Takımdaki dengeler

3529622257_3a789689fb

Dün Nobre’nin yenilenen sözleşmesiyle ilgili bir yazı yazmıştım. Nobre’ye 3 sene için ödenecek olan yaklaşık 15 milyon liranın fazla olduğunu düşündüğümü söylemiş daha sonra konuyu Juan Figer‘e bağlayıp, adamın Türkiye’deki Brezilyalılar sayesinde köşeyi nasıl döndüğünü söylemiştim.

Bugün Sabah gazetesinde okuduğum haberse Delgado‘dan sonra Nobre‘nin de yenilenen sözleşmesi yüzünden Beşiktaş’ın başının çok ağrıyacağını gösteriyor. Sabah’ın haberine göre Tello tatile çıkmadan şöyle demiş;

Bu sezon ortaya koyduğum performans belli. Takımdaki dengelerin bu kadar çok değişmesi hoş değil. Devre arasında söz vermiştiniz. Ama sonra sezon sonuna tarih verildi. Döndüğümde zam almak ve şartlarımın daha iyileştirilmesini bekliyorum”

Tello Beşiktaş’tan yıllık 900bin dolar alıyor ve bence Beşiktaş’ın en iyi ilk 3 futbolcusundan biri. Hatta sorsalar Beşiktaş’tan Galatasaray’a kimi almak istersin diye ilk söyleyeceğim isim hiç düşünmeden Tello olur. Kaptan Delgado benim için Beşiktaş’taki ilk 3’e girmez. Sezon ortasında onun da sözleşmesi yenilendi ve yıllık 2.1 milyon euro alıyor. Delgado’nun geldiğinden beri yapmadıkları ortadayken sezon ortası bonservisini Ülker grubundan alınıp sözleşmesinin iyileştirilmesi gerçekten enteresan bir karardı.

Dengelerin değişmesine ilk baş kaldıran Tello olmuş ama son olmaz. Arkası gelir bu sıkıntının.

Irkçılık

oguchi_onyewu_still

Geçen hafta oynanan ve Belçika ligi şampiyonunu belirleyen Anderlecht – Standard Liege play off maçında Anderlechtli Van Damme Standardlı Oguchi Onyewu’ya saha içinde 3 kere “Pis maymun” demiş. Her seferinde Van Damme’ı hakeme şikayet eden Onyewu, hakem olayla ilgili bir şey yapmayınca sahayı terk etmek istemiş ancak takım arkadaşları tarafından ikna edilerek sahada tutulmuş.

Olayın üzerinden 1 hafta geçtikten sonra dün Onyewu’nun Van Damme’ı mahkemeye verdiği açıklanmış. Onyewu’nun avukatı Van Damme’ın alabileceği en büyük cezayı alması için ellerinden geleni yapacaklarını ve bunun herkese örnek olmasını sağlayacaklarını söylemiş.

Futbol sahalarında ırkçılık yapıldığını tribünlerden çıkarılan maymun sesleriyle duymuştuk ancak bir futbolcunun başka bir futbolcuya karşı böyle bir şey yaptığını ilk defa duyuyorum. Umarım Van Damme hem mahkemeden hem Fifa’dan hem de kulübünden çok ağır cezalar alır.

Manchester United’ın yeni sponsorluk anlaşması

aon

Manchester United Amerikan finans şirketi AON ile futbol tarihinin gelmiş geçmiş en karlı sponsorluk anlaşmasını imzaladı. 4 yıllık forma reklamı için 80 milyon pounda el sıkıştı iki taraf. Kırmızı şeytanlar bu anlaşmayla 2010-2011 sezonundan itibaren senede 20 milyon pound kazanacak. Manchester United şu anki sponsoru AIG‘den senelik 14 milyon pound kazanıyor. Daha önce AIG’den yapılan açıklamada yaşanan küresel mali kriz nedeniyle Manchester United’la sözleşme yenilenmeyeceği bildirilmişti.

Manchester United yöneticisi David Gill yaptığı açıklamada, “imzalanan bu anlaşmayla birlikte Manchester United dünyanın en büyük futbol kulübü olduğunu bir kez daha göstermiştir” demiş.

Manchester AON’la anlaşmadan önce Samsung, Saudi Telecom, Sahara ve Tata firmalarıyla da görüşmüştü.

Adios Marcelo Salas

TOPSHOTS-FBL-CHILE-SALAS-FAREWELL

Şilili forvet Marcelo Salas geçtiğimiz günlerde futbola veda etti. Özellikle River Plate’ten Lazio’ya 18 milyon dolara transfer olduktan sonra forma giydiği dönemde 74 maçta attığı 41 golle büyük sükse yapmıştı. Ancak daha sonra transfer olduğu Juventus’ta ciddi sakatlık problemleri yaşadı ve River Plate’e geri döndü. Figueroa ve Zamarano‘yla birlikte Şili futbolunun en popüler futbolcularından biri olan 35 yaşındaki matador, kariyerinde Universidad de Chile, River Plate, Lazio ve Juventus formalarını giydi.

O mükemmel sol ayağıyla attığı golleri hatırlarım. Ceza yayı civarından boşluk buldu mu affetmezdi. 2 Haziran’daki son maçını izleyen 60.000 kişiye hat-trick yaparak veda etmiş Salas.

Her zaman büyüksün Bülent Korkmaz

bk

4 Mayıs tarihinde bir yazı yazmış ve Büyük Kaptan’ın Galatasaray teknik direktörlüğüne getirildiğinde her Galatasaraylı gibi beni de nasıl heyecanlandırdığından ve daha sonra nasıl hayal kırıklığına uğrattığından bahsetmiştim. Galatasaray teknik direktörü olmadan önce takımla ilgili yaptığı açıklamalar teknik direktörlük döneminde yaşanabilecek problemlerin habercisiydi ancak sevincimiz ve inancımız yüzünden hiç birimiz bunları görmek istemedik.

“4 Mayıs” başlıklı yazımda Bülent’in gerçek bir Galatasaraylı olarak ne yapması gerektiği hakkında fikirlerimi de söylemiştim. Yazının Bülent’le ilgili kısmı şöyleydi.

Büyük kaptan ben de dahil olmak üzere bir çok Galatasaraylı’yı hayal kırıklığına uğratmıştır. Kendisini hala Kayseri Erciyes teknik direktörü sanarcasına 1-0 olsun benim olsun mantığıyla oynattığı negatif futbolla sadece bir kaç hafta içerisinde Galatasaray için daha yetersiz olduğunu gözler önüne sermiştir. Benim düşüncem Bülent Korkmaz bugün çıkmalı ve gerçek bir Galatasaraylı olduğunu kanıtlayarak aynen şunları söylemelidir. “Ligin bitimine kadar 4 maç daha takımın başındayım ancak sezon sonunda ayrılıyorum. Çok sevdiğim Galatasaray için daha yetersizim, umarım önümüzdeki dönemlerde daha fazla tecrübe edinip bu göreve tekrar gelme şansı yakalarım…”

Kaptan Sivas maçından sonra yaptığı açıklamada; “Ben zaten istifa mektubumu haftalar öncesinde verdim, karar yönetimindir” diyerek gerçek bir Galatasaraylı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Yönetim de bugün yapılan toplantı sonrasında Bülent’in istifasının kabul edildiğini açıkladı. Bu karar kimse için sürpriz olmadı tabii ki. Ancak işin enteresan kısmı böylesine önemli bir karar alınan toplantıda yurtdışında bizzat görüşmelerde bulunan başkan Adnan Polat’ın olmayışıydı. Heralde yurtdışında hoca konusunda sonuçlanan gelişmeler var yoksa Adnan Polat Bülent konusunda kendisinin olmadığı bir toplantı sonrası açıklama yaptırmazdı. Bülent’e önümüzdeki sezon şans verme konusunu ciddi anlamda düşünüyordu başkan.

Büyük Kaptan 3 ay içinde Galatasaray’ın başında 15 maça çıktı. 7 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 4 beraberlik aldı. Bu maçlarda toplam 19 gol atıldı, 17 gol yendi. Bu saatten Bülent başarılıdır, başarısızdırı tartışmanın anlamı yok ama takımı kendi kurmadı ve sezon öncesi kendi çalıştırmadı düşüncelerine de katılmıyorum. Sezon ortasında göreve gelen bir teknik adam takıma ayrı bir motivasyon katar ve sahaya kazanma arzusu yansıtır. Kaptan geldikten sonra sahada kazanma arzusu olan bir Galatasaray’ı kaç kere gördük?

Sonuç olarak Bülent Korkmaz “her iyi futbolcudan iyi teknik direktör olmaz” fikrinin ne kadar doğru olduğunun en iyi örneklerindendir bana göre. Bugüne kadar çalıştırdığı bütün takımlarda oynattığı futbolla tat vermemiş ve başarısız olmuştur. Ancak teknik direktörlük kariyeri yerlerde olsa da hiç bir zaman değişmeyecek bir gerçek vardır; Bülent Korkmaz her zaman Galatasaray’ın Büyük Kaptan’ı olarak kalacaktır.

3 ay 10 gün önce zor günler geçiren Galatasaray için elini taşın altına koyan Kaptan’a binlerce teşekkür ve bundan sonraki kariyerinde başarılar…

Nobre bu kadar eder mi ya?

3176933896_d90a9409e2

Beşiktaş Nobre’yle olan sözleşmesini 3 yıl daha uzatmış ve İMKB’ye bildirmiş. Nobre, ilk yılında 5 milyon 160 bin TL, ikinci ve üçüncü sezonunda da yıllık 4 milyon 622 bin TL olmak üzere toplam 14 milyon 404 bin TL alacakmış.

İMKB’ye gönderilen yazıda, “Nobre’ye 2009-10 sezonu için bir defaya mahsus olarak 1 milyon Euro ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1.4 milyon Euro; 2010-11 sezonu için bir defaya mahsus olarak 750 bin ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1.4 milyon Euro; 2011-12 sezonunda bir defaya mahsus olarak 750 bin ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1.4 milyon Euro ödenecektir” denilmiş.

Nobre’yi beğenirim hatta Türk Milli takımında oynamasına bile varım ama 3 sene için yaklaşık 15 milyon TL(9 milyon 500 bin dolar) eder mi bilemedim. Bana biraz fazla geldi açıkçası. Figer yine iyi sömürmüş sanki. Adam Türkiye’deki Brezilyalılar sayesinde servetini kaça katladı kim bilir…