Kolo Toure doping testinden çaktı

Manchester derbisi sonrası verdiği A numunesinde yasaklı maddeye rastlanmış. Kilo vermek için kullandığı ilaçlar yüzünden olduğu söyleniyor. City resmi internet sitesinden yaptığı açıklamalada Toure’nin bundan sonraki maçlarda oynamayacağını ve ikinci teste kadar konu hakkında yorum yapılmayacağını açıkladı.

Eğer B numunesi de pozitif çıkarsa federasyon tarafından 2 yıla kadar ceza alması gündemde. Aman yolunuz Hacettepe’ye filan düşmesin de…

 

Sarkozy Irlanda deplasmanına gitmek isterse…

Fransa başkanı Nicolas Sarkozy 2009 yılında Milli maç için İrlanda’ya gitmek ister ve ardından bürokratik yazışmalar başlar… İrlanda’dan gelen cevaplar ve Sarkozy’nin maçı Paris’te izlemeye karar vermesi…

Sonuç muhteşem!

Ara pası için bu aralar engellendiği için yazamayan Adamlaryapıyor bloga teşekkürler!

Meslektaşına saygı/sızlık

Bu akşamki Real Madrid-Malaga öncesi iki teknik adamın açıklamaları;

“Eğer Real Madrid’den kovulsam Pellegrini’ye olan bana olmazdı. Ben Malaga’ya değil İtalya ya da İngiltere’de büyük bir kulübe giderdim.”

Jose Mourinho

“Buraya geldiğim için pişman değilim. Malaga’nın başında olmaktan gurur duyuyorum. Herkesin fikri kendine. İsteyen istediği gibi düşünmekte serbest.”

Manuel Pellegrini

Kaide bozulmadı

En son Nisan 2002’de Van Nistelrooy, Scholes ve Solskjaer’in golleriyle 0-3 kazanan ve o günden beri Stamford Bridge’de lig galibiyeti görmeyen Manchester United, dün akşam da Londra’dan mağlup ayrıldı.

Maçın skoru 2-1. Rooney ile ilk yarı öne geçen United, ikinci yarıda önce yeni transfer David Luiz ile gelen beraberlik ardından Lampard’ın penaltısı. Maçın hakkı Chelsea’nin miydi derseniz bence değil. Çok ortadaydı. Hakem ev sahibini net kolladı gibi. Takdir hakları filan bir kenara penaltıdan 1 dakika önce sahanın belki de en iyisi David Luiz’i net atması gerekirdi. Topsuz alanda koşu yapan Rooney’i fena aldı aşağı. Zaten Sir Alex Ferguson da maç sonrası mağlubiyeti Martin Atkinson’a bağlamış. Vermiş veriştirmiş.

Chelsea 2 maç aradan sonra hem gol attı hem de galip geldi. Ancelotti kredi kazandı. Torres hala sessiz. Ashley Cole tüfeksiz. Lider United ise aynen zirvedeki yerini koruyor ancak ikinci Arsenal eksik maçını alırsa puan farkı 1’e iniyor. Gerçi Wenger’in çocuklarınında da sağı solu belli olmaz. Baskı söz konusu olunca malumunuz. Herneyse son dakikalarda kırmızı gören Vidic’in de hafta sonu Anfield’da Liverpool’a karşı olmayacağını belirtelim. Ferdinand da yetişmezse sıkıntı olur Wes Brown’a kalırlar. Ee fena da olmaz hani.

Chelsea vs. Manchester United

– Premier League tarihinde daha önce 36 defa karşılaşan iki ekip 14 defa berabere kaldılar. Chelsea 12 defa kazanırken United 10 galibiyet aldı.

– Manchester United Nisan 2002’den beri Stamford Bridge’de lig maçı kazanamıyor. 9 sene önce alınan son galibiyet Van Nistelrooy, Scholes ve Solskjaer’in golleriyle 3-0.

– Şu an Sampdoria’da kiralık oynayan Macheda, Chelsea’ye ligde gol atan son United’lı.

– Manchester United’ın Chelsea’ye karşı son lig galibiyeti bundan 2 sene önce 2009 Ocak ayında Old Trafford’da 3-0 ile gelmiş. Goller Vidic, Rooney ve Berbatov’dan.

– Eğer Berbatov bugün gol atarsa 20 diyecek. Bundan önceki en gollü sezonu 2007-2008 sezonunda Tottenham formasıyla 15 gol.

– Son Wigan deplasmanında 4-0 kazanan United, bu sezon deplasmanda ilk kez 1’den farklı galibiyet aldı.

– Liverpool formasıyla Manchester United’a 3 golü bulunan Chelsea’li Torres’in yeni takımıyla henüz golü bulunmuyor.

– 2003’den beri takımın sahibi olan Abramovich bugüne kadar Stamford Bridge’de hiç Manchester United galibiyeti görmedi. Ya Chelsea ya da beraberlik…

– Chelsea son iki lig maçında Liverpool ve Fulham karşısında gol atamadı.

Kıran kırana olur. Kaçırmamak gerekir.

21.45 @ SPORMAX / PL TV

Şapkalı arkadaş

Hafta sonu Sicilya’da Udinese’den 7 yiyerek üst üste 3. mağlubiyetini alan Palermo’da beklenen oldu. Başkan Maurizio Zamparini teknik direktör Delio Rossi’yi kapının önüne koydu ve sezon sonuna kadar takımı Serse Cosmi’ye emanet etti.

Serse Cosmi’yi bilmeyen yoktur heralde. Şapkasız çıkmayan arkadaş. 2000 senesinde Perugia’nın başında piyasaya çıkmış 4 senenin ardından Genoa’ya gitmişti. Ardından ise sırasıyla Udinese, Brescia ve Livorno. Kalburüstü takılan bir hoca artık Sicilya’da.