Futbolcu menajer?

14_213256_dilek490

Mehmet Demirkol‘un bugün Milliyet gazetesinde yayınlanan “Lionel Topuzinho” başlıklı yazısında iddia ettiği bir konu bana oldukça çok ters geldi. Demirkol beğenerek okuduğum bir yazardır, böyle birşeyi kaleme aldıysa ciddi anlamda duyumları da vardır. Demirkol’un yazısındaki kafamı karıştıran bölüm şöyle;

Menajerlik nedir?

1-Topuz, Fenerbahçe’yi arıyor. ‘Gelmek istiyorum, beni istiyor musunuz?’ diye soruyor.  ‘Zaten kulübünle görüşüyoruz’ diyorlar. 2-Sonra Beşiktaş’ı arıyor. Beşiktaş müthiş bir süratle davranıp imzayı attırıyor. 3-Hakan Gündoğar harika bir gazetecilik başarısıyla Topuz’un imza attıktan sonra çekilen Beşiktaş formalı fotoğrafını yayınlıyor. 4-Beşiktaş, sonra Kayseri’ye başvuruyor ve “Biz Fenerbahçe’yle anlaştık” cevabını alıyor. 5-Son olarak da eski bir Galatasaray yöneticisi “Mehmet bana doğuştan Galatasaraylıyım demişti” diyor. Tüm bunlar 2 gün içinde oluyor. Topuz’un hangi takımı tuttuğunda değilim. O formayı giyip böyle bir açıklama yapıyorsa Beşiktaşlıdır, saygı duyulmalıdır. Ama Çarşı’da Alen’in yardımcısı olsa bile bir menajer bir profesyonelin bunu yapmasına izin verir mi? Alın bu olay vasıtasıyla tartışılması gereken bir diğer durum. Türkiye’de menajerlik. Oyuncu menajerler var. Misal Fenerbahçe’de oynuyor, Galatasaray’da futbolcusu var. İkisi de büyük yıldız hem de. Çok büyük hem de. Başa bir adam koyuyorlar patron gözüküyor. Fenerbahçeli yıldız Galatasaraylı yıldızın geleceğinde söz sahibi oluyor. Menajer var. Oyuncuya daha imza atılmadan forma giydiriyor. Peki tüm bunların menajerler dahil kime ne faydası oluyor? Menajerin Türkçesi, yürütücü demek. Ama birinci anlamıyla mecazıyla değil. Peki ya Türkiye’de? Not: Tabii ki hepsinden bahsetmiyorum. 1 ya da 2 menajer var bu işi doğru yapan. Yoksa onlar da mı bıraktı? Çünkü bu işe girip 3 ay sonra “Allah müstehakınızı versin diye bırakan o kadar çok adam gibi adam var ki. Bkz. Mustafa Doğan…

Fanatik gazetesinin yaptığı araştırmaya göre de Mehmet Demirkol’un yazısında bahsettiği Fenerbahçe’de oynayan ve Galatasaray’da futbolcusu olan futbolcu menajer Emre Belözoğlu’ymuş. Galatasaraylı futbolcusu ise Arda Turan. Menajerlik şirketinin başında Ahmet Bulut gözüküyormuş. Şirketin perde arkasındaki gerçek sahipleri ise Emre Belözoğlu ile Okan Buruk’muş. Ahmet Bulut’un adına kayıtlı gözüken menajerlik şirketinin futbolcuları arasında bulunan isimler ise hayli ilginç. Fenerbahçe’ye yeni transfer edilen Bekir İrtegün, Galatasaray’ın talip olduğu ve Fenerbahçe’nin de şimdi devreye girdiği Manisa kalecisi Ufuk Ceylan, Batuhan Karadeniz, İbrahim Toraman, Hakan Balta, Rüştü Reçber vs…

Yıllardır menajer olarak tanıdığımız Ahmet Bulut’un zamanında Okan ve Emre’yi Galatasaray’dan İnter’e götürdüğünü ve aralarının çok yakın olduğunu zaten biliyoruz. Futbolcuların futbolu bıraktıktan sonra menajerlik yapması ve futbolun içinde kalması gayet doğal ancak aktif olarak futbola devam ederken başka takımlardaki futbolcuları temsil etmeleri, onları pazarlamaları bana oldukça ters geliyor.

Sonuçta bir takımın formasını terletirken bu işi ne kadar profesyonelce yapabilirsiniz ki?

Ankaraspor nefis transfer yapmış

SOCCER-UEFA/

Ankaraspor Beşiktaş’tan Aydın Karabulut’la 3 yıllık anlaşmaya varmış. Zamanında Herta Berlin’den transfer edilen Aydın Ankaraspor’dan Erhan Güven‘le takas edilmiş.

Aydın önümüzdeki sezon defansif yönlerini de biraz geliştirip takım savunmasını ihmal etmediği takdirde ligin parlayan ismi olabilir. Ayrıca topla hızlı oynayabilmesi ve sahayı sürekli dikine kat edebilmesi bakımından sadece sol açıkta değil ön libero, forvet arkası gibi çeşitli bölgelerde de görev yapabilir diye düşünüyorum.

Keşke Galatasaray kapsaydı şu çocuğu, Beşiktaş ileride kafasını duvarlara vuracak.

Bayern Münich’in transferleri

1453047512_ab8a59ec16

Dünya Real Madrid’in yaptığı ve yapacağı transferleri konuşadursun, Bayern Münich saman altından su yürütür misali akılcı transferlerine devam ediyor. Almanlar dün 6. transferlerini resmen açıkladılar. Bayern Münich’in son transferi bu sezon Twente’de parlayan 26 yaşındaki sol bek Edson Braafheid oldu. Tottenham, Schalke, PSV ve Ajax kulüplerinin de peşinde olduğu futbolcu için Twente’ye sadece 2 milyon euro bonservis bedeli ödendi.

Bayern Münich daha önce Mario Gomez, Anatoliy Tymoschuk, Danijel Pranjic, Alexander Baumjohann ve Ivica Olic transferlerini açıklamıştı.

Yazının başında akılcı transferler dedik ama tek itirazım Mario Gomez’e. Stuttgart’a ödenen 30 milyon euro oldukça fazla. Toni ve Klose gibi iki pivot santrafor varken Gomez’i nerelerine sokacaklar merak ediyorum. Bonservis bedelsiz alınan Olic’e, Heerenveen’den alınan Hırvat Pranjic’e ve genç Baumjohann’a itirazım yok. Hele Zenit’ten bedavaya alınan ön libero Anatoliy Tymoschuk ise muhteşem bir transfer.

Muhtemelen Ribery‘i de Real Madrid’e satacaklar, oradan gelen paralarla Van Gaal yine akılcı hamleler ve nokta transferler yaparak iyi bir takım kurar. Ribery tabii ki iyi futbolcu ancak önümüzdeki sezon Van Gaal’in oynatacağı sistemde Ribery’i arayacaklarını sanmıyorum.

En dolu tribünler Bundesliga’da

2796549440_16c32be828

ESPN Soccer‘ın yaptığı araştırmaya göre bu sezon tribünleri en dolu olan lig Bundesliga’ymış. Açıkçası araştırmayı okumadan önce de televizyondan maçları izlerken bunu tahmin ediyordum. Ligin dibindeki iki takım bile oynasa tribünler hınca hınç dolu oluyordu.

Dünya’nın en iyi ligi olarak gösterilen Premier League’de bu sezon, Manchester United maç başına ortalama 76.000, Arsenal 60.000, Liverpool 43.611 ve Chelsea 41,588 taraftarla oynamış. Ancak Portsmouth ve Wigan gibi orta sıra takımların ortalamaları 20.000 bile değilmiş. Bu durumda Premier League’in maç başına taraftar ortalaması 36.650 oluyormuş.

Bundesliga’da ise bu sezonun ortalaması 42.602’ymiş. Borussia Dortmund 72,997 ve Bayern Münich 68,647 ortalamayla ilk iki sırada yer alırken Hannover gibi bir orta sıra takımının bile maç başına ortalaması 41,850’ymiş.

Premier League’de bu sezon toplam 13,535,272 taraftar maçlara gitmiş. Bundesliga’da ise bu rakam 13,027,226. Ancak Premier League’de 2 takım fazladan olduğu için Bundesliga’nın ortalaması daha yüksek.

ESPN Soccer’ın yaptığı araştırmaya göre ilk 10 sıra şöyle;

1. Bundesliga (Almanya) – 42.602 2. Premier League (İngiltere) – 36.650 3. La Liga (İspanya) – 28.491 4. Serie A (İtalya) – 25.324 5. Ligue 1 (Fransa) – 21.031 6. Eredivisie (Hollanda) – 19.961 7. Championship (İngiltere) – 18.026 8. Bundesliga II (Almanya) – 15.866 9. Scottish Premier League (İskoçya) – 15.737 10. Turkcell Süper Lig (Türkiye) – 14.058

Turkcell Süper Lig olarak Almanya ve İngiltere alt liglerinden bile düşük bir ortalamaya sahip olmamız da ayrı bir tartışma konusu…

Totti mum gibi olmuş!

picture-111

Roma kaptanı Totti‘nin mumdan yapılan heykeli Roma’daki Square Santissimo Apostles meydanında sergilenmeye başlanmış. Aynı heykelden bir tane daha yapılıyormuş o da Londra’daki Madame Tussauds müzesine gönderilecekmiş.

Eyvallah sanata saygım sonsuz da yakışıklı kaptanı ne hale getirmişler yahu…