Manchester United Partizan’da oynayan 2 genc yetenekle anlasmaya vardi. Bunlardan bir tanesi 21 yasindaki Zoran Tosic, ortasaha’nin saginda ve solunda gorev yapabiliyor ve guclu sol ayagi ile dikkat cekiyor. Bir diger transfer 17 yasindaki Adem Ljajic ise, forvete donuk ortasaha mevkiinde gorev yapiyor. Manchester United bu transferlere ne kadar harcadigini aciklamazken, Ingiliz basininda yer alan haberlerde 17 milyon euro odendigi iddia ediliyor. Eger Sir Alex Ferguson bu 2 gence bu kadar cok para verdiyse elbet vardir birseyler. Izleyelim ve gorelim..
Haftasonu TV’de futbol
02 Ocak 2009 Cuma 22:00 Tottenham- Wigan (NTV Spor) 22:30 Academice – Leixoes (Spormax) 03 Ocak 2009 Cumartesi 17:00 Hull-Newcastle Utd. (NTV Spor) 17:00 Celtic – Dundee (Futbol Smart) 19:25 Preston-Liverpool (NTV Spor) 20:15 Rio Ave-Guimares (Spormax) 21:00 Barcelona-Mallorca (NTV) 23:00 Valencia-At. Madrid (NTV Spor) 04 Ocak 2009 Pazar 14:30 Inverness-Rangers (Futbol Smart) 18:00 Southampton-Man. Utd. (NTV Spor) 18:00 Real Madrid-Villareal (NTV) 20:30 Nacional-Porto (Spormax) 22:30 Trofonse-Benfica (Spormax)
Kısa kısa transfer haberleri
Real Madrid, Liverpoollu Jermaine Pennant ve Wiganlı Antonio Valencia’nın peşinde.
Jose Mourinho Owen’i Adriano ile takas etmek istiyor.
Drogba Chelsea’den Chelsea Drogba’dan ayrılmanın yolunu yapıyor.
Tevez, Real Madrid ve Inter listesinde.
Milan, William Gallas ve Simon Rolfes’in peşinde.
Tottenham, Defoe’yi Portsmouth’dan geri istiyor ve Giovani Dos Santos’u Chivas’a postalayabilir.
Arsenal sakatlanan Fabregas’ın yerine orta sahaya adam arıyor. Konuşulan isimler Mikel Arteta ve Andrei Arshavin. Juventus da Arshavin transferinde taraf.
Tanıdık bir isim Christoph Daum, Podolski’nin peşinde.
Abu Dhabi City’nin Manchester City’nin hocası Mark Hughes ise 100 milyon poundluk bütçesi ile Roque Santa Cruz, Wayne Bridge, Kolo Toure, Craig Bellamy ve Shay Given gibi isimlere sulanıyor.
Diego Lugano, Roma ve Genoa radarına girmiş.
Beşiktaş ise Geremi’nin peşinde.
Benzema ve Agüero’yu kovalayan bir ben yokum zaten.
Ha bir de son dakika haberi: Real Madrid Doktor Wenger’i istiyormuş.
Real Madrid’den akıl (!) dolu transferler
Real Madrid ekonomik kriz falan demeden 40 milyon Euro’yu yukarıdaki iki futbolcuya, Huntelaar ve Lassana Diarra’ya yatırdı ama görünen o ki 20 milyon Euro *ıçlarına kaçıyor.
Neden mi?
UEFA kuralları madde 17.17 ve 17.18’e göre her iki futbolcu da önceki takımlarıyla UEFA kupasında sahaya çıktıkları için Real Madrid Şampiyonlar Ligi’nde oynatmak üzere sadece birini seçmek zorunda. Pek tabii ki UEFA’yı bir yokladılar acaba kural değişir mi diye ama nafile.
Real Madrid Futbol Direktörü Mijatoviç ve ekibini tebrik ediyor, yeni yılda başarılarının devamını diliyorum.
Olan olmuş ama birini seçmek lazım. Siz hangisini seçerdiniz? Benim oyum Huntelaar’dan yana. Gol atmadan maç kazanılmaz.
Bu sene olcak sanki
Liverpool’a karsi her zaman muthis bir sempati duymusumdur. Muhtesem tarihleri, taraftarlari ve o Anfield’daki ” You will never walk alone” tazehuratlari her zaman tuylerimi diken diken etmistir. 1990 senesinden beri Ingiltere Premier liginde sampiyon olamayan ama bu 18 senelik sure icinde defalarca Sampiyonlar ligi sampiyonu olan Kirmizi Seytanlar, bu sene oynadiklari guzel futbolla 18 yillik hasrete son verecek gibi gozukuyorlar. Daha bunu konusmak icin elbet cok erken olabilir ancak bundan onceki donemlerde ligde hic bu kadar istikrarli olmamislardi. Ispanyol hoca Rafa Benitez’in sisteminde kimin oynayip oynamadiginin hic onemi yok, giren cikani aratmiyor. Takim kaptani ve bence Dunya’nin en iyi kaptan Steven Gerrard’in yeri ayri tabii. Su anda Avrupa’nin en iyi futbol oynayan takimi Barcelona olarak gosteriliyor ancak Liverpool’un onlardan assagi kalir bir yani yok bence. Bakalim sezon sonu “You will never walk alone” sesleri Ingiltere’yi inletecek mi?
Sıkmayın Alex’imin canını
Bildiğiniz üzere sezon sonunda Alex’in sözleşmesi bitiyor ve hala klüp ile anlaşabilmiş değil. Aziz Başkan ve havarileri ne yapmaya çalışıyorlar anlamış değilim. Alex’in kendi websitesine yazdığı son yazıdan bir alıntı:
Dört yıldır bu kulübün futbolcusuyum ve sadece dört defa sakatlandım ve hiçbiri de ciddi sakatlıklar değildi. Benim saha içinde ki çalışmam da her zaman iyiydi. Herkese saygı duyuyorum ve herkesin de bana saygı duyduğuna inanıyorum. Ama şu ana kadar kulüple yaptığımız görüşmeler sonrasında bende bazı şüpheler uyandı ve bundan dolayı rahatsız oldum. Hele bir de bunca zaman Fenerbahçe forması giymiş ve kulüp için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış olmama rağmen hala bu şüpheleri gideremedim.
O zaman Zico ile birlikte gönderselerdi Alex’i… Tam olurdu o zaman. Dede’nin İspanya Millli Takımı’nı toptan transfer etmeyi mi planlıyorlar, nedir? Bir türlü anlayamadım gitti.
İbret olsun diye Alex’in Fenerbahçe’ye geldiğinden beri oynadığı futbolun belgesi:
Bu dizler kimin?
İyi kesilip biçilmiş vallahi.
Steven Gerrard tutuklandı!
Anlaşılan Newcastle’a iki tane attıktan sonra Guinness’i biraz fazla kaçırmış Kaptan. Merseyside’daki Lounge Inn adlı mekanda gece iki buçukta çıkan bir arbede üzerine çağırılan polis 6 kişiyi tutuklamış. Bir kişinin ağzını yüzünü kırılmış. 6 kişiden biri de bizim Stevie G.
Kaptan’ı cici çocuk bilirdik ama mazotu fazla kaçırınca bulanıyormuş onun kafa da. Veya pub sahibi koyu Everton taraftarı olup, uslu duran Stevie’yi ispiyonlamıştır… Kim bilir?
Cok fena!
Arsenal’de oynayan Eduardo’nun bileginin kirilma ani. Uzerinden aylar gecti, Eduardo yavas yavas sahalara donuyor ancak gorunce icim fena oldu.
Arsenal’de Inler sesleri
Kaptan Fabregas’in 4 ay sahalardan uzak kalacaginin aciklanmasinin ardindan Arsenal’in Udinese’de oynayan Turk asilli Isvicre’li futbolcusu Gokhan Inler ile ilgilendigi iddia edildi. Ancak son oynanan Aston Villa – Arsenal macinda Fabregas’in yerine oynayan Diaby, oyle bir futbol oynadiki adeta transfere gerek yok mesaji verdi.