El Clasico öncesi; Akredite

Barcelona – Real Madrid maçına 28 ülkeden toplam 891 basın mensubu akredite oldu. Barcelona kulübünden yapılan açıklamaya göre akredite olan 150 medya şirketi içinde 72 yazılı basın, 22 haber ajansı, 26 radyo kanalı ve 39 televizyon kanalı bulunuyor.

Akredite olan basın mensuplarının ülkeleri ise şöyle; İsviçre, Katar, İngiltere, Amerika, İsveç, Fransa, Norveç, Meksika, Almanya, Romanya, Arjantin, İtalya, Bulgaristan, Brezilya, Portekiz, Danimarka, El Salvador, Hollanda, Polonya, Japonya, Belçika, Rusya, Çin, Avusturya , Sırbistan, Andorra, Türkiye ve tabii ki İspanya.

El Clasico’ öncesi; 81 sinemada Barca vs. Real

Pazartesi akşamki El Clasico, İspanya’da 81 sinema salonunda gösterimde olacak. Yaklaşık 25.000 taraftarın beklendiği gösterimlerde yayın yüksek çözünürlükte ve spikersiz olarak yapılacak.

Barcelona ve Madrid dışında Alicante, Almeria, Bilbao, Cadiz, Girona, La Coruña, Las Palmas, Logroño, Malaga, Murcia, Santander, Sevilla, Tenerife, Valencia, Vitoria ve Zaragoza gibi şehirlerdeki sinemalarda da gösterim olacak.

Bu arada Amerika’da da El Clasico’yu bekliyor. La Liga yayın haklarını elinde bulunduran ESPN bir kaç gündür New York’ta bulunan ünlü Time Square’deki dev ekranda El Clasico tanıtımları yayınlıyor. Maçı da naklen İngilizce, İspanyolca ve Portekizce seçenekleriyle izleyiciye sunacaklar.

El Clasico @ Bottega Bebek

El Clasico’yu izlemek üzere Pazartesi akşamı dostlarla beraber bizim dükkandayız. Maç saat 22.00’de. Öncesinde inceden bir şeyler içerek, atıştırarak muhabbete başlarız.

Barcelona formalarımız üzerimizde tüm blog takipçilerine kapımız açık. Bekleriz; Real formasıyla bile;)

Bottega Bebek Küçük Bebek Caddesi. No:6 Bebek/İstanbul (212) 265 0 266

El Clasico öncesi; Guardiola vs. Real Madrid

Guardiola Barcelona’nın başına geldiği günden beri takımın başında çıktığı 4 El Clasico’dan da galibiyetle ayrıldı. Bu 4 maçta toplam 11 gol atan Barcelona kalesinde sadece 2 gol gördü.

Guardiola’nın ilk El Clasico’su 13 Kasım 2008’de Camp Nou’daydı. İlk yarının berabere bittiği maçta kilit 82. dakikada Eto’o ile açıldı ardından Messi skoru belirledi 2-0. Bir sonraki sınav ise 2 Mayıs 2009’da Bernabeu’daydı ve çıkan sonuç tarihe geçti. Guardiola’nın Barcelona’sı en formda dönemlerinden birinde Bernabeu’da şov yaptı ve 2-6 kazandı. Goller Henry(2), Messi(2), Pique ve Puyol’dan geldi. Guardiola’nın en zorladığı El Clasico 29 Kasım 2009’da Camp Nou’daydı. Oyun tam sıkıştı derken Dani Alves’in asistiyle Ibrahimovic golü galibiyeti getirdi 1-0. Guardiola son Real Madrid sınavında ise 10 Mayıs 2010’da Bernabeu’daydı. Messi ve Pedro’nun golleriyle çok rahat bir galibiyet alındı ve Barcelona’ya geri dönüldü.

Guardiola’nın Real Madrid maçları dışında %100’le oynadığı başka takımlar da var. 5 kere karşılaştığı Sporting Gijon’u, 4 kere karşılaştığı Malaga’yı ve 3 kere karşılaştığı Zaragoza’yı her seferinde mağlup etti.

El Clasico öncesi; Unutulmayan 10 gol

Johan Cruyff – Real Madrid v Barcelona, 1974

Diego Maradona – Real Madrid v Barcelona, 1984

Santiago Aragon – Real Madrid v Barcelona, 1990

Romario – Barcelona v Real Madrid, 1994

Roberto Carlos – Real Madrid v Barcelona, 2000

Zinedine Zidane – Barcelona v Real Madrid, 2002

Raul – Real Madrid v Barcelona, 2002

Xavi – Real Madrid v Barcelona, 2004

Ronaldinho – Real Madrid v Barcelona, 2005

Julio Baptista – Real Madrid v Barcelona, 2007

Alex de Souza Model FB3000

Siz daha Alex’i tartışadurun, kimin kaç Alex ettiğini konuşadurun, kendi bindiğiniz dalı kesedurun. Alex işine bakıyor, hatta öyle bir bakıyor ki şahsi 100 golü geçiyor. Bugün de Fenerbahçe tarihinin 3000, pardon 3001, ay çok pardon 3002. golüne adını yazdırıyor. Siz daha tartışadurun, kimin kaç Alex ettiğini konuşadurun, kendi bindiğiniz dalı kesedurun. Hala. Yarın da. Gelecek hafta da…

Fenerbahçe Alex’in 25 dakikada hat trick yapmasıyla Bucaspor’u bitirdi. Gökhan Gönül mükemmeldi. Stoch ters tarafta durmadan indi bindi, sonunda bitti. Niang fiziksel olarak yeterli seviyede olmadığını söylüyor ama daha da kuvvetlenince Ediz gibilere kolay gelsin. Mehmet Topuz bir öyle, bir böyle. Yobo’nun bonservisi hemen verelim, hatta nüfusumuza geçirelim.

Cristian’a birşey diyemiyorum ben artık. Umurunda olsa olacak sanki ama bu kadar mı mikikikilemez bir futbolcu? Zorunluluktan oynuyor, yolu açık olsun. Yerine devre arasında şöyle sağlam bir 6 numara alalım artık lütfen. Çok paslı Santos ile Cristian çok kankalar. Bu ruh halini birbirlerine geçiriyor olmasınlar?

Gökay’ın hiç sırıtmadan sahada olması bana çok büyük keyif veriyor. Fantom Abdülkadir’i de gelecek sezondan itibaren görmek istiyoruz; yeter bu kadar kiralık. Semih girdikten sonra imzası verkaçlar ile attığı ve attırdığı gollerse işin artık ballı kaymağı.

Hala büyük maç kazanamadığımızı hatırlamak lazım ama. Kolay maçlarda dörder dörder atıyoruz ama ikişer ikişer de yiyoruz. Bu yıla kadar tam tersiydi, Fener büyük maçları alırdı. Ama işler değişti, artık vizyonda Aykut ile devrim yolcuları var.

Bindik bir alamete..?

Pazartesi El Clasico

El Clasico’nun oynanmasına daha 1 ay var ancak ne gün oynanacağı şimdiden tartışma konusu.

27 Kasım hafta sonu oynanması gereken derbi büyük olasılıkla Pazartesi günü oynanacak çünkü Pazar günü Katalunya’da seçimler var. Cumartesi de oynanamıyor çünkü önceki hafta içi Çarşamba günü Barcelona Panathinaikos deplasmanına gidiyor, Real ise Salı günü Ajax’la karşılaşıyor. Bu durumda Barcelona açısından haksız bir durum ortaya çıkıyor.

Bu sezonla birlikte başlayan Pazartesi günü La Liga maçları tek çözüm gibi. Tabii yayıncı kuruluş da bunu çok istemiyor. Ancak başka çözüm yok. Şimdilik gözüken El Clasico 29 Kasım Pazartesi günü oynanacak.

Aslına bakarsanız bu bizim içinde iyi olur çünkü o hafta sonu Galatasaray – Beşiktaş derbisi var. El Clasico Pazartesi oynanırsa iki maçın aynı güne aynı saate denk gelme şansı sıfıra iner. Tabii bizim federasyon bir cinslik yapıp derbiyi Pazartesi oynatmazsa…

Büyük başkan n’aptın sen ya?

İspanyol magazin dergisi İnterviu, Barcelona eski başkanı Laporta‘nın 2008 yılında bir dedektiflik bürosuyla anlaşarak Ronaldinho, Deco, Eto’o, Pique ve Rijkaard’ı takip ettirdiğini iddia ediyor.

İddiaya göre takip her türlü. Özel e-maillere kadar herşey Laporta’ya ulaştırılmış, futbolcular tek tek takip ettirilmiş ve bunun için Barcelona’ya 600.000 euroluk fatura kesilmiş.

Yeni başkan Sandro Rosell de Laporta’ya ayar zaten. Kulübün önceki dönemlerdeki harcamalarını mercek altına aldılar. Laporta’ya dava açmanın hesabını yapıyorlar hatta genel kuruldan yetkiyi aldılar. Laporta ise herşey Barcelona içindi diyerek iddiaları reddediyor.

Ancak şöyle bir durum da var. Laporta’nın Rosell’in eşini de takip ettirdiği iddia ediliyor. Rosell’in Laporta’nın üzerine bu kadar gitmesinin sebebi bu da olabilir.

Laporta döneminde gelen kupalar, büyük başarılar ama meğerse ne işler dönüyormuş… E futbol asla sadece futbol değildir demişlerdi zamanında.