Juve taraftarı dün 0-1 kazanılan Lecce deplasmanında Roma’dan kiralanan yeni transfer Borriello’ya çok sert pankartla girişmişler;
“Borriello, sen şerefsiz ve değersiz bir paralı askersin.”
Milan, Triestina, Treviso, Empoli, Reggina, Sampdoria, Genoa ve Roma derken Juve kariyeri de pek uzun solukla olmayacak gibi. Ne dersiniz?
Roma forveti Osvaldo… Bu aralar sakat olduğu için maçları Johnny Depp kılığında tribünden takip ediyor.
Futbolu bıraktıktan sonra bir ara pokere sarmıştı. Anlaşılan paralar suyunu çekti, şimdi dans yarışmasında boy gösteriyor. Hareketler hiç fena değil ancak bir Pascal Nouma değil tabii.
Hafta sonu İngiltere’de FA Cup maçları vardı. Oynanan bu maçlarda atılan güzel golleri videosu yukarıda. Benim oyum dün de paylaştığım Ben Arfa’nın solo golüne ancak diğer gollere de şapka çıkarmak lazım. Uzaktan kütür kütür vurmuş millet.
Katalan derbisinde 90 dakika skoru 1-1. İlk yarının ardından benim enerji bitti uyuyakaldım. İkinci yarı yemişiz golü. Zaten ilk yarıda bas bas bağırıyordu gol geliyorum diye… Heleki şu yukarıdaki pozisyon inanılmaz. Valdes çok büyük çıkardı, Pique de doğru zamanda doğru yerdeydi.
Barcelona’nın bu sezon resmi maçlardaki 100. golü Fabregas’tan geldi ama 3 puanı getirmedi. La Liga’da lider Real Madrid ile puan farkı 5. Sıkıntı var.
Bu arada 90+3’te temiz bir penaltı da güme gitmiş. İşin oraya kalmaması lazımdı ama çok da netmiş.
“Leonardo’yu anlayamıyorum. Milan’dan sonra Inter’e gittiğinde de anlayamamıştım. PSG’ye gitmesini ise hiç anlayamadım. Kendisi oyuncu mudur, teknik direktör müdür, menajer midir yoksa petrolcü müdür? Anlayamıyorum.”
Maradona
90 dakika öncesiyle başlayalım. Dev sürpriz Paul Scholes futbola geri döndü! Kadrolar açıklandığında bir baktık ki Scholes, United yedekleri arasında. Antremanlı mıdır hazır mıdır bilmem ama ilerleyen dakikalarda oyuna bile girdi. Henry’den sonra Scholes derken kendimi yeniden 2004 yılında hissetmeye başladım. Tecrübeye sarılmak da bir yere kadar. Beckham, Roy Keane, Bergkamp filan da geri dönsün bari de tam olsun.
Maça gelecek olursak Rooney’nin harika kafasıyla başladık. Ardından hakem Chris Foy’dan oyunun tüm seyrini değiştiren enteresan bir kırmızı çıktı. Niyete bile kırmızı çıkmasına eyvallah derim ama bu kırmızıyı hakkaten hiç çözemedim. Sir Alex bundan sonra hakem makem hiç atıp tutmasın. Kırmızının ardından gelen nefis Welbeck volesi ve Rooney’nin 3’lemesiyle 45 dakikanın ardından bu iş bitti dedik. Ancak tüm bunlara rağmen geçen senelere oranla bu sezon gerçekten takım olmayı başaran City, yoğun yağmur ve ağır zemine aldırış etmeden harika bir direniş gösterdi ve ikinci yarıda maçı 2-3’e kadar getirmeyi başardı. Turu tekrar maçına taşıyacak olan 3. gol 90+3’te Kolarov’un frikik vuruşuyla son dakikada bile gelebilirdi ama olmadı.
FA Cup’ta tur United’ın ancak City’nin 80 dakika 10 kişilik mücadelesine ayakta alkış. Dediğim gibi bu sezonki takım oluşları onları Premier League şampiyonluğu için gerçek anlamda favori yapıyor benim gözümde.
