Leo Franco bu akşam kampa katılıyor

Galatasaray ile 2 ay önce anlaşan ancak Atletico Madrid’le olan sözleşmesi 30 Haziran’a kadar devam ettiği için resmen bugün Galatasaraylı olan Leo Franco, akşam saatlerinde Hollanda kampına katılıyor.

Leo Franco’nun ismini ilk duyduğumda aklıma her Galatasaraylı gibi 2000 yılındaki Mallorca deplasmanı geldi. Galatasaray’dan 3’ü aşırtma olmak üzere toplam 4 gol yiyen kaleciyle baya dalga geçilmişti. O dönemde adının ne olduğu bizim pek umrumuzda değildi ancak 9 sene sonra bugüne geldiğimizde o kaleci yani Leo Franco Galatasaray’ın kalesine geçiyor. Aslına bakarsanız bir futbolcunun iyi veya kötü olduğu tek maçla değerlendirmek oldukça yanlış, ben de kötü kaleci demiyorum ama o gün dalga geçtiğimiz adam bugün kalemize geçiyor, komik işte…

Futbola İndependiente kulübünde başlayan Leo Franco, 1997 yılında İspanya’nın yolunu tuttu. Sırasıyla Merida, Real Mallorca ve Atletico Madrid formalarını giyen Arjantinli kaleci, 301 maçta forma giyerek La Liga’da en çok maça çıkan yabancı kaleci ünvanını kazandı.

2006 yılında Arjantin Milli takımıyla Dünya kupası kadrosunda yer alan Leo Franco, Abbondanzieri‘nin sakatlanmasıyla çeyrek finalde Almanya’ya karşı kaleyi korudu. Penaltılara giden maçta Leo Franco bir tane bile penaltı kurtaramadı ve Arjantin elendi. Ancak bu penaltı kurtarma konusunda zayıf olduğu anlamına gelmesin çünkü aynı sezon içinde hem Sevilla hem de Valencia maçlarında 2’şer penaltı kurtardı Leo Franco.

32 yaşındaki Leo Franco’nun Galatasaray kalesinde olması Orkun veya Aykut‘un olmasından çok daha güvenli geliyor bana. Zaten Leo Franco’nun gelişinden sonra Aykut’un kesin olarak ayrılmak isteyeceğini düşünüyorum. Umarım Leo Franco geçen sezonki De Santchis gibi kritik hatalar yapmaz. İtalya Milli takım kalecisi geliyor ne güzel dedik ama adam çok önemli performanslarının yanında hiç beklenmedik anlarda saç baş yoldurttu.

Bir soru da yönetime, neden daha 25 yaşında olan, geleceği çok parlak olan ve üstüne üstelik bonservisi elinde olan Kameni‘yi almak için çaba gösterilmez?

Yavaş Madrid

Doğuştan Real Madridli Karim Benzema muradına ermiş. İspanyol basını 35 milyon euro karşılığında işin bittiğini iddia ediyor. Resmi açıklama da bugün yarın gelir. Lyon satmak istemiyordu ama 35 milyonun tadı güzel geldi herhalde.

Real işin iyice bokunu çıkardı, Florentino Perez sınırsız transfer bütçesiyle Football Manager oynuyor sanki.

Juve de Xabi Alonso’yu istiyor

Florentino Perez’in başkanlığa seçilmesinden sonra adı sık sık Real Madrid ile anılan ancak Liverpool’un satmak istemediği Xabi Alonso için Juventus’un da devrede olduğu konuşuluyor. Önümüzdeki sezon Poulsen‘in kadroda olmayacağını ve Cristiano Zanetti‘nin ilerleyen yaşını düşünürsek Xabi Alonso Juve orta sahasına “cuk” oturur.

Tuttosport’un yaptığı önümüzdeki sezon Juve 11’i de tam 1-0 olsun bizim olsun taktiği olmuş. 3 defansif orta saha ve 2’li forvetin arkasında Diego. İlginçtir, Trezeguet ilk 11’de düşünülmemiş. Herhalde satılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu kadroya Giovinco, Del Piero ve Camoranesi rotasyonları da yapılarak önümüzdeki sezon Serie A’da şampiyonluk son haftalara kadar kovalanabilir. Tabii yeni teknik direktör Ferrara’nın göstereceği performans çok önemli. Oyuncu değişiklikleri, motivasyon, vs…

Şimdiden önümüzdeki sezon Serie A’nın favorisi yine İnteromovic. Kaka’yı satan Milan’ı sildim bile. Juve’nin işi de zor ama neden olmasın? Severiz Juve’yi…

Eto’o’ya 2 senelik yeni teklif

Manchester City’in haftalık 250.000 poundluk teklifini kabul etmeyip imza için 12 milyon pound isteyen aç Eto’o‘ya Barcelona şu anki kontrat şartlarının geçerli olduğu 2 senelik yeni bir sözleşme önermiş.

Eto’o’nun geleceğiyle ilgili dün bir basın toplantısı yapan menajeri Jose Maria Mesalles, toplantı sonrası Barcelona’dan gelen yeni kontrat teklifini hiç çekinmeden basın mensuplarına göstermeyi de ihmal etmemiş.

Eto’o zaten genel olarak problemli bir arkadaşımız, bu kadar transfer dedikodusundan sonra Barcelona’ya faydası olmaz. Gitsin, herkes rahat etsin.

The Beckham Experiment

Sports Illustrated yazarlarından Grant Wahl, Beckham’ın 2007 yılında L.A Galaxy’e transfer olmasının perde arkasıyla ilgili bir kitap yazmış. Kitap 14 Temmuz’da satışa çıkıyormuş.

Kitap satışa çıkmadan Sports Illustrated’in internet sitesinde kitabın içeriğiyle ilgili bir yazı yayınlanmış. Dünya’nın en popüler sporcusunun Amerika’ya olay gelişinin nasıl bir fiyaskoya dönüştüğü hakkında enteresan bir kitaba benziyor.

İlginizi çekerse kitabın içeriği hakkındaki detayları buradan okuyabilirsiniz.

#8 Kaka!

Kaka Santiago Bernabeu‘da 40.000’den fazla taraftar önünde resmen Real Madridli oldu. İlk sözleri de şunlardı;

“Teşekkürler başkan, iyi akşamlar Madridliler. Kariyerime Real Madrid formasıyla devam edeceğim için çok mutluyum. Real Madrid’in tarihi hiçbir şeyle karşılaştırılamaz. Merhaba Madrid!”

Kaka’nın taraftarla buluşmasını izlerken içim bi’ fena oldu. Milan taraftarı olsam balatayı sıyırırdım herhalde…

Kaka’nın forma numarası?

Kaka bu akşam resmen Real Madridli oluyor. Saat 21.30’da Bernabéu’da taraftarlar ve basın mensupları karşısında muhteşem bir imza töreni yapılacak.

Kaka’nın transferinin konuşulduğu günlerde eğer Real Madrid’e transferi gerçekleşirse Zidane‘ın 5 numaralı formasını giyeceği söyleniyordu. Hatta Zidane bile “Kaka’nın 5 numarayı giymesinden mutluluk duyarım” diye açıklama yapmıştı. Ancak o günlerden beri Kaka’nın hangi numarayı giyeceği konusunda bir daha birşey duymadık.

19 Haziran’da yeni sezon formalarını satışa sunan Real Madrid, Kaka’nın numarası belli olmamasına rağmen şimdilik 2000 adet Kaka yazılı forma satmış. Taraftarlar numarayı yazdırmak içinse bu akşamki imza törenini bekliyorlar.

Bu arada Kaka’nın beklenenin aksine 5 numarayı değil 10, 22 veya 18 numarayı giyeceği konuşuluyor. Bana göre de Milan’daki gibi 22 numarayla devam ederse Milano’ya ince bir mesaj yollayarak şık bir harekette bulunmuş olur.