Zaten antipatiksin bir de zevksiz çıktın

rr

Manchester UnitedCristiano Ronaldo‘nun yeni kız arkadaşı Brezilyalı spor öğretmeniymiş. 27 yaşındaki Gabriela ile Portekiz’de bir gece kulübünde tanışmışlar. Bu tanışmadan sonra kızı maçına davet eden Ronaldo, Lizbon‘a araba yollayarak kızı aldırmış. Kız da heralde baya etkilemiş olsa gerek maçta Ronaldo’nun posterini açmış.

Spor öğretmeni filanmış ama ben beğenmedim arkadaşlar. Daha önce burada Messi’nin de kız arkadaşı ile fotoğrafını yayınlamıştık. Ne kadar sempatik duruyorlardı. Bir de şu ikiliye bak…

Meira neden kalmalı?

939__splash_meiragsimza

Sezon başında yukarıdaki fotoğrafı ilk gördüğümde ben de bir çok Galatasaraylı gibi helal olsun yönetime, çok iyi ve çok tecrübeli bir adam aldılar demiştim. Hatta ne yalan söyleyeyim, Song‘un takımdan ayrılmasının verdiği acıyı anında dindirmişti. Yıllar sonra Popescu tarzı bir adam aldığımızı düşünmüştüm. Hem defanstan oyun kurar, hem de tecrübesiyle defansı toparlar hatta ve hatta kornerlerden attığı kafa golleri de bonus olur demiştim…

Ancak sezon başladı, Meira önce takımdaki sakatlıklar nedeniyle ön liberoda görev aldı. Bu bölgede beklenen performansı sergileyemeyen Portekizliyi kimse fazla eleştirmedi çünkü asıl yeri orası değildi.  Sakatlıklar geçtikten sonra Meira asıl yeri olan defansın ortasına geçti ama beklenen performansı yine sergileyemedi. Son Kocaeli ve Bordeaux maçlarında yaptığı hatalar ve üzerine gelen rakibi tribündeki taraftarlardan farksız şekilde izlemesi bardağı taşıran son nokta oldu.

Şimdi Meira’nın bonservisi için Rus takımı Zenit takımı 7 milyon euro veriyormuş. Okuduğum çoğu blogda ve gazetede Meira’nın bu paraya kesin satılması yönünde yorumlar ağır basıyor. Ben de çoğunluk gibi Meira’nın bu paraya satılması gerektiğini düşünüyorum ama takımın şu an içinde bulunduğu şartlarda değil. Şartlar dediğim; Servet’in 7 hafta, Emre Güngör’ün 6 hafta ve Mehmet Topal’ın 6 hafta sakat olması. Meira giderse ya Hakan Balta ortaya çekilip bal yapmayan arı Volkan sol beke geçecek ki bunun ne kadar başarısız olacağını şimdiden tahmin edebiliyoruz ya da genç Semih Meira’nın yerine geçecek. Hedef Uefa kupası finaliyken görev verdiğiniz genç Semih’in tecrübesizliğinden dolayı yaptığı bir hata ile Galatasaray’ın elendiğini ve o çocuğun kariyerinin ne olacağını düşünebiliyor musunuz? O yüzden her ne kadar Meira’dan şimdilik memnun olmasak da en azından sezon sonuna kadar takımda kalmalı. Hem kim bilir belki Uefa finalinde kornerden kafayla bonus bir gol bile atar.

Meira’nın bugün satıldığını ve Galatasaray defansının bugünden daha da kötüye gittiğini düşünün. Bugün gitsin diyenler yarın Meira’nın tecrübesi vardı satılmamalıydı demezler mi? Bizim basınımızı biliyorsunuz her türlü eleştiri…

Özür yemeği

martino_neill_863787

Geçen hafta UEFA kupasında CSKA Moskova’ya elenen Aston Villa takımının teknik direktörü Martin O’neill Moskova’ya takımı desteklemeye gelen 295 taraftara yemek ısmarlayacakmış. Yemeğin sebebi ise Moskova’da sahaya sürdüğü zayıf 11 ile elendikleri için özür dilemek istiyormuş kendileri. Aston Villa başkanı Randy Lerner de bu yemek organizasyonu için 15000 pound vermeyi kabul etmiş. Bence bu kadar dert etmesinler kendilerine taraftarlar Moskova’ya sadece takımı desteklemek için gitmemişlerdir. Her ne kadar takım elense de İngiltere’ye çokta keyifsiz döndüklerini zannetmiyorum.

Birasına kupayı Man U kaptı

805843_biglandscape

Az önce biten maçta kırmızı şeytanlar sezonun ilk kupasını Tottenham’ı penaltılarla 4-1 yenerek müzesine götürdü. İlk 11’de Foster, Evans, Gibson, Welbeck gibi genç isimlere şans veren Sir Alex Ferguson, takımdaki genç futbolcularına ne kadar güvendiğini gösterdi. Bu maçı izleyen Süper lig teknik direktörlerimiz varsa umarım gereken dersi çıkarmışlardır. Özellikle Ben Foster maç içinde yaptığı kurtarışlar ve kurtardığı penaltı ile takımın 3. kalecisi olmasına rağmen ne kadar hazır olduğunu gösterdi. Bu arada geçen sezonun Carling şampiyonu Tottenham, maçı kazanmak için yakaladığı fırsatları değerlendiremedi ve bu sezonu, bu kaliteli kadroya rağmen kupasız kapamayı garantilediler.

Before and After

1

Hiddink Chelsea’nin başına geldiği günden itibaren futbolcularına maç seyahetlerinde takım elbise giyme zorunluluğu getirmiş. Bu kurala uymayanlara 100 pound ceza varmış. Futbolcular yeni Armani takımlarını ilk olarak Aston Villa deplasmanına giderken giymişler.

Bu arada Scolari‘nin ne Brezilya’nın, ne Portekiz’in ne de Chelsea’nin başındayken eşofman dışında bir sey giydiğini hiç hatırlamıyorum. Yanlış mıyım?

Bu mudur yani?

picture-2

2 aylık aradan sonra dün akşam 1 gol bile göremedik. MourinhoFerguson kapışmasından 0-0 beraberlik çıktı. Oyunu gördükten sonra Mourinho golsüz eşitliğe sevinmiştir heralde. 90 dakika boyunca sahanın tüm hakimi kırmızı şeytanlardı. Her zamanki gibi takım olarak cok iyilerdi. Kafamdaki tek soru işareti deplasmanda tek forvet olarak Berbatov yerine daha hızlı Tevez ya da Rooney ile başlanamaz mıydı? İnter ise tam bir hayal kırıklığıydı. Zanetti, Cambiasso ve Julio Cesar dışındaki bütün futbolcular çok yorgun gözüktü. Mourinho’nun Muntari ve Adriano‘ya 75 dakika nasıl dayanabildiğini çözemedim. Bütün maç Manchester’ı ortadan delmeye çalıştılar, oyunu hiç kanatlara yayamadılar. Arada bir Maicon sağdan bindirdi ama ondan da tek başına cacık çıkmadı.

Dün akşamki maçı gördükten sonra Manchester’ın Old Trafford‘da İnter’i rahat geçeceğini düşünüyorum. İki takımın oyun anlayışı arasında dağlar kadar fark var. Hatta Manchester evinde sahaya çift forvet çıkar, 1. dakikadan itibaren akın akın gelir ve İnter’e Atalanta maçını hatırlatır. Bu arada dün akşamki maçın yıldızı Cristiano Ronaldo seçilmiş Uefa tarafından ama bence maçın adamı tartışmasız İnter kalecisi Julio Cesar’dı.

Tabii ki dün akşam 2 aylık aradan sonra Ertem Şener de geri döndü  ve maç içinde ettiği laflarla yine beni benden aldı…

Ertem Şener’den seçmeler;

– Ronaldo frikik atmaya hazırlanıyor… ”Açtı bacaklarını geliyorrr!!” – ”Bu maçta kimsenin yeri belli değil, herkes her yerde oynuyor” nasıl yani? – Berbatov için yorumu… ”Rakibin sağından, solundan atıp içinden geçen bir futbolcu” – Ronaldo için yorumu… ”Bilekleri kadar zekası da kıvrak Portekizli” – Ronaldo sağ kanattan akıyor… ”Koşarken bacaklarını göremiyorum” kör müsün? – ”İnter’in pehlivanı Adrianooo” – Julio Cesar kurtarış yapıyor… ”Sezarın hakkı sezara, Julio Cesar’a”

Yine Abu Dhabi

kakadontbelongthumbnail

Bütün Ocak ayı boyunca Kaka‘nın astronomik bir ücretle Manchester City’e transfer olup olmayacağı konuşulmuştu. Sonunda Kaka paranın herşey olmadığını söyleyerek Milan’da kalmıştı. Milan yönetiminin ve taraftarlarının canını bir hayli sıkan Araplar, şimdi yine Milan’a bulaşmaya başlamışlar.

Bugün İtalya’da yayın yapan Corriera della Sera gazetesinin haberine göre Manchester City’in sahibi Sheikh Mansour Bin Zayed , Milan’ın %40’ını almak için 500 milyon euro önermiş. Ancak haberin yayınlanmasından hemen sonra Milan kulübü bu haberi yalanlamış.

Abu Dhabi ailesinden olan Sheikh Mansour Bin Zayed İtalyan medya şirketi Mediaset‘in ve dünyaca ünlü otomobil markası Ferrari‘nin %5’lerine sahip.