Pek güvenli

Eto’o’nun Milano’da ailesiyle birlikte yaşadığı ev geçtiğimiz aylarda soyulmuş. Hırsızlar evden baya bir mal götürmüşler ve bu tatsız olay yaşanırken Eto’o’nun hanım yatak odasında uykudaymış. Sabah uyandığında soyulduklarını fark eden Eto’o’nun eşi tabii ki çok korkmuş. Eto’o’dan ekstra güvenlik sistemi istemiş. Eto’o ise güvenlik işini çözene kadar otele geçiyoruz diyerek hanımı ve çocukları alıp Milano’da bir suit tutmuş.

Tutuş o tutuş. Aylardır otelde kalıyorlar. Günlük 2.500 eurodan hesap şuan 900.000 euro olmuş. Otelin rahatlığına alışıp güvenlik işini unuttu heralde. 1 aya kalmaz oteli alır tam olur. Ee güvenli de olur.

Baba Gündüz değil artık…

“Galatasaray bir his takımıdır. Renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. Galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. Galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. Kısacası Galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.”

Gece oldu baba; hem de çok karanlık…

Euro 2012’ye 12 milyon talep

8 Haziran 2012 ile 1 Temmuz 2012 arasında Polonya-Ukrayna ortaklığıyla düzenlenecek olan Euro 2012’nin maç biletlerine tam 12.149.425 talep gelmiş. Mart ayı boyunca 206  farklı ülkeden UEFA’ya başvurular yapılmış. Tabii ki en çok talep ev sahibi ülke taraftarları Polonya ve Ukrayna’dan. Bu iki ülke dışında Almanya, Rusya ve İsviçre’den de ciddi sayıda talep var.

Bilet sahipleri 19-22 Nisan arasında noter eşliğinde yapılacak çekilişle belli olacak ve ay sonunda şanslı taraftarlar bilgilendirilecek. Bu arada Euro 2008’e göre bilet taleplerinde %17 artış varmış.

Var mı bizden giden?

Asabi Eto’o

Kamerun Millin takımı Afrika Uluslar Kupası elemelerinde Senegal’e 1-0 kaybetmiş. Maç sonrası Eto’o basın toplantısında. Moraller zaten bozuk bir de üzerine Kamerun’lu bir gazeteciden gelen “Bu mağlubiyet sonrası Milli takımı bırakmayı düşünüyor musun?” sorusu ve Eto’o’nun Fransızca kopuşu;

“Açıkcası şaşırdım kardeşim çünkü bütün negatif okları üzerine çekiyorsun şu an. Bence sen Kamerun’lu değilsin. Equinoxe’daki patronunla görüşeceğim çünkü sen bu işi yapmayı haketmiyorsun. Sen ve senin gibi gazeteciler, Afrika’nın Kamerun’nun ilerlemesini istemiyorsunuz. Hep negatifsiniz biraz değişmeye çalışın.”

Al sana yaşayan efsane

Yıllardır dur durak bilmeden sağdan bindiren, gel soldan da bindir ya da defansın önünü toparla denildi mi de aslanlar gibi yapan Javier Zanetti, bu hafta sonu 39. Milano derbisine çıkacak. 39 rakamından daha da enteresan olanı üst üste 35. Milano derbisi olacak.

İlk kez 29 Ekim 1995’de yaşamış bu heyecanı Javier Zanetti. O derbi 1-1 sonuçlanmış. Hodgson o gün formayı genç Zanetti’ye emanet etmiş. Zanetti’nin en son yedek kaldığı Milano derbisi ise 1997 Kasım ayında. O da dizindeki hafif sakatlığı sebebiyle. Ardından 1998 yılının Ocak ayında almış Zanetti formayı ve 26 lig, 4 Avrupa ve 2 kupa maçında Milan’a karşı toplam 34 defa arada hiç maç kaçırmadan forma giymiş.

Gerçekten kelimeler kifayetsiz. Yıl olmuş 2011 hala 18’lik delikanlıdan farksız Javier Zanetti. Büyük profesyonel. Yaşayan efsane.

Kolombiya tribünlerinde bir tabut

Cucuta Deportivo’lu 17 yaşındaki bir taraftar Cumartesi günü mahallesindeki parkta oynarken vurularak öldürülüyor. Arkadaşları ve ailesi de çocuğu tabuta koyarak ertesi günkü Envigado maçında trübüne götürüyorlar. Neymiş çocuk hasta Cucuta Deportivo’luymuş, son isteği maça gitmek olurmuş.

Ne diyeceğimi şaşırdım bir de o tabut tribüne nasıl giriyor onu merak ettim. Millet manyak lan…

Zemin derken?

İspanya Salı günü Litvanya deplasmanında ancak rakipten çok zeminden korkuyorlar. Maçın oynanacağı Dariaus ir Girėno stadının zemininde çime ender rastlanıyor ve eksi derecelerde devam eden soğuk yüzünden maç saatinde hafif buzlu olması bekleniyor.

UEFA bugün hakemlerle beraber zemini bir kere daha inceleyecek ve oynanıp oynanmayacağına karar verecek. İspanya Milli takımı dün Litvanya’ya gitti maç saatini ve kararı bekliyor. Hadi bozuk zemin, pas trafiği, zor deplasman filan geçtim sakatlık en büyük dert. Guardiola, Mourinho başta olmak üzere hocalar uzaktan ter döküyorlardır şimdi.