Etiket: futbol
Kabzıman
“Bir teknik direktör başına geçtiği takımdaki futbolcular ile daha önce beraber top oynadıysa o takım başarılı olamaz” Kabzıman Toroğlu böyle söylüyor.
Şimdi sana Milan’dan, Ancelotti’den, Maldini’den başlayarak sayısız örnekler veririm ama şu anda bütün Dünya’nın keyifle izlediği takım ile gireyim. Barcelona, Guardiola ve Puyol…
Senin gibi Dünya’da neler olup bittiğini takip etmeyen, pozisyon tekrarlarını 75 defa izleyip ahkam kesen ve yorumculuğunun seviyesini düşüren adamları futbol otoritesi diye televizyona çıkarıyorlar ya yazıklar olsun.
Zaten en çok Galatasaray’a laf sokmaya bayılıyorsun. Ali Sami Yen de gecekonduymuş. Bu laftan sonra Sami Yen’de bana küfrediyorlar da dersin. Haddini bil!
Kavga gürültü olmasa derbiden sonra aklımda ne mi kalırdı?
– Güiza kötü futbolcu değil. Futbolu bilmeyen futbolcu. – Sabri‘yi beyin implantı yapmak üzere kobay olarak kullansınlar. – Maçı hakem değil, maç hakemi yönetti. – Yan hakemler ofsayt olayını hala çözememiş. – Emre bu kadar tepkiye rağmen iyi top oynadı. – Ümit Karan yarın futbolu bıraksın. – Lugano klinik vaka. – Her kullanacağı topta vakit geçiren Volkan, beraberliğin kendilerine yaramadığını bilmiyordu heralde. – Bu iş Bülent Korkmaz‘la olmayacak galiba. – Aragones‘le olmadığı zaten belli. – Roberto Carlos hem çok çakal hem de çok sempatik. – Selçuk tekme atarak direği kırsaydı, yedek kale var mıydı? – Taraftar bu yabancı madde atma olayının takıma zarar verdiğini hiçbir zaman anlayamayacak heralde. – Haftaya Önder–Yasin–Can Arat–Carlos 4’lüsünü izlemek çok ilginç olacak. – Sivasspor ve Beşiktaş’a seneye Şampiyonlar liginde başarılar. – Lincoln mü? O hala tatilde…
BUNLARIN SADECE ADI büyük
Dünya’nın en büyük derbilerinden biri diyoruz ama maç sonrası futbol adına konuşabilecek sadece 3-4 cümle var.
Maçın ilk yarısında Galatasaray 15-20 dakika birşeyler yapmaya çalıştı ama golü bulamadı. Aynı senaryonun tersi olsa Fener Galatasaray’ı 3’lük, 4’lük yapardı ilk yarı. 60. dakikadan sonra 2 takımda da kondisyon diye birşey kalmadı ve mahalle maçına döndü. 90+3’te de iki takım futbolcuları da baktı ayaklarıyla birşey yapamıyorlar, çeneler ve tokatlar konuşmaya başladı.
Olayların başlagıcı zaten ortada. Lugano maçtan sonra özür de dilemiş. Ondan sonrası malum… Arda ve Semih gibi Milli takımdan oda arkadaşı olan 2 futbolcu bile birbirlerini tokatlıyorlar, olayın nereye geldiğinin en güzel özeti.
Olaylar yaklaşık 10 dakika sonra sürüyor, kırmızı kartlar çıkıyor, hakem maçı bitiriyor ve daha sonra verilen demeçlerle başka bir savaş çıkıyor. Önce Volkan çıkıp saçmalıyor, Ayhan “Volkan yalancı” diyor, Arda “herkes haddini bilecek” diyor, Semih “Arda bana vurdu” diyor sanki kendi vurmamış gibi, sonra Volkan tekrar çıkıyor “Galatasaraylılar beni nereleriyle dinlediyse” diyor. Bu demeçlerin arasında bir de Uğur Boral var, en doğrusunu da o söylüyor “Dostluğumuz yalanmış…”
Milan-İnter, Boca-River ve Real Madrid-Atletico Madrid. Bunlar da Dünya’nın en büyük derbilerinden. Her maçta olaylar, kırmızı kartlar çıkabilir ancak bu saydığım takımlarda oynayan futbolcuların bizimkiler gibi demeçler verdiğini hatırlıyor musunuz? Ya da bundan sonra vereceklerini hayal edebiliyor musunuz? Olayı başlatan Uruguaylı Lugano bile özür diliyor, bizimkiler hala birbirine sallıyor. Sizler bir dahaki Milli Takım kampında birbirinizin suratına nasıl bakacaksınız? Beraber bu ülke için nasıl başarı kazanacaksınız?
Tüm Dünya futbolda aşama kaydediyor, farklı boyutlara ulaşıyor ama biz her geçen gün geriye gidiyoruz. Bu sezon UEFA kupası finalini bile bir Ukrayna takımı oynayacak, biz neredeyiz? Ukrayna’nın potansiyeli nedir? Bizden daha mı iyiler?
Durumumuz ve problemlerimiz sadece bu gece yaşananlardan ibaret değil. Tek suçlu bu geceki olayları yaşayan futbolcular değil. Herkes çıkıp birbirlerini suçlamaktansa oturup kendi hatalarının hesabını çıkarsın. Ama bu da olmaz çünkü yönetimler için birilerini suçlayarak taraftarlara sempatik gözükmek yeterli, hakemler için malzeme bu kadar demek yeterli ve Türkiye’nin en önemli derbisine gelme zahmeti bile göstermeyen federasyon içinse biz ne dersek o olur geçerli…
Bu Torres golünü görmeyen kalmasın
Ben futbolda bunları seviyorum, dün akşam Ali Sami Yen’de yaşanan rezaleti değil.
Roberto & Cassio
Galatasaray vs. Fenerbahçe
Derbiye artık saatler kaldı. Bu saatten sonra artık geyik yapmaya gerek yok. Yok Lincoln oynarsa şöyle olur, Aragones çift forvet çıkarsa böyle olur gibi laflar artık boş. Futbolcular sahaya çıkacak ve iki taraftan biri sezona ya tamam ya da devam diyecek. Berabere bitme ihtimalinin oldukça zayıf olduğunu düşünüyorum. Muhtemel 11’ler de şu şekilde;
Galatasaray; (4-2-3-1) De Santchis, Sabri, Emre Aşık, Hakan Balta, Volkan, Kewell, Barış, Ayhan, Arda, Lincoln, Baros
Fenerbahçe; (4-4-2) Volkan, Gökhan Gönül, Önder, Lugano, Roberto Carlos, Deivid, Emre, Selçuk, Uğur, Semih, Güiza
Perşembe günü başlattığımız anketimizin sonucu da aşağıda. Galatasaray galibiyeti az bir farkla da olsa önde. Bakalım bu akşam Sami Yen‘den 1 ölü mü çıkacak yoksa 2 ağır yaralı mı?
Bi yemek yiyecektik be
Fenerbahçeli yöneticiler, Galatasaray’ın maç öncesi yemek davetini mazeret bildirerek kabul etmemişler. Mazeretleri ne acaba çok merak ettim? Halbuki maç öncesi sözde de olsa dostluk adına güzel mesajlar verilebilirdi. Aziz Yıldırım’ın “ayak yapmaya gerek yok, ne dostluğu” diyesi geldi heralde.
Neyse yemeğe gelmeyenler, uzun aradan sonra Sami Yen‘e geliyorlarmış. Buyrun gelin, iyi seyirler…
Futbolun yaşı yok
Janckel Schor 82 yaşında ve Brezilya’daki Maracana stadyumunda devre arasında şov yapıyor. Topu tam 3000 kere sektirebiliyormuş! Janckel’in bundan sonraki hedefi 2014 Dünya kupasında performansını sergilemekmiş.
Dede’ye bak ya helal olsun!
Kaptan 10
Lincoln vs. Alex. Delgado vs. Alex. Ricardinho vs. Alex.
Geçiniz bu karşılaştırmaları…
Bu isimlerin aralarındaki tek ortak nokta İstanbul klüplerinde 10 numara giymeleri. Onun dışında Alex’im ile diğerlerinin arasında fersah var. 20,000 tane. Beni geç, adı sanı anı şanı yaraşır Zico‘ya kulak ver: Alex en zeki Brezilyalı futbolcudur.
Alex’im Pazar günü oynanacak GS-FB derbisinde sahada olamayacak. Fener’e ne verir, ne götürür? Ben Alex’in büyük maçlarda etkisiz olduğunu düşünenlerden değilim, kusuruma bakmayın. Alex sahada yoksa, o takımda eksik vardır.
Pazar günü de Ali Sami Yen’de Fener eksik olacak. Ama Fener Alex’in olmadığı üç maçta da Galatasaray’ı yendi; oynadığı 11 maçta ise beş galibiyet, bir beraberlik ve beş mağlubiyet elde etti. Üç galibiyetin ikisi Ali Sami Yen’de…
Saraçoğlu’nda ise Alex olsun olmasın; kaide var zaten!
Yani; ayva çiçek açar mı bilemem ama Fener Mecidiyeköy’e Alex’li olsun, Alex’siz olsun gelir… Oynar, yener, yenilir ama her türlü gelir. Yılların psikolojik üstünlüğünü kimse yadsıyamaz.
İyi maçlar.. Lincoln’e selam!