Ricardo Oliveira da Arap Yarımadasında

3-4 sezondur adı bir Galatasaray’la bir Fenerbahçe’yle anılan 29 yaşındaki Brezilyalı forvet Ricardo Oliveira, 15 milyon euro bonservis bedeliyle Al-Jazira kulübüne transfer olmuş.

Transferi hakkında AS gazetesine konuşan Oliveira, kararı tamamen ailesinin geleceğini düşünerek verdiğini söylemiş.

Sao Paulo’daki kiralık döneminden sonra 2006-2007 sezonunda gittiği Milan’da bekleneni verebilseydi şimdi çok daha farklı yerlerde olabilirdi Oliveira. Ama o dönemde kız kardeşinin kaçırılmasının verdiği stresle haklı olarak aklını bir türlü futbola veremedi ve 26 maçta sadece 3 gol atabildi.

6 futbolcudan 100 milyon euro?

Ronaldo, Kaka, Benzema ve Albiol transferleriyle yaklaşık 200 milyon euro harcayan Real Madrid şimdi de kadroda düşünmediği oyunculardan para kazanmanın peşinde. Marca‘nın haberine göre gönderilecek futbolcular ve fiyatları belli olmuş.

Arjen Robben (25 milyon euro), Klaas-Jan Huntelaar (20 milyon euro), Mahamadou Diarra (20 milyon euro), Alvaro Negredo (17 milyon euro), Rafael Van der Vaart (15 milyon euro) and Gabriel Heinze (10 milyon euro).

Fiyatlar ve gidiciler belli ancak şimdilik ortada satış yok. Huntelaar için Stuttgart’ın 18 milyon euroluk bir teklifi var ama Huntelaar gitmek istemiyor. Sportif direktör Jorge Valdano genç golcüyü ikna etmeye çalışıyor. Bir diğer genç golcü Negredo’yla Villarreal ve Sevilla’nın ilgilendiği söyleniyor ancak ortada henüz resmi bir teklif yok.

Heinze için Marsilya ve eski kulübü PSG devrede ancak belirlenen 10 milyon euro bonservis bedeliyle o iş olmaz. Robben’i Tottenham ciddi şekilde istiyor ama Hollandalı İngiltere’ye geri dönmek istemiyor.

Real’in işi şimdilik zor gözüküyor. Biraz fiyat kırmaya mecburlar, 30 futbolcuya o kadar maaş ödenmez.

Kafan mı güzel bilader?

Habertürk yazarlarından Tarkan Özenbaş, Galatasaray’daki kaptanlık mevzusuna Avrupa futbolundan örnekler vererek yaklaşmaya çalışmış ama olmamış. Yazının tamamını buradan okuyabilirsiz, ben sizlerle bir kaç bölümü paylaşmak istiyorum;

Siz Milan’ın transfer edip, milyon dolarlar akıttığı bir dünya yıldızına kaptanlık verdiğini gördünüz mü? Rijkaard, Gullit, Van Basten gibi o dönemin en büyük yıldızları bile Milan’da kaptanlık yapamadılar! Süper yıldız olmak o takımın kaptanı olmak için yeterli değildi. Olmadılar, çünkü onlardan daha kıdemli Baresi ve Maldini vardı.

Peki ya İspanyol devleri? Real Madrid’de Hierro ve Raul, Barcelona’da ise Guardiola ve Puyol’dan başka bir kaptan gördünüz mü? Üstelik  Puyol kaptan olduğunda 25 yaşındaydı. Ama o kadar süper yıldızın arasında en kıdemliydi. Çünkü kaptan olmak başka bir şeydi.

İngiliz devlerinde de durum farklı değil. Örneğin Steven Gerard; onun kaptanlığı 7 yıl öncesine dayanıyor. O zamanlar bu günkü gibi takımın her şeyi değildi ama 22 yaşında Liverpool’un kaptanı oldu. Sebebi ise 9 yaşından beri orada oluşuydu. Ve o zaman için Gerard’dan çok daha popüler birçok yıldız, Gerard’ın arkasında sahaya çıktılar. Çünkü o en kıdemliydi.

Manchester United’in starı David Beckham ise 2000 yılında İngiltere Milli Takımı’nda kaptanlık yapmaya başladı. Milli takım kaptanı Beckham, takımı United’de ise kaptan Roy Keane’nin arkasında sahaya çıkıyordu. Yapacak bir şey yoktu, kurallar böyleydi. Ne kadar yıldız olursa olsun kaptanlık başka bir olaydı.

Keşke Arda, bu takımın en yetenekli oyuncusu olduğu için kaptan olmasaydı. Keşke Galatasaray, O’nu takımda tutmak ve yüksek verim almak için kaptan yapmasaydı. Keşke takımın en kıdemlisi kaptanlık bandını taksaydı. Keşke SABRİ kaptan olsaydı ve Galatasaraylı yöneticiler çıkıp “Bizde, gelenekler bunu gerektirir” deseydi.

Kendisine sormak lazım; Sabri saha içindeki ve dışındaki davranışlarıyla, yaptığı açıklamalarla ve üstün liderlik özellikleriyle yazısında belirttiği isimlerden hangisine daha çok benziyor?

Samuel Eto’o&Usain Bolt

Sponsorları Puma ikiliyi Paris’te bir araya getirmiş. İki sporcu aynı dili konuşmamalarına rağmen tercümanlar vasıtasıyla çok eğlenmişler. Eto’o hangi akla hizmetse Bolt’a Vuvuzela çalmayı öğretmiş. Ardından da kurdukları takımlarla 100 metre yarışı yapmışlar.

Bu arada Eto’o saatini çok beğenen Bolt’a kıyak yaparak kolundan çıkardığı saatini Bolt’a hediye etmiş. Eto’o’nun saat merakı olduğunu daha önce okumuştum, heralde koleksiyonundan bir parçayı Bolt’a vermekte pek zarar görmedi.

İkilini beraber geçirdiği günün kısa bir videosunu da buradan izleyebilirsiniz.