Daha önce çok arada kalmıştım ama bu gecenin ardından kararım kesindir. Dünyanın en büyük derbisidir değildir muhabbetine girmeden benim izlemekten en zevk aldığım derbi budur! Devamlı ver gazı, ver çoşkuyu bir maç… Futboluyla olmasa bile rekabetiyle insanı doyuran, bir saniye kafanı çevirsen kaçırabileceğin onlarca şey…
Maç öncesi son haftalardaki form durumları ve Ronaldinho faktörü nedeniyle benim favorim Milan’dı. Ancak maç hiç de beklediğim gibi başlamadı. Sneijder’in önderliğinde müthiş bir İnter ve Milito ile gelen erken gol. Ardından çok tartışılacak şekilde hakemi alkışladığı için kırmızı kart gören sahanın o ana kadar en iyisi Sneijder. Mourinho’nun bu kartla ilgili açıklamasını da çok merak ediyorum. Kaybetseler baya çirkinleşirdi ancak kazandılar daha hafif geçirebilir.
Inter 10 kişi kaldıktan sonra normal olarak Ronaldinho önderliğinde Milan baskısı ama Samuel ve Lucio arasında eriyip giden Borriello. Kaç haftadır sakatlığı nedeniyle oynayamayan Pato’yu da en çok bu maçta aradı Milan. 62. dakikada Pandev’in direkten dönen topu kırılma anı olur mu dedikten 3 dakika sonra yine Pandev’le gelen Dida’nın düdük gibi izlediği frikik golü. Tamam vuruş müthiş ama kalede ağaç olsa sola devrilir be arkadaş… Ve son olarak 90’da Ronaldinho’nun kaçırdığı penaltının ardından 3. golü atmış gibi sevinen Inter. Yeseler maç 2-1 bitecek ama gol bile yemek istemiyorlar o derece…
Maçın skoru 2-0. Milano’da bu akşam yine Jose gülüyor. Sezonun bitmesine daha 4 ay var ama 9 puanlık fark ciddi ve Jose’nin kolay kolay harcamayacağı bir avantaj. Milan hücumda gerçekten alternatifli ve keyifli ancak defans dörtlüsü şaka gibi. Bugün Nesta yok yerine 38’lik Favalli filan oynuyor. El insaf…