Geçen gün dediğim gibi, Meksika’da ligler yakında tatil edilir… Bu arada 2 Meksika kulübü Chivas de Guadalajara ve San Luis, bundan sonraki Copa Libertadores maçlarını Kolombiya’da oynayacaklarını açıklamışlar.
Etiket: gattuso
Galatasaray’dan bir vefa örneği daha!
Bu başlıktaki haberi az önce Maraton’un internet sitesinde okudum ve yeter artık dedim. Detaylar şöyle;
“Galatasaray’da yeni sezon için düşünülmeyen Hasan Şaş’a jübile önerecek. Kabul etmezse başka bir takıma gönderilecek. Tıpkı 2000 UEFA Kupası’nın kazanılmasında büyük pay sahibi olan ama jübilesi yapılmayan Hakan Şükür, Arif Erdem, Hakan Ünsal, Bülent Korkmaz ve Ergün Penbe’ye yapıldığı gibi! Hasan Şaş’ın Galatasaray’a olan sevgisini ve bağlılığını bilenler başka bir forma giymek istemeyeceği için jübile teklifine ‘hayır’ diyemeyeceğini belirtiyorlar. Sarı kırmızılı camiada Hasan Şaş’la yolların ayrılması, UEFA Kupası’nı kazanan kadrodan son futbolcunun da tasfiye edilmesi anlamına geliyor. Galatasaray daha önce de Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, Ergün Penbe ve Arif Erdem gibi kulübe büyük başarılar kazandıran futbolcularını jübile dahi yapmadan gözden çıkarmıştı. Hasan Şaş takımdan bir şekilde gönderilirse 9 yıl önceki efsane kadrodan kimse kalmayacak.”
Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, Ergün Penbe, Arif Erdem ve Hasan Şaş. Bu isimlerin hepsine saygım sonsuz. Türkiye’ye bugüne kadarki en büyük sportif başarıları kazandırdıkları için onlara minnetarız. Sayelerinde Galatasaraylı olduğumuz için ayrı bir gurur duyuyoruz ve her daim kafamız dik yürüyoruz. Ancak işin bir de öbür tarafı var.
Futbol takımları zaman içinde kendilerini yenilemek, modern futbola ayak uydurmak adına yaş ortalamalarını düşürmek zorundadır. Bu isimler sırf büyük başarılar kazandırdı diye istedikleri yaşa kadar babalarının kulübü gibi kadroda yer alamaz. Bunlar futbolun gerçekleri. Hakan Şükür gibi iyi bir profesyonel olursun 38 yaşına kadar oynarsın ona lafım yok. Ama o da geçen sezon sonunda yok Amerika’da oynayacağım, yok Katar’da oynayacağım diyerek jübile önerisini reddetti ve şimdi TRT’de yorumculuk yapıyor. Keşke jübile önerisini kabul etseydi de onu Ali Sami Yen’den “Kral Hakan Şükür” diye yolcu edebilseydik.
UEFA kupasını kaldıran kadrodaki efsane isimlerin hepsine Galatasaray kulübü tarafından en az 33 yaşından sonra jübile önerilmiştir ve hepsine gel Galatasaray’ın çatısı altında bir görev al denmiştir ama bu isimlerin hiç biri bunu kabul etmemiş ve futbola devam edeceğiz demişlerdir. Bu dönemden sonra oynadıkları futbolda da ne kadar başarılı oldukları soru işaretidir. Bıraksalar çok daha iyi olmaz mıydı?
Şimdi sıra Hasan Şaş’ta. Çok ağır bir sakatlık geçirdi ve artık oynadığı maçlarda o eski Hasan Şaş’ı göremiyoruz. Her sene şampiyonluk kovalayan, Avrupa’da başarı isteyen Galatasaray’da oynayabilecek düzeyde olmadığı çok açık. Çok sevdiğimiz Hasan, başarıya aç ve yetenekli gençlerin Galatasaray’a yarar sağlaması adına onların önünü açmalı ve jübilesini Galatasaray formasıyla yapmalıdır.
Yeter artık sıkıldım bu Galatasaray’ın vefasız olduğuna dair yapılan haberlerden. Canınız sıkıldıkça, ortalığı karıştırmak için temcit pilavı gibi bu konuyu açmayın artık! Arif ve Hakan Ünsal Avrupa’ya gitti “Galatasaray evlatlarımız orada mutsuz” dedi ve geri aldı. Hakan Şükür 38, Ergün 34 yaşına kadar bu formayı giydi. Büyük Kaptan bu takımı ayağa kaldırır denilerek genç yaşta inanılarak teknik direktörlüğe getirildi. Galatasaray daha ne yapsın??
Turkish Delight bırakıyor
Geçen hafta reserve takıma gönderildi ve artık hocası tarafından istenmiyor denilen Tugay, sezon sonunda futbolu bırakacağını açıklamış. İngiltere’deki reserve takım kavramını bilmeyen kişilere öğretmek lazım aslında bu işi. İngiltere’de sakatlık geçiren bir çok futbolcu maç kondisyonu kazanmak adına A takımdan önce reserve takımda da oynar. Buna birçok yıldız futbolcu da dahil.
Tugay seneler içinde kendini çok geliştirdi. Premier League’de yaklaşık 300 maçta forma giydi. Galatasaray’ın UEFA kupasını aldığı senenin Ocak ayında Glasgow Rangers’a transfer olarak başlayan bu serüven şimdi Premier League’de sona eriyor. Tugay’ın o sezon Ali Sami Yen’deki Bologna maçında oyuna sonradan girip Signori‘yi topsuz alanda çıldırtan hareketlerini unutamam. Maçı bırakıp dakikalarca onları izlemiştim. Ada’ya gidince böyle oyun dışı hareketlerinden vazgeçen ve müthiş yeteneği ile orta sahanın patronu nasıl olunur dersi veren Tugay’ı çok özleyeceğiz.
Geçtiğimiz günlerde bir İngiliz yazarın Tugay’la ilgili yazdığı yazıyı okumuştum. Sonunda aynen şöyle diyordu; “Bir futbolcunun attığı her gol mü güzel olur?” Hakkaten ne vuruyor be 20-25 metreden…
Bu arada Facebook’ta futbolu bırakmasın diye gruplar kuran Blackburn taraftarlarının Tugay için bestelediği şarkıyı da buradan dinleyebilirsiniz.
Wenger’den Rummenigge’ye cevap
Bu sabah Bayern Münich başkanı Rummenigge‘nin Wenger için “çocuk kaçakçısı” dediğini yazmıştım. Wenger‘den Rummenigge’ye tek cümlelik bir cevap gelmiş.
“Gidin Rummenigge’ye sorun bakalım, şu anda Blackburn’de forma giyen Santa Cruz’u Bayern Münich zamanında Güney Amerika’dan kaç yaşında getirmişti?”
Santa Cruz 17 yaşında Olimpia Asunción takımından Bayern Münich‘e transfer olmuştu.
Çocuk kaçakçısı Wenger
Önümüzdeki sezon Bayern’in olası teknik direktör adayları arasında adı geçen Wenger’in bu göreve gelmeyeceği artık kesin.
Bayern Münich başkanı Karl Heinz Rummenigge, Arsene Wenger’in transfer politikasını ağır şekilde eleştirmiş. Wenger’in genç yetenekleri keşfedip, 15-16 yaşlarında bonservis bedeli ödemeden transfer etmesinin çocuk kaçakçılığından bir farkı olmadığını söylemiş. Örnek olarak da Fabregas‘ı 15 yaşında transfer etmesini göstermiş.
Bence Rummennigge saçmalamış. Adam maldan anlıyor, erkenden kapıyor yeteneği. Akıllı olun sizde yapın.
Bu arada Arsenal dün gece Old Trafford‘da 0-1 yenildi. Maçın sadece son 30 dakikasını izleyebildim. İzleyebildiğim bölümdeki futbola bakarsak bu Arsenal’in Manchester’ı elemesi mümkün değil. O Bendtner de topçu değil, bırak Arsenal’i Premier League’de nasıl top oynuyor hiç anlamıyorum.
Huzur içinde yat Sedat
Ancak 2 yıl dayanabilir denilen ALS hastalığı ile 12 yıl boyunca mücadele eden Bursaspor, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin eski oyuncusu Sedat’ı kaybettik. Her maç sağ koluna taktığın bandajınla ve attığın kafa golleriyle seni hep hatırlayacağız…
Mekanın cennet olsun.
Domuz garibine selam
Meksika’da ortaya çıkan ve yavaş yavaş Amerika, Avrupa ve Asya’ya yayılan Domuz gribinin futbola olan etkisinden bahsetmiştim. Meksika’da bütün maçlar seyircisiz oynanıyor. Futbolcular boş tribünleri selamlayarak ilginç görüntüler veriyor.
Bu arada Necaxa takımı oyuncularından Alejandro Castillo’da domuz gribi semptomları görülmüş ve acilen hastanede tedavi altına alınmış. Bu gidişle Meksika ligi yakında tamamen topu atar ve bir süre oynanmaz.
Bir enteresan haber de Arsenal‘in Meksikalı genç oyuncusu Carlos Vela‘dan. Genç Milli takım için Meksika’da bulunan ve Pazartesi günü Londra’ya dönen Vela, Wenger tarafından antremana alınmamış ve evde oturması söylenmiş. Daha sonra detaylı bir kontrolden geçirilen Vela’ya antremana katılma izni çıkmış.
Yürüyor be Gerets
Geçen gün yazmıştım, Bayern Münich önümüzdeki sezon için Gerets’i istiyor diye. Gerets dün açıklama yapmış ve sezon sonu Marsilya’dan ayrılacağım demiş. Ayrılıp nereye gideceği hakkında bilgi vermemiş ama bence seneye kesin Allianz Arena‘da.
Umarım ligin bitmesine 5 hafta kala yapılan bu açıklama takımı olumsuz etkilemez. Hatırlatayım, Marsilya 5 puan farkla Ligue 1‘de lider durumda.
Edit: Az önce Maraton’da Bahri Havadır’ın özel haberini okudum. Gerets Suudi Arabistan takımı Al-Hilal’in 3 sene karşılığında 12 milyon euroluk teklifine sıcak bakıyormuş. Suudi Arabistan’da geçireceği 3 yıl sonunda futboldan elini ayağını çekecek olan Gerets’in çiftliğine yerleşip kırmızı şarabını yudumlamak istiyormuş. Eğer bu haber doğruysa büyük hayal kırıklığına uğradım şu an…
Ben demiyorum, goal.com diyor
Bayern ve Juve sezon sonunda Arda için Galatasaray’a 11 milyon euro teklif etmeye hazırlanıyormuş. Arsenal, Manchester City, Tottenham ve Genoa da takiptelermiş. Haberde en ilgimi çeken kısım ise Arda’nın açıklamaları;
“İstanbul’da doğdum ve hayatım boyunca Galatasaray taraftarı oldum. Vestel Manisa’daki kiralık dönemim dışında başka hiç bir renkte forma giymedim. Hayalim kariyerimi bu forma altında, kolumda kaptanlık pazu bandı ile tamamlamak. Galatasaray’dan sadece, kulübüm “git” derse ayrılırım.”
Her maç son nefesine kadar mücadele eden çok sevdiğim Arda gitmeli ve Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmeli… Zaten Adnan Polat‘ın her futbolcu için değeri verilirse satılabilir mantığında olduğunu biliyorum ve bu mantığa katılıyorum.