ya Torino’da insanlar adeta tapiyordu. Hatta anlatilanlara gore; trafikte Baggio’yu goren polisler butun trafigi durdurup Baggio’ya yol acarmis, o derece yani…
1995 yilinda Juventus ile yeni kontrat icin anlasamayan ve Juve yonetiminin “bizim genc Del Piero’muz var, sana ihtiyacimiz yok” demesinden sonra ezeli rakip Milan’a gitmesi Italya’da buyuk olay yaratmisti. Milan’da ve daha sonra oynadigi diger kuluplerde de hep cok sevilen ve 11’lerin degismez ismi olan Baggio 2004 yilinda Brescia formasiyla futbola son noktayi koydu. Futbolu biraktiktan sonra “A Goal in the Sky” isimli bir kitap yazan Roberto, futbol dunyasina bir daha donmeyecegini acikladi…
Video’yu izledim ve tuylerim diken diken oldu valla ne yalan soyleyeyim, o nasil bir ayak ici kullanmaktir be kardesim…
Bursa deplasmaninda ofsayttan gol yiyince ortaligi ayaga kaldiran, hatta sadece bir pozisyon icin federasyon binasina siyah celenk birakanlar, Ankaragucu’ne son dakikada attiklari golden onceki faul icin kolbasti yaparlar anca… Bu futbolla nereye kadar giderler bilemiyorum…
Rot-Weiss Essen altyapisinda futbola baslayan, 2006 senesinde Schalke’de forma giyen ve 2008’de Werder Bremen’e transfer olan gurbetci futbolcu Mesut Ozil’in, uzun zamandir hangi milli takimi sececegi konusunda kararsiz kaldigi konusuluyordu. 1988 dogumlu genc futbolcu, Almanya U-21 takiminda 10 kere forma giydi ve 4 gol atti. Bu sezonki performansi ile Fatih Terim’in de ilgisini ceken Mesut icin biraz gec kalindi galiba. Onceden kesfedilse Almanya genc milli takimindan once davranip, Turkiye genc milli takiminda oynatabilseydik keske. Almanya teknik direktoru Low tarafindan Norvec ile oynanacak hazirlik maci kadrosuna cagrilan Mesut, Almanya icin oynayacagi acikladi. Yazik oldu yetenekli bir gencimizi kaptirdik ama insallah biraz olsun ders olur, bundan sonra elimizi daha cabuk tutariz…
Bursa – Fenerbahçe maçının 25. dakikası şu an. Haftasonu Antep’e attığı gol 1, bu akşam 25 dakikada attığı iki gol 2.
İşte bu yüzden Alex de Souza sağlıklıysa, maç 120 dakika bile olsa, 320 dakika bile olsa o sahada durur. Dolaşıyorsa bile durur, onun hamallığını biri çeker. Modern futbol falan dinlemem. Dinletmeye çalışan Üründülgillerin de topu üstlerinden aşırtırım.
Dun aksam Merseyside derbisinde Everton sahasinda Liverpool’u uzatma dakikalarinda attigi golle 1-0 yenerek tur atladi. Macin baslamasiyla beraber Liverpool, bu sezon cogu macta oldugu gibi sahaya hakim oldu ve yavas yavas Everton kalesine gelmeye basladi. Everton ise 4-6-0 formatiyla ciktigi sahada uzun top yapmaya calisti ama pek tutmadi. Zaten kaleye en yakin isim bir orta saha oyuncusu Cahill oynarken, bu nasil bir taktik anlayistir cozemedim. Ancak bu soylediklerimin hepsi sadece ilk 15 dakika icin gecerliydi. O dakikada Liverpool kaptani Steven Gerrard sakatlandi ve yerini Yossi Benayoun’a birakmak zorunda kaldi. Bu arada, bu Benayoun Liverpool’da bu kadar vakit alabiliyorsa, Tuncay bu takimda catir catir oynar. Herneyse maca donelim, Gerrard’in cikmasindan sonra Everton biraz morallendi ve taraftarlarinin da destegi ile ayaga top yapmaya basladi ve oyuna denge geldi. 2. yarinin baslarinda oyun yine basa bas giderken 76. dakikada Lucas’in kirmizi kart gormesi Liverpool’u tamamen alt ust etti. Kirmizi karttan sonra sahaya tamamen hakim olan ve Liverpool’a bir pozisyon dahi vermeyen Everton, mac tam penaltilara gidecek derken 118. dakikada Gosling ile golu buldu ve bir sonraki tura cikti. Ezeli rakibe 118. dakikada golu cakmanin keyfide bir ayri olsa gerek, zaten mac sonunda futbolcularin ve taraftarlarin sevincleri gorulmeye degerdi.
Bu arada bir not; maci anlatan Ercan Taner’in Everton’li Leon Osman’a her top geldiginde ismini bildigimiz Osssssman abi gibi soylemesi maca ayri bir renk katti.
Milan’da kiralik olarak forma giyen ve gosterdigi performans ile Milano’nun su andaki en favori ismi olan David Beckham, takimiyla beraber dostluk maci yapmaya gittigi Glasgow havaalaninda izdihama neden oldu. Kaka ve Ronaldinho gibi yildizlarin bulundugu kafilede en cok ilgiyi her zamanki gibi Davis Beckham cekti. Milan yonetiminin ve Beckham’in avukatlarinin su anda LA Galaxy takimi ile gorusmelerini surdurdugu ve Beckham’in bonservisini almak istedikleri her gun basina yansiyor. Eger Milan Beckham’i alir ise bir futbolcudan cok daha fazlasini kazanacagini kesin ama LA Galaxy birakir mi onu bilmem…
Bu arada bugun oynanacak karsilasma oncesi 40000 kapasiteli Glasgow Ibrox stadinda tum biletlerinin satildigini belirteyim.
Arsenal’in genc kaptani Cesc Fabregas’in sakatligi nedeniyle uzun sure sahalardan uzak kalacagini heralde bilmeyen yoktur. Sakatlik donemini Ispanya’daki evinde geciren Fabregas, gectigimiz gunlerde altyapisinda yetistigi Barcelona’nin antremanina gitmeyi dusunmus ancak daha sonra cikabilecek olan transfer dedikodularindan cekinerek bu fikrinden vazgecmis. Fabregas, 2003 yilinda daha 16 yasindayken Arsene Wenger’in buyuk cabalari sonucu Arsenal’e transfer olmustu.
Fenerbahce’nin Ocak ayinda kadrosuna kattigi Gokhan Emreciksin kulubun bu ayki dergisine ilginc aciklamalarda bulunmus. Once bir Galatasaray’a dokundurmus. Futbola Galatasaray’da basladigini, genc takimda ayaginin kirildigini ve kimsenin ilgilenmedigini filan soylemis. Daha sonra kendisiyle beraber Fenerbahce’ye transfer olan Abdulkadir’in Gerrard’dan daha iyi olacagini soylemis. Heralde Liverpool’un kaptani olan Gerrard’dan bahsetmiyordur diye umuyorum.
Umarim bu Gokhan’in sonu Ibrahim Akin, Okan Koc ve Burak Yilmaz gibi olmaz. Acayip bir Cristiano Ronaldo havalarinda genc. Yuruyusu, sac sekli, bakislari ve tavirlari… Istanbul adami bozar aman dikkat!
