Real’in Hollanda’lı zararı

Real Madrid’de son olarak Drenthe ve Van der Vaart’ın da ayrılmasıyla bir dönem 6 olan Hollanda’lı futbolcu sayısı artık 0. Zamanında toplam 123 milyon euro bonservis ödenerek alınan Hollanda’lılar 60 milyon zararla satıldı;

Van der Vaart; 13 milyon euro ödenerek Hamburg’dan alındı. 10 milyon euroya Tottenham’a satıldı.

Drenthe; 14 milyon euro’ya Feyenoord’dan alındı. Hercules’e kiralandı. Sözleşmesi sezon sonu bitiyor.

Van Nistelrooy; 15 milyon euro bonservisle Manchester United’dan geldi. Bedava Hamburg’a gitti.

Huntelaar; Ajax’tan 20 milyon euroya alındı. 13’e Milan’a gitti.

Robben; 36 milyon euroya Chelsea’den alındı. 25 milyon euroya Bayern’e gitti.

Sneijder; Ajax’tan 25 milyon euroya alındı. 15’e Inter’e gitti.

Giden isimlerden özellikle Sneijder ve Robben Real’i çok pişman etti. Sneijder Inter’in kralı oldu, Robben Bayern’in tek başına maç alan adamı oldu. Van Nistelrooy da bu sezona fena başlamadı. 3 maçta 6 gol. Bir Huntelaar iş yapmadı. 2 gün önce ayrılan Van der Vaart ve Drenthe’yi ise bekleyip göreceğiz. Gerçi Drenthe’den cacık olmaz ama Van der Vaart Tottenham’da güzel iş yapar.

Hollanda Ruud ile daha güzel

En son Euro 2008’de Hollanda Milli takımında forma giyen 34’lük Ruud Van Nistelrooy, San Marino ve Finlandiya maçları için yeniden aday kadroya çağrıldı.

Aslına bakarsanız yine ilk olarak açıklanan aday kadroda yer almayan Van Nistelrooy, Van Persie’nin sakatlığı sebebiyle sonradan kadroya dahil edilmiş. Bu sezon Hamburg ile 3 maçta attığı 6 gol var. Bay gol lakabı yeniden zirvede. Milli takım kariyeri ise 64 maçta 33 gol.

Hollanda’nın eleme grubunda karşılaşacağı Finlandiya’ya da San Marino’ya da fındık fıstık gibi gol atar. Takipteyiz!

Robben’siz 4 ay

Sakatlığına rağmen Hollanda Milli takımıyla Dünya Kupasında mücadele eden Robben, Bundesliga’da yeni sezonun başlamasına rağmen 2 haftadır takımdaki yerini alamıyor. Sorun kasığındaki yırtık ve uzun bir süre dinlenmesi gerekiyor.

Zaten Hollanda Futbol Federasyonu ve Bayern kulübü bu konuda kavgalı.

Son Kaiserslautern mağlubiyeti sonrası da Bayern sportif direktörü Christian Nerlinger, Robben’in iyileşme sürecinin başarısız geçtiğini ve Hollanda’lının Ocak ayına kadar takımdan uzak kalabileceğini söylemiş.

Van Gaal tek başına maç alan Robben’in eksikliğini çok hisseder. Gerçi dedikodulara göre Robben sakat Real’den vatandaşı Van der Vaart’ı isterim demiş. Real’den Bayern’e gelen bir Hollanda’lı daha olur mu? Olursa Real ilerde sattığı için pişman olur mu? Bekle ve gör diyelim ama Van Gaal, Van der Vaart’tan maksimum performansı alır.

Hercules Trezeguet

La Liga’nın yeni ekiplerinden Hercules dün akşam sezonun ilk maçında Athletic Bilbao’ya 1-0 yenildi ama taraftarların keyfi gıcır. Sebep ise sözleşmesinin bitmesine 1 sene kalmasına rağmen Juventus tarafından serbest bırakılan 32 yaşındaki Trezeguet ile sözleşme imzalanması.

Geçen sezonu sakatlıklar sebebiyle sıkıntılı geçiren ve 19 maçta 8 gol atabilen Trezeguet, Paraguaylı Nelson Valdez ile Hercules’ün hücum hattını oluşturacak. Geçen sezonun başında iki dizinden aynı anda ameliyat geçirmesi ve sezon öncesi hazırlık kampı yapamaması en büyük eksiğiydi. Hercules tercihi de kariyerinin son günlerinde sürekli 11’de oynama isteği olsa gerek.

Monaco’da yıldızlaşan, 1998 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonasında zirveye ulaşan bir kariyer. 10 senelik Juve kariyerinde 318 maçta 171 gol ve artık son demlerinde La Liga’da.

Unutmadan Hercules’in gündeminde olan Güiza da yine evde kaldı…

UEFA’da gruplara doğru…

HJK Helsinki (0) – (2) Beşiktaş / 19.45 @ Futbol Smart

Gruplara kalma konusunda kafamızın en rahat olduğu maç. İnönü’de fazla sıkmadan Hilbert ve Quaresma’nin golleriyle yakalanmış bir avantaj var. Helsinki takımının ciddi anlamda gol bulma sıkıntısı zaten var. Beşiktaş defansı da Helsinki hücumuna yeter de artar bile. Bırakın turu getirecek bir beraberliği Beşiktaş’ın galibiyetle İstanbul’a dönmemesi bile sürpriz olur. Belediye maçında yedek oturan Guti’nin şefliğinde Quaresma’nın sololarıyla grup elemeleri şimdiden hayırlı olsun.

Trabzonspor (0) – (1) Liverpool / 20.30 @ Loca

Aslında benim için sıkıntılı bir maç. Liverpool’a olan sevgim çok ayrı ama mesele ülkemizin başarısı ise bu akşam tabii ki Trabzonspor’luyuz. Hem Liverpool da elensin lige konsantre olsun bu sınırlı kadrosuyla diyerek avuturum kendimi… Sınırlı demişken; Liverpool Trabzon’a oldukça eksik geliyor. Torres, Gerrard, Maxi Rodriguez ve Agger kafilede yok. Zaten Torres ve Gerrard olmayınca Liverpool demeye gönlüm el vermiyor. Trabzon bu eksikleri avantaja çok rahat çevirebilir ama nasıl olsa eksikler deyip Joe Cole ve formda bir dönem geçiren N’gog’u unuturlarsa çok üzülürler. Bu akşam taraftara da çok iş düşüyor. Sabırlı olmaları ve mırıldanmamaları, son dakikaya kadar gelebilecek gol için takıma destek vermeleri gerekiyor.

Fenerbahçe (0) – (1) PAOK / 21.45 @ Euro Futbol

Yunanistan deplasmanları taraftar baskısından ötürü her zaman zordur ve orada alınmış 1-0’lık mağlubiyet bana göre ikinci maç öncesi avantajdır. Bu sefer taraftar desteği biz Türklerde. İlk maçta Fener’in oynadığı futbol tur için ışık vermiştir. Yakalanan ciddi pozisyonlar değerlendirilebilse bugün çok daha rahat bir maça çıkılıyor olabilirdi. Trabzon maçında yedek oturan Alex’in kaptanlığında Niang Fener taraftarıyla tanışır. Fener’in özellikle Stoch’la çok etkili olacağını düşünüyorum. Kontra atak futbola uygun yapısı olmayan PAOK bu akşam İstanbul’dan çıkamaz!

Karpaty Lviv (2) – (2) Galatasaray / 21.45 @ Futbol Smart

Tartışmasız gecenin en zor ve en soru işareti maçı. İlk maçta alınan kötü sonucun sıkıntı ve çilesini bu maçta mutluluğa çevirmek yine aynı isimlerin elinde. Karpaty Galatasaray’ın rakibi olabilecek kapasitede değil. Galatasaray’ın bu akşamki tek rakibi kendisi. Kewell’sız, Elano’suz, Pino’suz ve komple orta sahasız işimiz zaten zor bari kendi basit hatalarımızla işi daha da zora sokmayalım. Sakin olalım, düşünerek hareket edelim ve inanalım. Bu akşam için en büyük beklentim ise kaptan Arda Turan’dan. Kewell’ın yokluğunda oynamak istediği sol çizgide olacak. İstedi mi oynadı mı tek başına maç alabileceğini hepimiz biliyoruz. Camia bu kadar sıkıntı içindeyken neden bu takımın kaptanı olduğunu göstermek için bir fırsat. Sezon daha doğru düzgün başlamadan Avrupa’dan elenmek bütün gidişatı etkiler. Toparlanmaya başlamanın zamanı geldi geçiyor bile. Gün bugündür!

Hercules Guiza

Guiza’nın son talibi La Liga’nın yeni takımı Hercules. İspanyol basınına göre Fenerbahçe’ye önerdikleri bonservis bedeli 4 milyon euro. Bu arada Rubin Kazan da Guiza için devrede ve önerdikleri bonservis bedeli 8 milyon euro. Ancak Guiza Rusya’ya gitmek istemiyor.

Peki Fenerbahçe Guiza’yı zamanında ne kadara almıştı? 12.5 milyon euro. Guiza’nın senelik maaşı da 3 milyon euro. 2 senedir oynuyor etti sana 6 milyon. 2 senede Fenerbahçe’nin toplam 18.5 milyon eurosunu yemiş. Taraftarın aklını almış.

3’e 5’e bakmadan kime kaça ne zaman satsan bundan sonra kardır. Fener her türlü zarar etti bari taraftarın ruh sağlığı biraz toparlansın. Yalnız olur da Hercules’e giderse ve Mallorca’daki gibi yazmaya başlarsa taraftar İspanya’ya akıl almaya gider.

Mascherano Barca’ya Balotelli City’e

Bugün içinde bitmesi çok muhtemel iki transfer var. Birincisi uzun zamandır gündemde olan Balotelli-Manchester City. Balotelli’nin menajerinin yaptığı açıklamaya göre Inter ve City arasındaki görüşmelerde 2 milyon euro fark var. Inter 28 istiyor City 26 veriyor. Bu saatten sonra Arapların bu işi daha fazla uzatacağını ve Mancini’yi kıracağını zannetmiyorum. 5 yıllık imza attırmayı planladıkları Balotelli’ye senelik ödeyecekleri maaş ise 3.5 milyon euro. Peki rahatsız Balotelli Premier League’de ne yapar? Aklını verirse büyük iş yapar da bildiğiniz üzere adam cins. Büyük risk bu kadar parayı Balotelli’ye dökmek ama Arap’san dökersin hissetmezsin…

Bir diğer transfer ise Premier League’e gelen değil Premier League’den giden. Liverpool’dan ayrılmak istediğini daha önce dile getiren Mascherano, Barcelona’ya çok yakın. Barcelona Liverpool’a 15 milyon euronun yanında Hleb’i de verecek. Zaten Poulsen’in Liverpool’a gelişiyle Mascherano’dan ümidi kesmiştik. 15 milyon güzel rakam. Hleb de kadro derinliği için kaliteli bir isim. Mascherano da Barcelona’ya “cuk” oturur. Toure’nin gidişiyle Xavi ve Iniesta’nın arkasına sert ve kesici bir adam lazımdı. Mascherano’da olabilecek en iyilerden. Fabregas bir aşktı, gereksiz fanteziydi. Olmadı. İsabet oldu Mascherano’ya dönüldü.