2022 Dünya Kupasına adaylığını koyan Katar’dan ve yapmayı planladıkları stadlardan daha önce bahsetmiştim. Bu videoda ise yeni yapılacak 5 stad için nelerden ilham alındığı en güzel şekilde açıklanıyor.
link: http://www.dailymotion.com/video/xezpsb_introducing-qatar-2022_sport
Bütün yaz herkesin “balon yeaa bu top, marketten plastik top alsan farkı yok” diye atıp tuttuğu Dünya Kupasında kullanılan Jabulani’nin yapılışının kısa öyküsü.
link: http://www.dailymotion.com/video/xezpxu_production-process-of-the-official_sport
88’de Villa’yı 2-1 öne geçiren Heskey babadan Wolves taraftarlarına gider. Tabii orta parmak karşılığını da alıyor.
Bolton deplasmanında Rooney’nin yerine Macheda’yı oyuna alan Sir Alex’in bakışlara dikkat. Sıkıntı var!
Vururken bari bi’ bırak be kardeşim. Anladık yırtıcı forvetsin filan da…
“Futbol herkes için. Orta doğudaki genç nüfusu düşününce Dünya Kupası gibi büyük bir organizasyonun eksikliğini hissettiklerini söyleyebilirim.”
Zinedine Zidane
Ustaya saygı… Bu sefer solla vurası gelmiş.
link: http://www.dailymotion.com/video/xeuovb_juventus-lech-poznan-3-3-del-piero_sport
Araplar 12 yıl sonraki Dünya Kupasına aday. FIFA denetleme kurulu şu sıralar Katar’da ve projeleri denetliyorlar. Yapmayı planladıkları stadlar gerçekten olağanüstü. Parayla ilgili bir sıkıntı yok tabii çimi biçsen petrol çıkacak. Ne gerekiyorsa en iyisi neyse onu yapıyorlar.
Yukarıdaki fotoğrafta yer alan Al-Khor stadyumu Katar’ın kuzey kıyısında yer alacak.
Al-Rayyan stadyumu; çevresi 360 derece ekrandan oluşuyor. Maç olmadığı zamanlarda tanıtımlar, reklamlar vs…
Al-Wakrah stadyumu; kompleks desek daha iyi…
Al-Shamal stadyumu; en büyük özelliği tasarımının körfezde bulunan balıkçı teknelerine benzemesiymiş.
Doha Port stadyumu; marina kıyısında yer olacak stadın tasarımında denizde yaşayan bir canlıdan ilham alınmış.
12 yıl içinde stadlara toplam 4 milyar dolar harcanakmış. Bir kısmı sıfırdan inşa edilecek bir kısmı ise renove edilecek. Bütün stadlarda da özel bir soğutma sistemi olacak. Malumunuz oralar biraz sıcak yapıyor.
Juve’nin iki efsane ismi. Biri futbolu bıraktı diğeri bir türlü kopamıyor. Kopmasın zaten isteyen de yok. Juve taraftarına Roberto Baggio’yu unutturan Del Piero’yu bastonla oynayana kadar izlemeye razıyım.
Del Piero bu hafta sonu 12 Eylül günü Juventus formasıyla 17. yılına girecek. İlk olarak 12 Eylül 1993’de Padova karşısında siyah beyazlı formayı sırtına geçirmiş. O günden bugüne de 630 kez sahaya çıkmış ve 275 kez ağları havalandırmış. Attığı frikik golleri de ayrıdır. Çok temiz vurur. Yaş 35 bırakmaya henüz niyeti yok. Bırakmasın da zaten arada girip duran top kullansın bize o da yeter.
Nedved ise bıraktı ama ne Juve ondan ne de o Juve’den kopabiliyor. Şimdi de teknik ekipte yer alması gündemde. Henüz görevi ne olacağı belli değil ama yeter ki Nedved kulüpte olsun deniliyor. Nedved’in konu hakkında Tuttosport’a yaptığı açıklama da aynı yönde; “Juve hayatımın aşkı”
Real Madrid’de son olarak Drenthe ve Van der Vaart’ın da ayrılmasıyla bir dönem 6 olan Hollanda’lı futbolcu sayısı artık 0. Zamanında toplam 123 milyon euro bonservis ödenerek alınan Hollanda’lılar 60 milyon zararla satıldı;
Van der Vaart; 13 milyon euro ödenerek Hamburg’dan alındı. 10 milyon euroya Tottenham’a satıldı.
Drenthe; 14 milyon euro’ya Feyenoord’dan alındı. Hercules’e kiralandı. Sözleşmesi sezon sonu bitiyor.
Van Nistelrooy; 15 milyon euro bonservisle Manchester United’dan geldi. Bedava Hamburg’a gitti.
Huntelaar; Ajax’tan 20 milyon euroya alındı. 13’e Milan’a gitti.
Robben; 36 milyon euroya Chelsea’den alındı. 25 milyon euroya Bayern’e gitti.
Sneijder; Ajax’tan 25 milyon euroya alındı. 15’e Inter’e gitti.
Giden isimlerden özellikle Sneijder ve Robben Real’i çok pişman etti. Sneijder Inter’in kralı oldu, Robben Bayern’in tek başına maç alan adamı oldu. Van Nistelrooy da bu sezona fena başlamadı. 3 maçta 6 gol. Bir Huntelaar iş yapmadı. 2 gün önce ayrılan Van der Vaart ve Drenthe’yi ise bekleyip göreceğiz. Gerçi Drenthe’den cacık olmaz ama Van der Vaart Tottenham’da güzel iş yapar.
Fenerbahçe’nin stoper arayışı Nijeryalı Joseph Yobo’da son buldu. Everton’dan satın alma opsiyonlu olarak 1 yıllığına kiralandı. Young Boys ve PAOK facialarından sonra pek geç ama 6+2+2’nin son ikisinden birisi olarak da Bilica’yı tribüne göndereceği için son derece memnunum. Hatta Bilica mümkünse evde otursun. Gerçi Aykut Hoca’nın sağı solu belli olmaz, Lugano’yu da kesiverir ya..
Yobo 2002 yılında Marsilya’dan Everton’a transfer olduğundan beri Goodison Park’ta. Hatta 2006-2007 sezonunda her maçta, 2007-2008 ise sadece bir maç dışında her maç sahadaydı. Ancak son zamanlarda baldırından çektiği sakatlığın yanısıra Phil Jagielka ve Sylvain Distin ikilisinin başarısından dolayı eskisi kadar devamlı olamadı.
Neredeyse 70 kez milli olan Joseph Yobo, Nijerya Milli Takımı’nın kaptanı olarak WC 2010’daydı. Süratli, hava hakimiyeti olan, fiziksel olarak müthiş kuvvetli ve önsezileri de son derece gelişmiş bir stoper. Aynı zamanda çok ihtiyaç olursa sağ bek olarak da görev yapabilir. Bekir’den ve oh-be-kurtulduk-Önder’den iyidir. Lugano ile çok sağlam bir ikili oluşturacaklarını düşünüyorum. Hatta bize Uche’yi hatırlatmasını, iz bırakmasını umuyorum.
Fenerbahçe’de kadro iyice derinleşti. Orta sahada sağlam bir 6 numara eksiğimiz hala olmasına karşın, Fenerbahçe’nin kadrosu alternatifli olarak uzun lig maratonunu düşününce en iyi olarak gözüküyor. Tabii bu kadar geniş bir kadro varken, rotasyon yapılması şart. Ancak ne yazık ki rotasyon yapabileceğin takvimden, Avrupa’dan uzaksın. Rotasyon yapayım dedin mi, özellikle yabancılar kısıtlamadan dolayı 15 gün top oynayamayacaklar. O zaman da devamlılık problemleri konuşmaya başlarız ne yazık ki.
Unutmadan; Emre Belözoğlu’nun Newcastle United’da oynarken adının karıştığı ırkçılık olayının kahramanlarından biri Joseph Yobo. Hatta sarf ettiği ileri sürülen f****** n***** lafının muhatabı. Gerçi olayda Yobo birşey duymamış ancak takım arkadaşları Joleon Lescott ve Tim Howard, Emre’nin bu lafı söylediğini iddia etmişlerdi. Olayın ardından FA tarafından yürütülen soruşturmada Emre aklanmıştı. Hala bi sıkıntı varsa, idmanda çözerler artık…
Memlekete dönen Deco, Fluminense formasıyla çıktığı ilk maçta olmayacak bir gol kaçırmış. Sen yıllarca La Liga ve Premier League’de halı gibi zeminlerde oyna sonra gel patates tarlasına. Hadi bahaneyi bulduk.
link: http://www.dailymotion.com/video/xejsjr_deco-debut-miss_sport
