Dün akşamki final organizasyonumuzu canlı yaşamış biri olarak gerçekten çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Stadyum muhteşemdi, giriş-çıkış çok rahattı, güvenlik üst düzeydeydi, stad içindeki yönlendirmeler çok açıktı, maç öncesi şovlar çok keyifliydi.
Finalde oyun kalitesi çok yüksek değildi. Shakhtar biraz daha iyiydi ve kupayı haketti. Maçın adamı Shakhtar’dan Jadson seçildi ama ben kaptan Srna‘ya bir kez daha hayran oldum. Kaç tane isabetli ters uzun top attı sayamadım. Bu adam seneye kesin 15-20 kağıda Premier League’e gider. Werder Bremen Diegosuz sahada yoktu resmen. Pizarro ile Rosenberg‘e şişir şişir nereye kadar? Werder Bremen taraftarına üzüldüm. Adamlar bütün maç susmadı ama evlerine kupasız döndü. Bu arada Ukraynalılar da taraftar değil, bütün maç oturdular yerlerinde. Bir ara Türk taraftarlar zorla bağırttılar kendilerini.
Dün akşamki finalle ilgili asıl bahsetmek istediğim olay, taraftar olarak başkalarının oynadığı bir finale bile damgamızı vurmamızdı. Maçın 25. dakikasında 10 metre yanımda yaklaşık 15 tane Fenerbahçe formalı arkadaş 1 tane Galatasaray atkılı arkadaşın ağzını gözünü dağıttılar. Burada kim haklı kim haksızda değilim. Galatasaraylı arkadaş tahrik etmiş olabilir, Fenerli arkadaşlar UEFA kupasına bugüne kadarki en yakın olabildikleri bu anda sinirlenmiş olabilirler ama ne gerek var? Medeni insanlar gibi maçınızı izleseniz, kupasız kapadığınız bir sezonda kendi takımınızın tezahüratlarını yapacağınıza finale kadar gelmiş iki takımı alkışlasanız. Ama olmaz, çünkü her zaman her yerde en büyük biziz! Hayır işin kötüsü sizin kavganızı izleyeceğiz diye Shakhtar’ın ilk golünü de kaçırdık…
Allah muhafaza Galatasaray finale çıksaydı ve Kadıköy’e gelseydi, yaşanacak olayları düşünmek bile istemiyorum. Heralde bir facia yaşanırdı. Daha dün dostluk derbisi diyorduk, ertelendi başka zaman yapılacak dendi. Aman bırakın yapılmasın bunlardan dost most olmaz, boşuna kandırmayalım kendimizi…